Adana'da kent
merkezindeki Döşeme Mahallesi'nde 1907'den beri sanayi işletmesinden
çok, bölgeye sosyal ve kültürel değişim kazandıran Milli Mensucat
Sanayi kaderine terkedildi. Orhan Kemal'in çalıştığı, romanlarına
esin kaynağı olan olayları yaşadığı, kahramanlarının bazılarını
bizzat işçilerden seçtiği fabrika, bugünlerde konumu itibarıyla arsa
simsarlarının gözdesi durumunda. 49 yıllığına Özümücü Ailesi'ne
kiralanan fabrikanın akıbeti belirsizliğini koruyor.
KÜLTÜR MERKEZİ YAPILSIN
Özüzümcü Ailesi'nin fuar alanı yapılması için girişimde bulunduğu,
fabrikanın yeniden üretime geçmesi için milyonlarca dolarlık yatırım
gerekiyor. Fabrikanın üçüncü dönem sahiplerinden Mustafa Özgür'ün
torunu Fatih Özgür, alanın kültür merkezi yapılması gerektiğini
söylüyor. İstanbul'da Feshane, Tütün Depoları ve Sütlüce
Mezbahası'nı örnek gösteren Fatih Özgür, 'Bu fabrika 2007'de 100.
yaşına girecek. Devletin bu tarihi değere sahip çıkıp aynı şekilde
değerlendirmesi gerekir. Göz göre göre fabrikanın yerine uçsuz
bucaksız konutlar yapılmasına izin verilmemelidir. Bu fabrikada
binlerce işçi çalıştı. 1940'lı yıllarda Milli Mensucat tarafından
kurulan futbol takımı 1956 yılında birinci ligde mücadele etti. Yine
aynı yıllarda ülkenin belki de ilk fabrika kreşlerinden biri yine bu
fabrikada açılmış. Burası bir milli servettir ve göz göre göre
yokedilmesin' diye konuştu.
Mediha Olgun KARACA / ADANA
Ünlü yazar katiplik yapmıştı
Adana'da doğan ve Milli Mensucat Fabrikası'nda uzun yıllar katiplik
yapan Orhan Kemal, Çukurova insanını anlattığı Murtaza (1950),
Bereketli Topraklar Üzerinde (1954), Vukuat Var (1958), Hanımın
Çiftliği (1961) ve Eskici ve Oğulları (1962) adlı eserlerinde
bölgenin ekonomik ve toplumsal yapısındaki değişimi kişi ve toplum
gerçeklerinden yola çıkarak yansıtmıştı. Eserlerinde Çukurova'nın
40-50 yıllık değişimini gözler önüne seren Orhan Kemal, bir
röportajında Milli Mensucat Fabrikası'nın kendisine kattıklarını
şöyle anlatmıştı: 'Gurbete çıkan Adana'ya inen köylülerle fabrikada
tanıştım. Çırçır işçileri pamuk işçileri. Onların mektuplarını
dilekçelerini yazdım. Halk çocuklarının şehir madrabazlarının elinde
nasıl sömürüldüklerini gördüm.' Eserlerinde de gördüğü, tanıştığı,
çalıştığı insanların hikayelerini anlatan Orhan Kemal, bazı
karakterlerini de fabrika çalışanlarından seçti. Vazife denilince
akla gelen ve görev anlayışıyla somutlaşan trajikomik karakter Bekçi
Murtaza da bir dönem bu fabrikada çalışmıştı.
98 yıllık serüven kötü bitti
Türkiye'nin en eski fabrikalarından Milli Mensucat Fabrikası, 1907
yılında Ermeni Simyonoğlu evlatlarından Aristidi Kozma tarafından
Simyonoğlu Fabrikası adıyla kuruldu. Aristidi Kozma'nın, 1909'da
ülkeyi terketmesiyle fabrika devlete geçti. İttihat ve Terakki
yönetimi 1911'de fabrikanın adını Milli Fabrika olarak değiştirdi.
Fransızların Adana'yı işgal etmeleriyle birlikte yeniden eski
sahiplerinin olan fabrika 1927 yılında dönemin işadamları Mustafa
Özgür, Nuh Naci Yazgan, Kadir Has'ın babası Nuri Has ve Seyit Tekin
tarafından Hazine'den satın alındı. Fabrika, 1978 yılında biriken
borçları nedeniyle Hazine'ye geçince, üretime yeniden ara verildi.
1983 yılında Turgut Özal'ın direktifiyle Gaziantepli işadamı Mehmet
Özüzümcü'ye 49 yıllığına kiraya verilen fabrikanın ismi Milsan
olarak değiştirildi. Fabrika 2000 yılına kadar çalışmaya devam etti.
|