Abdülkadir Kemali (Öğütçü) Bey’i çoğumuz yalnızca tanınmış romancı Orhan Kemal’in babası olarak tanırız. Oysa Türkiye’nin siyasî tarihinin önemli şahsiyetlerinden biridir. Üzerine bugüne kadar hiçbir ciddi akademik çalışma yapılmamış olan Abdülkadir Kemali Bey’in siyasî hayatı ilk kez bu kitapla bütün boyutlarıyla aydınlanıyor. Merâl Demirel’in kitapta vurguladığı üzere, Abdülkadir Kemali Bey her şeyden önce bir muhaliftir. Hayatı boyunca, iktidarın olduğu kadar ana muhalefetin de dışında kalmış, sürekli olarak üçüncü bir taraf oluşturmuştur.
Birinci Meclis döneminde Birinci Grup ile İkinci Grup arasındaki mücadelede bir üçüncü grup olarak hareket eden bağımsız milletvekillerinin liderliğini üstlenmiş, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulunca, bu partide de yer almamış, Müdafaa-i Umumiye Fırkası adıyla bir parti kurma girişiminde bulunmuştur. 1930’ların başında Serbest Cumhuriyet Fırkası’yla yeni bir muhalefet denemesinde bulunulurken, bu güdümlü muhalefet partisine de uzak durmuş, Ahali Cumhuriyet Fırkası’nı kurmuştur.
Abdülkadir Kemali Bey, kendisini milletvekilliği, bakanlık ve İstiklâl Mahkemesi reisliğinden bu mahkemenin sanıklığına, hapse ve sürgüne kadar götüren bütün bu çalkantılı siyasî faaliyetleri sırasında, değişik dönemlerde çıkardığı gazetelerde ve yaptığı yayınlarda ülkenin siyasî, toplumsal, iktisadî, hukukî ve kültürel sorunları üzerine fikirlerini de açıklamıştır. Bu çalışmada şimdiye kadar karanlıkta kalan düşüncelerini yansıtan parti programları ve gazete makaleleri de ilk kez gün ışığına çıkarılıp inceleniyor. Böylece yakın tarihimizde gerçek bir muhalif olmanın sorunları ve bedelleri üzerine yeniden düşünme fırsatı buluyoruz.