15 Ağustos 2000-Yeni Bin Yıl Gazetesi, Demir Özlü, Orhan
Kemal’i şu satırlarla anlatıyordu:
“Orhan Kemal, büyük
yaşam mücadelesine karşın, mutlu, hırssız,
sevgiyle dolu
bir insandı.
Sabahları çok erken uyanıp ekmek
parasını elde
ettiği yazıları, romanları başına oturuyordu, yazmaya devam
etmek için. Öylesine yüksek nitelikleri olan bir
insandı ki,
ona rastlamak
insana
mutluluk, cesaret, iç huzuru verirdi.
Hiçbir partiye, gruba bağlı olmadığı halde, siyasi polisin
24 saat gözetlenmesi konusunda karar vermiş olduğu
kişilerden biriydi oysa.
Çok da önemli bir yazardı. Türk edebiyatında
gerçekliği
kendi üslûbuyla en çok geliştiren yazardı. Yaşar Kemal’den
çok daha iyi bir roman yazarıydı. Romanları teknik yönden de
taşıdığı insani
içerik açısından da bütün bir yaşadığı dönemin toplumsal
işleyişini göz önüne seren derin gözlem gücüyle de
çağdaşlarından daha üstündü.
Özellikle ilk küçük romanlarından “Bereketli Topraklar
Üstüne”ye kadar olan anlatım çizgisi Türk edebiyatının
Panait İstrati’si, Gorki’siydi. Hikâye sanatına katkıları da
çok büyüktür.
O Kemal uşaklıktan değil, efendilikten gelen bir
insandı.
Onun üzerine anlatacağım çok şey var. Onun yaşadığı dönemde,
bugün Türkiye
insanının
içinde yaşadığı enflasyon cenderesi bunca yakıcı
olmadığından yırtık ve her çeşit
ahlak
duygusunu yitirmiş
insanların
egemen olduğu bir toplum da değildi Türkiye.
Orhan Kemal’le kısa ya da uzun ilişkisi olmuş
insanların
üzerine onun gölgesi düşmüştür.”
|