Ana Sayfa

İnternette Orhan Kemal


H.ve O. Tercüman  - Mediha Olgun KARACA - 20.12.2004

Orhan Kemal bir kez daha ölüyor

'

 Ünlü yazarın esin kaynağı olan ve bir süre de memurluk ve katiplik yaptığı Adana’daki fabrika çürümeye terk edildi

ORHAN Kemal’e pek çok eserinde esin kaynağı olan, ünlü romancının da uzun yıllar küçük memurluk ve katiplik yaptığı Milli Mensucat Fabrikası kaderine terk edildi. Kent merkezindeki Döşeme Mahallesi’nde 1907 yılındaki kuruluşundan itibaren bir sanayi işletmesinden çok, bulunduğu bölgeye sosyal, kültürel ve fiziksel değişim, gelişim kazandıran ‘mektep’ olarak bilinen Milli Mensucat Sanayi kötü sona doğru hızla ilerliyor. Her ne kadar 6 ay içerisinde yeniden çalıştırılabileceği ifade edilse de yorgun fabrika için bu şimdilik pek mümkün görünmüyor.

Milli Mensucat Fabrikası, ünlü yazar Orhan Kemal’in, ‘Bereketli Topraklar Üzerinde’ adlı eserinin kapağında, ırgatların söylediği sözleri doğrularcasına ayakta kalma mücadelesi veriyor. Çukurova'yı, sanayileşmeyi, köyden kente göçü tüm yönleriyle yansıtan kitabı Orhan Kemal’den dinleyen ve “Bütün anlattıkların doğru. Eksik bile... Çukurova’nın bereketli topraklarında öyle işler olur ki aklın durur. Sana anlatsak bir değil 5 roman çıkarırsın valla” diye tepki gösteren işçiler Milli Mensucat’ın şu anki durumunu tasvir ediyor. Geçmişte özel sektör ve devlet arasında defalarca el değiştirilen, devlet kurumları arasında gidip gelen fabrika konumu itibariyle arsa simsarlarının gözdesi durumunda. 49 yıllığına Özümücü Ailesi’ne kiralanan fabrikanın akıbeti belirsizliğini koruyor.

Bir dönem Özüzümcü Ailesi tarafından fuar alanı yapılması için girişimde bulunulan fabrikanın yeniden üretime geçmesi fiziki ve sosyal şartlar nedeniyle imkânsız görünüyor. Şehrin merkezinde yer alan Milli Mensucat’ın çevre faktörleri, makine varlığı ve binanın kullanılamayacak durumda olması milyonlarca dolar yatırımı gerektiriyor. Fabrikanın üçüncü dönem sahiplerinden Mustafa Özgür’ün torunu Fatih Özgür, bir sanayi tesisinden çok ‘sanayi mektebi’ olarak bilinen alanın kültür merkezi yapılması gerektiğini söylüyor. İstanbul’da Feshane, Tütün Depoları ve Sütlüce Mezbahası’nı örnek gösteren Fatih Özgür, “Bu fabrika 2007 yılında 100. yaşına girecek. İstanbul’daki pek çok tarihi fabrika müze ya da kültür merkezi olarak değerlendirildi. Devletin bu tarihi değere sahip çıkıp aynı şekilde değerlendirmesi gerekir. Göz göre göre fabrikanın yerine uçsuz bucaksız konutlar yapılmasına izin verilmemelidir” dedi.

Fabrika değil

Milli Mensucat’ın sadece bir fabrika olmaktan öte bir sanayi mektebi olduğunun altını çizen Fatih Özgür “Bu fabrikada binlerce işçi çalıştı. 1940’lı yıllarda Milli Mensucat tarafından kurulan futbol takımı 1956 yılında birinci ligde mücadele etti. Yine aynı yıllarda ülkenin belki de ilk fabrika kreşlerinden biri yine bu fabrikada açılmış. Milli Mensucat kendine ait özel bir hastanesi bulunan fabrikalardan biriydi. Burası bir milli servettir ve göz göre göre yok edilmesine izin verilmemelidir” diyor.

Bekçi Murtaza burada doğdu

ADANA’DA doğan ve Milli Mensucat Fabrikası’nda uzun yıllar katiplik yapan Orhan Kemal, Çukurova insanının gerçeklerini dile getirdiği Murtaza (1950), Bereketli Topraklar Üzerinde (1954), Vukuat Var (1958), Hanımın Çiftliği (1961) ve Eskici ve Oğulları (1962) adlı eserlerinde bölgenin ekonomik ve toplumsal yapısındaki değişimi kişi ve toplum gerçeklerinden yola çıkarak yansıtıyor. Sınıfsal konumu, yaşama tanıklığı, donanımı ve keskin gözlem kabiliyetiyle bu eserlerinde, Çukurova’nın 40-50 yıllık değişimini gözler önüne seren Orhan Kemal, bir röportajında Milli Mensucat Fabrikası’nın kendisine kattıklarını şöyle anlatır: “Adana’da Milli Mensucat Fabrikası’nda uzun yıllar küçük memurluk, katiplik yaptım. Gurbete çıkan Adana’ya inen köylülerle bu vesileyle tanıştım, çırçır işçileri pamuk işçileri. Onların mektuplarını dilekçelerini yazdım. Halk çocuklarının şehir madrabazlarının elinde nasıl sömürüldüklerini gördüm.”

Eserlerinde de gördüğü, tanıştığı, çalıştığı insanların hikayelerini anlatan Orhan Kemal, bazı karakterlerini de fabrika çalışanlarından seçti. Vazife denilince akla gelen ve görev anlayışıyla somutlaşan trajikomik karakter Bekçi Murtaza da bir dönem bu fabrikada çalışmıştı.

Mediha Olgun KARACA / ADANA

 

 



.


[email protected]