Ana Sayfa

İnternette Orhan Kemal


Ünlem Degisi    Mart - Nisan 2004

Sennur Sezer

Orhan Kemal' in Kahramanları

Orhan Kemal(1914-1970) ,arkasında kırk kitap bırakmıştır.11 öykü,26 roman,bir anı bir de inceleme.Roman ve öykü kahramanlarının ,benim için en önemlileri ,kadın ve genç kızlardır.Anlattığı çevrenin en belirgin özellikleri,bu kadın ve genç kızlarda yansır çünkü.

Yoksulluğun yaşamaktan alıkoyduğu,özlemlerini engellediği bu kadın ve kızlar genellikle diringen ,sevecen kişilerdir.Çoğu güzeldir ama bu güzellik bilinçsizlikleri ve eğitimsizlikleri yüzünden mutsuzluklarına yol açar.Orhan Kemal’in anlattığı genç kızlar ve kadınlar yoksul kesimin kızlarıdır.Biraz da bu yüzden eğitim olanağı bulamamışlardır.Okullu olanlar okulda başarılı olanlarında okulu bitirmeleri için olanak bulunmaz.Şimdi öykü ve romanları arasında bu tipleri görmek için bira dolaşalım.

Elifin Eti adlı öykü hasta bir hamalı anlatır.Koza fabrikasında, ıslak pamuk kozalarını taşımaktan üşümüş hastalığı büyük bir olasılıkla zatürree yada vereme dönüşmüştür. Halsizdir,iştahsızdır. Adana’nın yoksul mahallelerinden birinde oturmaktadırlar. Komşuları bu hamalın karısına,kocasının iyileşmesi için ,köpek yavrusu eti yemesini söylerler.Kadın gözü açılmamış bir yavru kediyi kesip kızartır. Butunu komşunun gönderdiği bir piliç butu olarak kocasına yedirmeye çalışır.Adam,yoksulların hastalık için çeşitli yollar denediğini bildiğinden etten kuşkulanır. Karısına “eğer bu et piliç etiyse , sende ye bakalım” der. Kadın kocasının inanması için ,koca bir lokma etten alır.Adam iştahla yemeği yemeye başlar.Kadınsa komşuların evine gidip kusar. Komşuların bile bile nasıl köpek eti yediği sorusuna,kocası için daha önemli fedakarlık yapabileceğini bir cümle ile anlatır: “O benim helalim” Önce Ekmek öyküsünün kahramanı olan genç kız,ortaokuldadır,başarılı bir öğrencidir.

Doktor olmanın düşlerini kurmaktadır.Ancak babasının işsiz kalması,parasızlık yüzünden evde her gün tartışmalar çıkmakta,onun okul masrafları sorun olmaktadır.Genç kız,trikotaj da çalışan arkadaşlarıyla birlikte çalışacağını bildirir babasına.Önemli olan ,yoksullar için, önce ekmektir.

Küçücük ,eğitimsiz ve bilinçsiz bir genç kızın öyküsüdür.Anasız babasız bir kız olan Ayten ,İstanbul’un arka mahallelerin birinde ,teyzesi ile yaşamaktadır.Mahallenin yakışıklı dekanlısı Erol’la sevişir.Yakışıklılığından ve futbol oynama tutkusundan başka bir özelliği olmayan Erol,bir süre sonra Ayten’den bıkar. Ayten muhabbet tellalı bir komşu aracılığıyla sokaklara düşer.Çocuk yaşta oluşu,güzelliği onu satan kadına iyi para kazandırmaktadır.Kadın Ayten’i bir gün mutlu olacağı düşleriyle avutur.Erol ayağını kırmış futbolcu olma düşleri yarım kalmıştır.Arkadaşları eski sevgilisi Ayten’den haraç almasını öğütler.Erol,Ayten’i Beyoğlu’nun sokak döver.Araya polis karışır. Roman’nın son cümlesi,Erol’u tartaklayan polisle-re ,Ayten’nin yalvarışıdır. “Polis ağbiler,o bir şey yapmadı.”Bu cümle insanlardan çok koşulları suçlayan bir cümledir.

