Edebiyat Seninle Gurur Duyuyor
Orhan Kemal Kültür ve Sanat Koordinatörlüğü kimler tarafından, ne zaman kuruldu?
- Bu koordinatörlük bir aile oluşumu, üç ay önce kuruldu.
Vakıftan önce bir koordinatörlük kurmanızın nedeni nedir?
- Birçok projeyi bünyesinde barındırdığı için bir koordinatörlük kurmayı düşündük. Ayrıca vakıf kurmanın prosedürü de farklı. Vakfı, daha sonra kurmayı düşünüyoruz. Vakıf kurarken belli bir maddi değerin olması lazım. Bunu gerçekleştirmek için de birtakım ekonomik değerlerin toplanması lazım. Bütün çalışmalar, bu ekonomik değerleri toplamak için yapılıyor. Gerçekleştirmeyi düşündüğümüz projeler arasında olan kitap satışı ve kafeteryanın tüm gelirini zaman içerisinde toplayıp vakfın temel parasını oluşturacağız.
Orhan Kemal Müzesi oluşturmayı düşündüğünüzü biliyoruz. Müze dışında ne gibi projeleriniz var?
- Uzun yıllardan beri bir Orhan Kemal Müzesi oluşturmak hayalimizdi. Dostlarımızın da teşvikiyle bu oluşumu sağladık; öncelikle müze dedik. En son yaşadığı yer olan Basınköy'deki evinden ve önceden yaşadığı evlerden sağlam olarak gelen eşyaları korumuştuk. Cihangir'de bir binamız var. O binanın birinci katı müze olacak, altında bir kitap satış bölümü bulunacak, içinde bir de kafeterya olacak. Bunların benzerleri yurtdışında çok var. Öyle bir sistem oluşturuyorsunuz ki bu sistem birtakım giderleri karşılamaya başlıyor. Finansmanı da düşünerek böyle bir oluşum planladık.
Vakıf kurulduktan sonra ne gibi projeler gerçekleştirmeyi düşünüyorsunuz?
- Vakıf kurulduktan sonraki hedeflerimiz çok daha değişik. Yıllardır konuşulan ama bir türlü gerçekleştirilemeyen bir şey var; anıt mezar. Öncelikle bunu gerçekleştirmek istiyoruz. Sonra bir kültür merkezi açmayı düşünüyoruz. En büyük düşlerimizden biri bu. Ayrıca Orhan Kemal Enstitüsü ya da üniversitesi kurmak istiyoruz. Belki hedefleri çok büyük koyduk. Ulaşılamayacak gibi geliyorsa da bu bir çalışma, birlik meselesi. Buna ulaşabileceğimizi düşünüyorum.
Projelerin finansmanını nasıl sağlayacaksınız?
- Müzeyi kuracağımız bina zaten bizim. Şu anda yapılanlar ailenin finansmanıyla yürüyor. Belli bir düzeye geldikten sonra da bu çark kendini döndürecektir. Mesela kitap satışında, Orhan Kemal'in eserlerinin İngilizce, Almanca, Fransızca çevirileri de olacak. Bu çevirileri turistik yörelere açılarak, turistlere sunmayı düşünüyoruz. Mesela '72. Koğuş' İngilizce'ye çevrilmişti, biz de 'Baba Evi'ni çevirtiyoruz. Bir iki kitabı daha İngilizce'ye çevirtmeyi düşünüyoruz. Yabancı dildeki kitapları biz basacağız. Bunlara ek olarak kendi sesinden kaset hazırlıyoruz. Kasette iki hikayesi ve dört kitabından bölümler var. İleride elimizdeki fotoğraflarla sesini birleştirerek bir CD hazırlayacağız.
Orhan Kemal Müzesi'ni neden babanızın son oturduğu evde, Basınköy'de, değil de Cihangir'de kurmayı düşündünüz?
