Ana Sayfa | |||
İnternette Orhan Kemal |
|||
|
|||
|
|||
Bir Tek Kuruş Dahi "kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir" Orhan Kemal Müzesi'nin açıldığını gazetelerden okuduğumda, gezmek için sabırsızlandım. Orhan Kemal, yaşamımda izi büyük olan birkaç yazardan biriydi çünkü... “Murtaza” romanını okuduğumda, küçücük bir çocuktum henüz... Sonra onu, “Bereketli Topraklar Üzerinde”, “72. Koğuş”, “Cemile”, “Oyuncu Kadın”, “Arkadaş Islıkları”, “Devlet Kuşu”, “Bir Filiz Vardı”, “Avare Yıllar” izledi... 2001'in Ekim ayında açılan müzeyi, 2002 yılının Ocak ayında gezebildim. Müzeyi kurmak için büyük bir emek ve para harcayan, Orhan Kemal'in oğlu Işık Öğütçü'nün arkadaşı, dostum sevgili M. Akif Güneri'yle ve güzel insan Gülsen Yılmaz'la birlikte gittik. Işık Öğütçü, müzeyi gezerken, rehberimiz oldu... *** Müze'ye girdiğimizde, Orhan Kemal'in ölümünden üç ay önce yazdığı bir söz karşıladı bizi: “Eşe dosta selam İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım, karınca kararınca bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım, kursağıma hakkım olmıyan bir tek kuruş dahi girmemiştir.” Altındaki tarih, 30.03.1970. Salona geçtiğimizde, Orhan Kemal'in bütün bir yaşam serüvenini içeren fotoğraflara dalıp gittim... Önce, Nâzım Hikmet'in fırçasından Abdülkadir Kemâli Öğütçü'nün resmine baktım uzun uzun... Tuval üzerine yağlıboya bir portre. 1941 yılında, Bursa Hapishanesi'nde yapılmış. Fikret Otyam'ın fotoğrafına bakılarak yapılmış. O fotoğraf da yanında resmin. Abdülkadir Kemâli Öğütçü'nün istiklâl madalyası ve beratı da sergileniyor elbette. “Birinci TBMM azasından Kastamonu mebusu Abdülkadir Kemalî Bey'e” beratı Gazi Mustafa Kemal imzalamış. Tarih: 13.Mayıs 1341. “Cefakâr karıma...” Bir fotoğrafta Orhan Kemal, Halit Kıvanç ve Haldun Taner futbol sahasındalar. Tarih 08.06.1964. Yalnız fotoğraflar yok. Yazarın kitaplarının ilk baskıları da bambaşka bir dünyaya götürüyor insanı... İlk baskılar. İmza sayfaları... “Cemile”yi eşine imzalamış, “Yıllardır kahrımı çekmekten usanmıyan yorulmıyan cefakâr karıma” diye... İmza tarihi: 4 Mayıs 1958. “Murtaza”, “Bereketli Topraklar Üzerinde”, “72. Koğuş”... Orhan Kemal'in en çok tanınan, dahası sinemaya tiyatroya uyarlanan romanları... “72. Koğuş”la ilgili bir belge var müzede: “72 Koğuş Romanının telif ücreti olarak yalnız üçbin lirayı Ağaoğlu Yayınevinden aldım.” İmza: Orhan Kemal. Tarih 20. Şubat 1967. Salonda, özel eşyalarının sergilendiği bir bölüm var. Evlilik Cüzdanı, açık konulmuş. Kendinin ve eşi Nuriye Öğütçü 'nün fotoğrafı. Okuyorum sayfaları. Eşinin sayfasında, “Adı ve şöhreti: Nuriye Aksoy” yazılı. Orhan Kemal'in sayfasındaki bilgiler şöyle: Babasının adı: Abdülkadir Kemali O yıllarda soyadı yerine “şöhreti” deniyormuş demekki! Asıl ilgimi çekense, “İşi” bölümünün boş olması. Tevkifhane'den yazılan mektup Orhan Kemal Müzesi'ni gezerken, büyütülerek duvara asılan bir mektup özellikle ilgimi çekti. Okudum. Orhan Kemal, 9 Mart 1966'da, Tevkifhane'den yazmış mektubu. “Karıcığım ve sevgili çocuklarım;” diye başlıyor. Asıl bitiş tümcesinde durdum: “Işıkçığım üzülmesin. Çıkınca bisikletini mutlaka alacağım.”. Özellikle bu mektubun önünde fotoğrafını çekmek istedim Işık Öğütçü'nün. Çektim de... Müzede sergilenen mektuplar arasında, Nâzım Hikmet'in 1945 yılında Bursa Cezaevi'nden yazdığı mektup da var. Daktiloyla yazdığı mektuba Nâzım Hikmet, “Raşit, Mektubu cevapta geciktim. Araya Cumhuriyet bayramı girdi.” diye başlıyor. Mektubun üzerine, kurşun kalemle 1945 yazılmış. Altta Nâzım Hikmet'in imzası. İçerdeki bir odada, yatağı var yazarın. Yatağın üzerinde, öldüğü gün alınan yüz maskı... Kütüphanesi... T.C. Ziraat Bankası'nın masa üstü takvimi... 1953 yılına ait. Yapraklarında Orhan Kemal'in el yazısıyla notları... AGA marka bir radyo... Pikap... Kullandığı kalemler, diş fırçası, çatalı, kaşığı, yemek tabakları, masa saati, tespihi, kol saati, gözlüğü, pijamaları, terlikleri, fötr şapkası, kravatı, ceketi... *** Orhan Kemal, Nâzım Hikmet'in ölüm yıldönümünden bir gün önce 2 Haziran 1973'de yummuştu gözlerini dünyaya... Edip Cansever onun için şunları yazmış: “Sevgili Orhan, Ne yaparsan yap, saati kurma / Her geçen gün yen ibir gerçek oluyor / Seninle her uzaklık gibi böyle” Işık Öğütçü'nün kızı Selin Öğütçü ise şöyle sesleniyor:“Sevgili dedeciğim, (...) senin torunun olduğum için gurur duyuyorum.” *** İstanbul'da, Cihangir'de bir müze var: Orhan Kemal Müzesi. 12 Ekim 2001'de açıldı. Hâlâ gidip görmediyseniz, mutlaka bir zaman ayırın, bu müzeyi gezin derim. Müzeyi gezin sonra da, alt kattaki İkbal Kahvesi'nde oturup çay için. O.K. Kitabevi'nden, Orhan Kemal'in yeni bir kitabını da alabilirsiniz. Kendi sesinden yapıtlarını dinlemek için bir kasedini ya da belgesel bir çalışma olan Orhan Kemal VCD'sini... Orhan Kemal Müzesi'ni gezin. Edebiyatımızın büyük bir ustasını daha yakından tanıyacaksınız. |
|||
|
|||