Orhan Kemal, benim tanıdığım bir yazardır.Roman ve öykü kahramanlarının okuyanlar için bir örnek olmasını ,romanların okuyanlara direnç vermesi gereğini duyuyordu.Küçücük bir roman kahramanı bu özelliği taşımadığı için üzülüyordu.Bir Filiz Vardı ,bir anlamda küçücük romanının eksiklerini tamamlar.Öğrenimini yarım bırakıp bir kitapçıda çalışmaya başlayan Filiz ,güzelliği ile bir çok kişinin başını döndürür.Yanında çalıştığı kitapçıda onunla evlenmeye ,onun için para harcamaya hazırdır.Filiz’in beğendiği delikanlı ise,onun güzelliği ile ilgilenmez.Filiz onun dikkatini çekebilmek için kitap okumaya ,kendini eğitmeye başlar.Emeğiyle yaşamanın ,görünüşünün farklılığıyla olanaklar sağlamaktan daha önemli olduğunun bilincine varır.

Orhan Kemal genç kızların hatta kız çocuklarının sömürülen cinselliklerinin bir ayıbı olarak işlemiştir. “İki Kız” da çocuk fahişeleri anlatır. “Kötü Kadın” ,ücretini bir simite düşürmek zorundaki yoksul bir fahişenin öyküsüdür. “Bir Kadın” , sevdiği erkek tarafından satılan bir kadının Adana’daki öyküsüdür.Toplumun kadına özelliklerine göre farklı davranmasının da kolaylaştırdığı bi r fuhuş batağının bir başka yüzü de ünlü ve zengin olma düşleridir. “ Çamaşırcının Kızı” öyküsünde yarı alaysı anlatılan bu düş,Yalancı Dünya romanında bir drama dönüşür.Film endüstirisinin arka yüzünü anlatır bu roman. Küçükçük bir kasabada yaşayan güzel Neriman ,çevresindekilerce artistlerle kıyaslanmaktadır.Ailesiyse yaptıkları baskılarla onu koruyabileceklerini sanmaktadır.Neriman kasabaya film çekmeye gelen bir ekipteki delikanlılardan biriyle ilişki kurarak ,film dünyasına girebileceğini sanır.

İlişkisi duyulunca delikanlıyla birlikte İstanbul’a kaçar.Askere alınmak için aranılan delikanlı tutuklanınca ortada kalır.Bir filmde oynasa ünlü olacağına inanarak ,filmci olduğunu söyleyen herkesle beraber olmaya başlar.Kasabada,Neriman’ın annesiyle babası ,onun kaçışı yüzünden kavga etmişler ayrılmışlardır.Neriman’a aşık olan bir öğretmen ,onu bulabilmek evlenmek için annesiyle birlikte İstanbul’a gelir. Neriman’ı günlerce aradıktan sonra bulurlar.Neriman ,pek çok kötü olaydan sonra bir film emekçisiyle evlenmiştir. Çalışmaktadır. Mutluluğun ün ve parada değil ,emeğiyle geçinmekte olduğu bilincine ulaşmıştır.

Orhan Kemal’in kahramanlarının gerçek olup olmadığı sorusu gelecek aklımıza. Bir bakın çevrenize ,güzel ama eğitimsiz daha kötüsü bilinçsiz genç kızlar,kadınlar yok mu? Peki günlerini fabrikada,atölyede geçirenler ,önce ekmek diyenler .Orhan Kemal’in bütün bu öyküleri ,daha güzel bir dünyaya,daha güzel bir düzene ulaşmak için yazdı. “Çukulata” öyküsündeki hiç çukulata yememiş bit kızın yürek burkan öyküsü, “Bir Ölünün Çevresinde” ki,namusuyla çalışacak bir iş bulamadığı için kendisini asan anne,bugün yaşıyor mu yaşamıyor mu bir düşünelim.Sonra onun zorlukları aşmak için direnen ,uğraşan,mutluluğa kendi gücüyle ulaşan kahramanlarını bir anımsayalım.Cemile,Gurbet Kuşları’nda her türlü yıkımı aşmak için kocasına destek olan Ayşe ,annesinin yazgısını paylaşmamak için bütün koşullara karşı koyan bar kadını Leyla’nın kızı Nuran (Sokaklardan Bir Kız) .Evet bunlar yaşıyor.

Orhan Kemal bilinçli ve kötü koşulları aşacak direngenlikte örnekler vermek istiyordu gençlere.Belki o kadar erken ölmese gençlerin uyuşturucunun ve fuhuşun batağına düşmemesi için çalışan gençlerin de öyküsünü de yazardı.Ben, bu öyküyü gençlerin gerçekleştireceğine inanıyorum.


[email protected]