Ana Sayfa | |||
İnternette Orhan Kemal | |||
| |||
| |||
BEREKETLİ TOPRAKLAR ÜZERİNDE Çukurova Üniversitesi’nin 13.Bahar Şenliği’nde “Oğlu Işık Öğütçü gözüyle Orhan Kemal” temalı bir söyleşi için davet aldığımda çocuklar kadar sevinmiştim. Ceyhan, Adana, Çukurova sadece baba toprağı değil, atalarımın toprağıydı.Oralarda gezmek,havayı solumak babamın 1930’lu yıllardaki yaşantısının gözümde canlanması demekti. Mayıs sıcağında Adana’ya vardığımda babamın insanları çevremdeydi. Siyah şalvarlarıyla tarlada çapa yapanlar, etraftaki küçük insanlar, şehirde bıçkın bıçkın dolaşan çapkın delikanlılar, kendilerine laf atılan güzel genç kızlar, karsanbaç, bicibici, şalgam suyu satanlar, pazarlar, yöresel kıyafetlerle kadınlar ve daha bir alay küçük küçük insanlar. “Kargası bol bir güney kasabasının dışında, akarken duruyormuşa benzeyen bir nehrin kenarında, ulu dutlara gömülü bir çiftlik.” İşte burası babamın dünyaya geldiği Ceyhan. Ceyhanlı hemşerim Osman Yantır’la gezdiğimiz Ceyhan sokakları, Ceyhan’la ilgili sohbet ettiğimiz Ceyhan aşığı Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, kitap kampanyası çerçevesinde Orhan Kemal kitap setini armağan ettiğim İhsan Demirtaş İlköğretim Okulu’nun öğretmenleri, mahalle muhtarı ve o yörenin güzel insanları bana sarı sıcakları, sıtma ağaçları, portakal, limon, turunç bahçeleriyle bereketli topraklar üzerinde olduğumu hatırlattı. Adana’da Çukurova Üniversitesi’nin Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğretim üyeleri Bedri Aydoğan, Çetin Derdiyok ve Deniz Abik’in rehberliğinde dolaştığım Adana sokakları, Döşeme, Hurmalı, Karasofu Mahalleri, Kuruköprü, Eski İstasyon, Küçüksaat, Melekgirmez Çarşısı; “Heye”li, “Tekmil”li, “Hüs”lü, “Essah”lı, “Mavrayı Kes”li bol “Adanalıyık”lı keyifli sohbetler. Bize katılan Adanalı yazar ve gazeteci dostlar M.Demirel Babacanoğlu, Zafer Doruk, Mustafa Emre’yle “Milli Mensucat Fabrikası’nda yaptığımız gezi sırasında sanki kâtip olan babam, dokuma işçisi Cemile anam, arkadaşları İlyas ve İzzet Ustalar, kapıda Bekçi Murtaza, Köse Hasan, Pehlivan Ali, İflahsızın Yusuf, Güllü, Deveci Halil hepsi ve hepsi canlanıp önümden birer birer koşuşturarak geçip işlerinin başına gittiler. Hele akşam üzeri gittiğimiz işçi meyhanesi bana babamında gittiği Giritli’nin meyhanesini gözümün önüne getirdi. Şenlik’in ilk günü genç dinamik rektör Yalçın Kekeç, yardımcıları Şinasi Akdemir ve Cengiz Dündar’la şenlik yürüyüşünde yaptığımız neşeli sohbet, sevgili Mümtaz Hoca’yla andığımız 1974 Orhan Kemal Roman Armağanı’nı “Yenişehir’de Bir Öğle Vakti’ ile kazanan Sevgi Soysal, söyleşi de öğrencilerin, konukların ilgisi Çukurova Üniversitesi’nin yerleşimi, güzel organizasyonu ve çalışkan yöneticileri beni tekrar öğrenci olmaya bile özendirdi. Adana’dan ayrılırken; bereketli toprakları, tüm insanları ve bu ülkeyi bana sevdiren Orhan Kemal’i anarak mırıldanıyordum “Çukurova’da bahar harikadır!Gök masmavi,kırmızı topraklar yemyeşildir!Değdiği yeri köz gibi yakan güneş tam tepededir...Çukurova’nın bereketli toprağına dört kilo çiğit at, seksen kilo kütlü pamuk versin...” | |||
| |||