Ana Sayfa

Zaman -  Haber Merkezi - 20.11.2006

 

 

DÜNYANIN TERSİ DÜZÜ AYNI

 




Gecenin zifirinde mahalleye naralar atarak dalan bitirim bir kadın, evde karısını sabırla bekleyen bir ev erkeği ve mahallenin bitirim kadınlarıyla, bıyıklarını süpürge etmiş, ömürlerini kadınlarına adamış, çamaşır, bulaşık, yemek üçgeninde ömrünü törpüleyen erkekler… Olur mu? Olur!..

Dünya tersine dönerse, neden olmasın? Orhan Kemal'in "Tersine Dünya" romanından Mustafa Gültekin'in uyarladığı oyunu, Turgay Kantürk yönetmiş. Tersine Dünya, Bakırköy Belediye Tiyatroları, Yunus Emre Sahnesi'nde seyirciyle buluşuyor.

Orhan Kemal oyunları geçen sezon da çeşitli tiyatrolarca sahnelenmişti. Bunda Kemal'in karakterlerinin köklü ve yerli oluşu kadar, gerçekçi anlatımı ve didaktik öğeyi ustaca anlatıya özenmesi etkili. Bir başka dikkate şayan konu ise değişim dönemlerinin toplumsal gerçekçi yazarı Orhan Kemal'in, değişimin başlarında yazdığı eserlerin, değişimin doruğunda, yolculuğu en baştan gözden geçirmek isteyenlere ipuçları vermesi.

Kenar mahallede gözlenen toplumsal hareketliliği mizahi bir dille eleştiren oyun, farklı kültürlerden gelen karakterleri kenar mahallede buluştururken bu karakterlerin hayata bakışını da mizah diliyle sahneye taşıyor. 'Tersine Dünya', kadın ve erkek rollerini değiştirerek bir yabancılaştırma efektinin gerisinde, ciddi bir sorunu seyirciyle paylaşıyor. Av-avcı kültünün beslediği, erkek egemen bir dünyada kendine verilen rolü hayata geçiren kadının trajik durumu, sistem tersine çevrildiğinde ibretlik bir komediye dönüşüyor. Erkek egemen dünyanın figürleri bu kez kadınlar oluyor. Yaptığı üçkâğıt ile kocasına ve çocuğuna bakan Bitirim Leyla (Gül Onat); Leyla'nın dayağına, şiddetine maruz kalsa da sevgisinden bir gram eksilme olmayan, saf, namuslu ev erkeği Süleyman (Levent Tülek); mahallenin sempatik kabadayısı Sarı Leman (Nurhayat Atasoy) ve zengin bir karıya kapaklanmış, ev işlerinde mahir Palabıyık Hasan (Mert Asutay)… Dünya bir kere tersine dönmüşse, neden olmasın demekten öte bir şey gelmiyor elden… Bitirim Leyla'nın bir mahalle kargaşasının ardından hapse düşmesiyle çok şey değişmiştir. Yokluk ve imkansızlıkla boğuşan; ama saf bir hayat süren 'eski' gitmiş, kısa yoldan para kazanıp sınıf atlama telaşında, her türlü yanlışı makul gören 'yeni' gelmiştir. Bitirim Leyla da bu 'yeni'ye uymaktan başka çare bulamaz. Bu yeni zaman tiplerinin bir gece eğlencesinde olan olur. Silahların konuştuğu gecede son sözü Süleyman söyler. Süleyman, değişimi umursamayan; fakat direncinin kırıldığı noktada boyun eğen, masum/mağdur, temiz/kirletilmiş, saf/uyanık ev erkeğidir.

Tersine Dünya, bugün hâlâ güncelliğini kaybetmemiş bir kültürün eleştirisini yaparken, mizahı da ıskalamıyor. Ve yine bir Orhan Kemal klasiği olarak toplumsal değişimin izlerini sürüyor. Dünyaya bir de tersinden bakmak isteyenlere…



 


[email protected]

1