Gecenin zifirinde mahalleye
naralar atarak dalan bitirim bir
kadın, evde karısını sabırla
bekleyen bir ev erkeği ve
mahallenin bitirim kadınlarıyla,
bıyıklarını süpürge etmiş,
ömürlerini kadınlarına adamış,
çamaşır, bulaşık, yemek
üçgeninde ömrünü törpüleyen
erkekler… Olur mu? Olur!..
Dünya tersine dönerse, neden
olmasın? Orhan Kemal'in "Tersine
Dünya" romanından Mustafa
Gültekin'in uyarladığı oyunu,
Turgay Kantürk yönetmiş. Tersine
Dünya, Bakırköy Belediye
Tiyatroları, Yunus Emre
Sahnesi'nde seyirciyle
buluşuyor.
Orhan Kemal oyunları geçen sezon
da çeşitli tiyatrolarca
sahnelenmişti. Bunda Kemal'in
karakterlerinin köklü ve yerli
oluşu kadar, gerçekçi anlatımı
ve didaktik öğeyi ustaca
anlatıya özenmesi etkili. Bir
başka dikkate şayan konu ise
değişim dönemlerinin toplumsal
gerçekçi yazarı Orhan Kemal'in,
değişimin başlarında yazdığı
eserlerin, değişimin doruğunda,
yolculuğu en baştan gözden
geçirmek isteyenlere ipuçları
vermesi.
Kenar mahallede gözlenen
toplumsal hareketliliği mizahi
bir dille eleştiren oyun, farklı
kültürlerden gelen karakterleri
kenar mahallede buluştururken bu
karakterlerin hayata bakışını da
mizah diliyle sahneye taşıyor.
'Tersine Dünya', kadın ve erkek
rollerini değiştirerek bir
yabancılaştırma efektinin
gerisinde, ciddi bir sorunu
seyirciyle paylaşıyor. Av-avcı
kültünün beslediği, erkek egemen
bir dünyada kendine verilen rolü
hayata geçiren kadının trajik
durumu, sistem tersine
çevrildiğinde ibretlik bir
komediye dönüşüyor. Erkek egemen
dünyanın figürleri bu kez
kadınlar oluyor. Yaptığı üçkâğıt
ile kocasına ve çocuğuna bakan
Bitirim Leyla (Gül Onat);
Leyla'nın dayağına, şiddetine
maruz kalsa da sevgisinden bir
gram eksilme olmayan, saf,
namuslu ev erkeği Süleyman
(Levent Tülek); mahallenin
sempatik kabadayısı Sarı Leman (Nurhayat
Atasoy) ve zengin bir karıya
kapaklanmış, ev işlerinde mahir
Palabıyık Hasan (Mert Asutay)…
Dünya bir kere tersine dönmüşse,
neden olmasın demekten öte bir
şey gelmiyor elden… Bitirim
Leyla'nın bir mahalle
kargaşasının ardından hapse
düşmesiyle çok şey değişmiştir.
Yokluk ve imkansızlıkla boğuşan;
ama saf bir hayat süren 'eski'
gitmiş, kısa yoldan para kazanıp
sınıf atlama telaşında, her
türlü yanlışı makul gören 'yeni'
gelmiştir. Bitirim Leyla da bu 'yeni'ye
uymaktan başka çare bulamaz. Bu
yeni zaman tiplerinin bir gece
eğlencesinde olan olur.
Silahların konuştuğu gecede son
sözü Süleyman söyler. Süleyman,
değişimi umursamayan; fakat
direncinin kırıldığı noktada
boyun eğen, masum/mağdur,
temiz/kirletilmiş, saf/uyanık ev
erkeğidir.
Tersine Dünya, bugün hâlâ
güncelliğini kaybetmemiş bir
kültürün eleştirisini yaparken,
mizahı da ıskalamıyor. Ve yine
bir Orhan Kemal klasiği olarak
toplumsal değişimin izlerini
sürüyor. Dünyaya bir de
tersinden bakmak isteyenlere…
|