Babamın
önünde Nazım Hikmet,
benim önümde babam
vardı |
|
Geçen
hafta Türk
edebiyatının usta
kalemi Orhan
Kemal’in doğum
günüydü.
37 yıl önce vefat
eden yazarın oğlu
Işık Öğütçü,
babasını
unutturmamak için
Cihangir’de kurduğu
müzeye ziyaretçi
gelmemesinden
yakınıyor. Babasının
son kitabını “Önemli
Not”
adıyla tamamlayan
Öğütçü,”Yazar
olamazdım. Önümde
dağ gibi Orhan Kemal
vardı” diyor.
Türk edebiyatının
ölümsüz yazarı Orhan
Kemal unutuluyor. Bu
sözler Kemal’in oğlu
Işık Öğütçü’ye ait.
Işık Öğütçü
babasının adını
yaşatmak için
çabalıyor. Bunun
için 7 yıl önce
açtığı Orhan Kemal
Müzesi’ni kimse
gelmemesine rağmen
açık tutuyor. Şu
anda Orhan Kemal’e
Mektuplar isimli bir
kitap hazırlıyor. 7
ay önce de babasının
tamamlayamadığı
Murtaza 2 kitabını
makalelerle
birleştirerek Önemli
Not ismiyle
yayınlayan Öğütçü
yılmayacağını
söylüyor. Orhan
Kemal Türk
edebiyatına 40 eser
miras bırakmış
önemli bir yazar.
Ama hayatı hep
yoksullukla geçti.
Belki de o nedenle 4
çocuğu da yazar
olmayı istemedi.
Çünkü çocukları için
yazarlığın anlamı
yoksulluk demekti.
Bir de babalarından
daha iyi yazamama
korkusu... Işık
Öğütçü bugün Orhan
Kemal Müzesi’nde ve
alt katına açtığı
İkbal Kahvesi’nde
Orhan Kemal’i
öğrenmek isteyenlere
babasını anlatıyor.
Orhan Kemal
Müzesi’ni 2000
yılında açtınız.
Neden bu kadar
beklediniz?
Böylesine değerli
bir yazarın
başkaları tarafından
düşünülmesini
bekledik. Ama kimse
hiçbir şey yapmadı.
1997’da bu binayı
aldım ama 2000’de
açabildim...
Yaptığım boş bir şey
olduğunu
söylemelerine
rağmen.
Neden?
Cihangir gibi bir
yerde kiraya verip
ayda 12 bin dolar
kazanacağım bir
binayı Türk
kültürüne feda
ettiğim için bana
inanamıyorlar. Ama
her şey para değil.
Cihangir sanat
dünyasından pek çok
ismin yaşadığı yer.
Müzeye geliyorlar
mı?
Burada müze olduğunu
biliyorlar ama merak
edip içeri bile
girmiyorlar. Çok
ilgisizler.
Karşımızdaki kafe
bugün sanat adına
konuşan pek çok
ismin uğrak yeri.
Orada her gün
saatlerce
oturuyorlar. Buraya
gelirlerse Orhan
Kemal bir şey
kazanmaz. Ama onlar
okudukları bir
kitapla, müzedeki
bir eşyayla
kültürlerine,
oyunculuklarına pek
çok şey katarlar.
Herkes “Nasıl olsa
müze. Bir yere
gitmez. Bir gün
gelir gezeriz” diye
düşünüyor. Oysa bu
bir vefadır.
Müzeyi kimler
ziyaret ediyor?
Gelip geçenler,
Orhan Kemal’e ilgi
duyanlar ve okul
sezonunda öğrenciler
geliyor. Zaten
umudumuz öğrenciler.
Her gün onlarca
insan geliyor
diyemem. İkbal
Kahvesi için de aynı
şey geçerli. Yavuz
Özkan, Sevda Ferdağ,
Ufuk Uras ve Özdemir
İnce müdavim. Ben
buraya karşımızda
oturan o genç
sanatçıların
gelmesini isterdim.
Kitapları dizi
olursa okuyucusu da
artar
Babanız hak ettiği
yerde mi?
Bence değil.
Hayatımda iki tane
hayalim var.
Birincisi Taksim’den
Orhan Kemal
Müzesi’ne kuyruk
olması. İkincisi de
her sene 1 milyon
Orhan Kemal kitabı
satılması.
Televizyon dizileri
edebiyat eserlerini
senaryolaştırıyor.
Size böyle bir
teklif geldi mi?
Bence şu anda
okuyucuya ulaşmanın
bir yolu da diziler.
Çünkü okuyucuyu
artırır. Ben babamın
eserlerinin
televizyon dizisi
olarak çekilmesine
karşı değilim. Yeter
ki iyi bir proje
olsun. Şu ana kadar
Eskici ve Oğulları,
Gurbet Kuşları, El
Kızı, Bereketli
Topraklar, Devlet
Kuşu romanları için
dizi teklifi var.
Yazar olmayı
düşünmediniz mi?
Başımızda yazar bir
Orhan Kemal vardı ve
hep parasızdı. Siz
böyle bir mesleği
seçer misiniz? Zaten
babam “Şair olamam.
Çünkü önümde dağ
gibi Nazım Hikmet
var” derdi. Bende
yazar olamazdım.
Önümde dağ gibi
Orhan Kemal vardı.
“Baban daha iyi
yazıyor”
diyeceklerdi.
Ağabeyim öykü
yazıyordu ama ona
“Baban olsaydı daha
iyi yazardı” dediler
ve öykücülüğü bitti.
nBabanızın
tamamlayamadığı
Murtaza 2’yi ve
makalelerini Önemli
Not kitabı olarak
çıkardınız. Kitabın
adı neden Önemli
Not?
Babamın notlarını
karıştırırken bir
dosya buldum. Orada
“ÖNEMLİ NOT! Bu
dosyada Murtaza’nın
2. cildini yürütecek
olan müsveddelerle,
47. sayfaya kadar
tape edilmiş bölüm
vardır. Geziden
dönüşte devam
edilecektir. (Tabii
kısmetse...) Ki
elbette kısmettir”
yazıyordu. Babam o
gezide vefat etti. O
nedenle kitabın
adını Önemli Not
koydum.
|
23.09.2007
|
|
|
|
|
|
|