- Konum çok önemli. Basınköy çok uzak bir yer, müzeyi orada açarsak ziyaretçi gelemeyecek. Ayrıca üçüncü kat, insanlar çıkıp inemeyecek. On-on beş kişi geldiği zaman komşuları rahatsız etme sorunu ortaya çıkacak. Ama Cihangir'deki bina her açıdan müsait. Müze olması için insanın mutlaka orada yaşaması gerekmiyor. Ayrıca yaşadığı mekan olarak düşünürseniz babam Fener'de de yaşadı, Unkapanı'nda da yaşadı, Fatih'te de yaşadı... Bunların her birinde bir müze olması lazım. Ayrıca Cihangir kültür-sanat açısından yoğun bir yer. Birtakım şeyleri insanların ayağına getirmek her zaman faydalı. Önemli olan herkesin, bu insanın hangi koşulda yazı yazdığını bilmesi, atmosferini görmesi. Mekan Basınköy olmuş, Cihangir olmuş önemli değil. İçindeki eşyalar zaten o havayı veriyor.
Orhan Kemal'in eserlerinde Anadolu'nun ayrı bir yeri var. Ayrıca kendisi de Adana'lı. Babanızın doğduğu, eserlerine konu ettiği topraklarda da bu tür girişimlerde bulunmayı düşünüyor musunuz?
- Ceyhan Belediyesi'nin her yıl düzenlediği bir yarışma var. Hatta çalışmalarımız sırasında Adana'dan bir kişi aradı, birtakım şeyleri tekrardan canlandıracağını söyledi, katılır mısınız dedi. Bu tür çalışmalara her zaman katılırız ama bu çalışmaları Adana'da ya da başka bir şehirde yapmak zor. Bir yerde yapılıp yürütülmesi çok daha faydalı. Ama orada saygı göstermişler, onur duyuyorlar, hikaye yarışması düzenliyorlar... Bu tür şeylere biz de gönülden katılırız.
Tüm bu projelerin biraz geciktiğini düşünmüyor musunuz?
- Bir gecikme var. Bunu biz de kendi kendimize söylüyoruz. Ama böyle bir mekanın bulunması, buna karar verilmesi, hazırlanması, harekete geçilmesi belki otuz yıllık süreyi çok kısa bir sürede kapatacak. Tabii bu gecikmede yalnızca ailemizin değil herkesin payı var. 70'li yıllarda babamın kitapları 5000 adet basılır 2 yılda tükenirdi, şimdi 3000 adet basılıyor 4 yılda tükeniyor. Bunun nedenini ailede değil de okuyucu kitlesinde aramak lazım. Neden okumuyorlar? Ne kadar tanıtımı yapılmasa bile Orhan Kemal her zaman vardı, bilinen bir insandı. Ansiklopedilerde, literatürde yer alan bir insandı. Yalnızca ailesi geç kalmış değil. Telif haklarıyla ailelere çok büyük paralar gelmiyor. Bu nedenle de aileler bu tür işlere girişemiyor. Her şeyin bir kesişme noktasının olması, birtakım koşulların bir araya gelmesi gerekiyor. Biz bunu yapmasaydık gecikme var denebilirdi ama yapıyoruz. Artık gecikme olmayacak.
Bu projeler için çeşitli kurum ya da kişilerden destek geliyor mu?
- Şu anda en çok basından, internetten manevi destek görüyoruz. Haber yapıyorlar, duyuruyorlar... Bu işlerde çok büyük maddi beklentiler zaten olamaz. Öyle bir talebimiz de olmadı. Önce bir şeyler sunmamız lazım. Ondan sonra birtakım büyük hedeflerimiz var. İnanıyorum ki o zaman herkes karınca kararınca bu işe el atacaktır.
Orhan Kemal Roman Armağanı'nın içeriğinde bir değişiklik söz konusu olacak mı?
- Öncelikle, müracaat adresimiz değişti. Ayrıca önceden Orhan Kemal Roman Armağanı'nı kazanan bir yazar bir daha yarışmaya katılamıyordu. Şimdi bu kural değişti, yarışmaya katılıp ödül kazanan bir yazar, 7 yıl sonra yarışmaya tekrar katılabiliyor. Ödülün verildiği ilk on yıl, anma toplantısı yapılırdı. Bu yıl yine bunu gerçekleştirmeyi, kazanan yazara ödülünü orada vermeyi düşünüyoruz. Ayrıca TÜYAP Kitap Fuarı'nda Tekin Yayınevi'nin başvurusuyla bir panel düzenlenecek.
|