SEMAVER KUMPANYA’DA ÖLÜMSÜZ ‘MURTAZA’
Sevgili,
Semaver Kumpanya’da Murtaza oyununun galasının perde arasında, Cüneyt Türel ile konuşuyoruz.
-Murtaza, Orhan Kemal’in başyapıtı, onu ölümsüzleştiren bir eser ve Murtaza tıpkı Şvayk gibi evrensel bir tip, diyor.
Bu görüşe katılmamak elde mi?
Murtaza yüzde yüz bizden biri. Ama o denlide evrensel.
Murtaza; ezen baskıcı devletin, ezen, gaddar görünen, gözünü kapatıp vazifesini yapmaktan başka bir şey düşünmeyen, iyi kurs görmüş, amirlerinden iyi terbiye almış, üstüne vazife olsun olmasın her şeye karışan, her yere burnunu sokan, baskıcı otoritenin timsali.
Mahallenin nefret ettiği, fabrikada insanların hem sevmeyip hem de tiye aldıkları Murtaza, aslında parçası olduğu düzen tarafından ezilen, ama ne düzenin, ne ezildiğinin bilincinde olan bir insan.
Bütün yoksulluk ve yoksulluklara gözünü kırpmadan dayanan, sapına kadar namuslu bir insan.
Böylesine bir namus anlayışının bugün geçerliliği kalıp kalmadığını düşünmenin de bir anlamı yok.
Çünkü daha bin dokuz yüz kırklarda da, Murtaza’nın çarpık dürüstlüğü, hem alay hem de şikâyet konusu olduğu gibi, onu bir yere de vardırmıyor.
Murtaza’nın dramı namusunda değil, bilinçsizliğinde yatıyor ve sonunda Murtaza hem bıçak oluyor hem yara, hem cellat oluyor hem de kurban.
Orhan Kemal’in bu eşsiz ve ölümsüz, sapına kadar yerel, ama o denli evrensel bir tip ile sorunu ele aldığı romanı, inanılmaz bir başarıyla sahneye uyarlanmış.
Metin tam bir üstat işi.
Işık Kasapoğlu’nun rejisi, oyunu daha da doruklara taşıyor.
Bütün oyun boyunca, nefesini kesip izliyorsun sahnede olanları.
Semaver Kumpanya’nın genç ama yetenekliden de öte usta, eğitimli ama amatör ruhlu oyuncularının herhangi birini diğerlerinden ayırmak olanaksız.
Bu cıvıl cıvıl genç kadro, tam bir usta işi sergilerken bütün gençliklerini, enerjilerini, yaşam sevinçlerini sahneden salona taşıyorlar.
Oyun bittiğinde dakikalar süren alkışların ardından, içinde Murtaza’nın dramının burukluğunun yerini, gerçek oyuncuların, sizinle paylaştıkları yaşam sevinci alıyor.
Murtaza, nutuk atmayan Işıl Kasapoğlu üslubunda sazlı sözlü, şarkılı danslı, üstün bir tiyatro yapıtı.
Sevgili,
Murtaza’yı mutlaka git gör! Orhan Kemal için gör!
Müstesna kadronun performansı için gör!
Fevkalade sahne uyarlaması için gör!
Nejat Yavaşoğulları’nın müziği için gör!
Ve nihayet Murtaza’yı Kocamustafapaşa’da harikalar yaratan Semaver Kumpanya’yı yaşatıp geliştirmek için gör!
Semaver Kumpanya büyük maddi olanaksızlıklar içinde, amatör bir ruhla çalışıyor.
Tencere orada kaynıyor, yemekler birlikte yeniyor. Salon kirası, yakıt, elektrik, telefon parası ödendikten sonra kalan para oyuncular arasında bölüştürülüyor.
Genelde de, bir şey kalmıyor.
Ama bu koşullar içinde ortaya serilen oyunun güzelliği, içinde cevheri olan insanların, maddi olanaksızlıkları asarak neler yapabileceklerini gösteriyor.
Semaver Kumpanya’nın sponsoru yok. Bir iki cevherli işadamı şimdilerde ilgilenmeyi vaat ettiler.
Bu kuruluşa yapılan sponsorluk boşuna gitmeyecektir, oyunlarını izlemek bu görüşüme hak vermek için yeter.
Geçen yıl 12.Gece’yi izlemiştim. Murtaza’yı da gördükten sonra, bütün oyunlarını eksiksiz izlemeye karar verdim.
Semaver Kumpanya’ya omuz vermek herkesin borcu olmalı.
Lafı uzatmayalım, sen en iyisi git kendi gözlerinle gör!
|