KISMET meğer bugüneymiş: Kaç zamandır, Işık Öğütçü’nün dedesi "Orhan Kemal’in Babası Abdülkadir Kemali’nin Anıları"dan söz etmek istiyordum. Kitap, Epsilon Yayınları tarafından yayınlandı.
İstiklal Mahkemesi’nde yargıçlık yapan ve yargılanan "antika" bir adamdır Abdülkadir Kemali Bey... İnatçı bir siyasal muhalif... 1913 yılında Siirt’te Mersinli gelinle evlenirken düğün davetiyesine, "Düğün evine gelecek olanlar hediye getirmemelidir, getirdikleri takdirde hem hediye, hem de davetli kabul edilmeyecektir" yazdırıyor.
Kardeşinin zabıt kátipliğine atanmasını isteyen Liva özel kalemi memurlarından Aziz Bey’in gönderdiği hediye halı kabul edilmeyip geri gönderiliyor. Aziz Bey’in tezvirat yapması üzerine adamı, sorgu yargıcı ile Tabur Komutanı Binbaşı Ali Rıza Bey’in önünde sille tokat dövüyor.
Hákim Abdülkadir Kemali’nin böyle sayısız vukuatı var. Dedim ya antika bir adam...
* * *
Abdülkadir Kemali Bey, anılarının 81. sayfasında şöyle yazıyor:
"Kürdistan’da düğün yapmak, zengin olmak demekti. Bizim mezhepte ise -hürriyetçiler mezhebi- hediye de rüşvetle eşdeğerdi."
Dedim ya, rüşvet, pardon, hediye gönderilmemesi için yukarda sözünü ettiğim davetiyeyi yazdırıyor.
* * *
23 Temmuz tarihli Hürriyet Gazetesi’nin Yakın Plan sayfasından bir sünnet düğünü haberi aktaracağım: "Sünnet düğününde takı sandığı doldu doldu boşaldı."
Beylikdüzü Belediye Başkanı Vehbi Orakçı, iki oğlunu krallara layık bir düğünle sünnet ettirmiş. Sünnet düğününde metrelerce takı kuyruğu oluşmuş. Davetliler, kuyruğa girip önce anne-babayı kutlamışlar, sonra "Kral Koltuğu"na oturan çocukların yanındaki takı sandığına hediyelerini bırakmışlar. Dolan takı sandığı, görevlilerce sık sık çocukların arkasındaki büyük boy mavi çöp poşetine boşaltılmış.
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu da hediye sandığına iki torba atmış.
Daha başka ilginç ayrıntılar da yer alıyor haberde. Belediye Başkanı Vehbi Orakçı’nın, İstanbul Valisi Muammer Güler’in manevi evladı olması gibi. Gazetede Güler çifti ile Orakçı çiftinin boy fotoğrafları da var.
AKP’li olan Vehbi Orakçı’yı AKP milletvekilleri ve ileri gelenleri bu mutlu gününde yalnız bırakmamışlar.
Ne kadar masraf edilmiş? Ne kadar edilirse edilsin, zenginin malı züğürdün çenesini yorar!
* * *
Yargıç, 1. TBMM milletvekili, Ahali Fırkası Başkanı Abdülkadir Kemali Bey, Suriye ve Lübnan’da sürgünken zor koşullarda yaşadı. Orhan Kemal o yılları "Baba Evi" adlı romanında anlatır.
Böyle bir biyografinin sahibi olan babanın oğlu Orhan Kemal Öğütçü "pambık" ve dokuma "pavlikeleri"nde kantar kátipliği yaptı. Daha sonra onlarca kitap ve film senaryosu yazmasına karşın yoksul öldü.
Bir başka kuşaktı "Hürriyetçiler Kuşağı", kendi düğünlerini, çocuklarının sünnet düğünlerini kapitalist ilk birikime çevirmek akıllarına bile gelmemişti. İlahi Abdülkadir Kemali Bey!..