Ülkemiz
insanını
yakından
tanımak
isteyen
Orhan
Kemal’in
‘Murtaza’
adlı
yapıtını
kesinlikle,
öteki
yapıtlarıyla
birlikte
okumalı.
Bu
tadına
doyamadığımız
yapıtın
süreri
geçtiğimiz
günlerde
okurlara
sunuldu.
Yazarın,
ölmeden
önce
tamamlayamadığı
biçimiyle
‘Önemli
Not!’
adıyla
başka
çalışmalarıyla
birlikte,
ilk
kez
yayımlandı.
Yaklaşık
90
sayfalık
Murtaza-II
( Bu
adlandırma
bana
ait.)
öncekini
bütünlemektedir.
Murtaza
CHP’nin
iktidarda
olduğu
İsmet
Paşalı
yıllarda
başlar.
Yapıtın
sonlarına
doğru
çok
partili
yaşama
geçiş
(Terakkiperver
ve
SCF’den
sonra)
DP’nin
kuruluşu.
DP
heyecanla
karşılanır,
halk
tarafından.
Büyük
destek
görür
seçim
öncesinde.
Murtaza’nın
süreri
DP’nin
varlığını
duyumsattığı
günlerde
başlar.
Murtaza-II’de
çok
partili
döneme
geçiş
ve
önceki
geçiş
denemelerine
(SCF)
ilişkin
bölümler
ve
kahramanın/anlatıcının
ağzından
görüşler
dile
getirilmiş.
Sıkı
bir
İsmet
paşa
taraftarı
olan
Murtaza
Yunanistan
göçmenidir.
Çünkü,
İ.
İnönü
çan
sesinden
kurtarmıştır,
ona
göre.
İsmet
Paşa’nın
Gazi’nin
SCF’ye
yaptığını
yapacağı
inancındadır.
Kaldı
ki,
SCF
Fethi
Okyar’a
Mustafa
Kemal
Atatürk
tarafından
kurdurtulmasına
karşın
kapatılmaktan
kurtulamamıştı.
SCF
nasıl
Mustafa
Kemal
tarafından
kapatıldıysa
DP’de
İsmet
İnönü
tarafından
kapatılmalıdır,
Murtaza’ya
göre.
Bu
beklenti
içerisindedir.
“…Ne
imiş?
Demokrasi!
Abe
kaç
para
eder
paşamızın
yanında
demokrasi?
Ne
için
vermemiş
idi
Gazi
Paşamız
dokuz
yüz
otuzlarda
iktidari
Serbestçilere?
Yok
mu
idi
aklı
İsmet
Paşamız
kadar?
Vermedi.
Çünkü
istemedi
kaptırmak
kamçısıni
cahil
halka!”
(O.
Kemal,
Önemli
Not!
S.51)
Murtaza
için
‘Donkişot’
benzetmesi
yapılır
önceki
yapıtında.
“
‘Bu
adam
Donkişot
desenize’
“
(O.
Kemal,
Murtaza,
s.277).
Murtaza-II’de
elirgin
olarak
Murtaza’nın
ruhsal
yapısının
çözümlenmesine
gidilmiş.
Bu
tip
üzerinden
yola
çıkarak
genel
bir
toplumsal
analiz
yapılmaya
çalışılmış.
‘Önemli
Not!’ta
(Murtaza-II’de)
ise
Murtaza’nın
davranışının
psikolojik
analizine
girilmiş.
Çünkü
kendini
öteki
insanlardan
çok
farklı
duyumsamaktadır.
Örneğin:Ermiş,
peygamber
vb.
gibi.
Murtaza
yavaş
yavaş
kendini
peygamber
sanmaktadır.
“…Geceyi
aynı
odada
geçireceği
bu
Allah
adamına
dikkatle
bakıyor,
Baba
Rıza’nın,
buraya
gelirken,
yolda
anlattıklarını
aklından
geçiriyordu.
Demek
cenab-ı
Allah,
peygamberlerin
yetişmesine
önayak
olacak
birini
de
yaratırmış?
Sakın
şu
Hoca
Efendi
de
onu
yetiştirmeye
memur
edilmiş
olmasındı
Cenabı
Allah
tarafından?”
(O.
Kemal,
Önemli
Not!
S.63)
Orhan
Kemal’in
yapıtlarının
genelinde
önemli
bir
saptamayı
görmemiz
olası.
Bu
saptama:
Aynı
sınıftan
olan
insanların
birbirinin
kuyusunu
kazması,
küçümsemesi.
Murtaza
kendisiyle
aynı
ve
aşağı
konumda
olanları
yok
sayar.
Fırsat
bulduğunda
onları
güç
duruma
düşürür.
Aşağı
tabakadan
insanları
küçümser.
Orhan
Kemal
bunu
bile
anlatırken
uçsuz
bucaksız
bir
insan
sevgisi
vermekte,
bu
kahramanıyla.
Okur
umutsuzluğa
sürüklemez,
hep
umut
vardır,
en
umutsuz
durumlarda
bile;onun
yapıtlarında
ve
yazılarında.
Yaşar
Kemal,
Murtaza
için,”
Murtaza,
bizim
edebiyatımızın
her
yönüyle
bütün
çelişkileriyle,
iç
ve
dış
çelişkileriyle
insan
olabilmiş,
belki
de
tek
tiptir.
Murtaza,
halkın
bir
adamıdır.
Koşulların,
geleneklerin
yabancılaştırdığı
bir
tiptir.,”
der.
(O.
Kemal,
Önemli
Not!,Murtaza’nın
sunuş
yazısı)
Hanımın
Çiftliği’ndeki
‘Kabak
Hafız’
tiplemesi
kadar
olmasa
da
Murtaza-II’de
din
sömürüsüne
başka
bir
‘Arap
İmamla’
değinmiş.
Yapıt
tamamlanmış
olsaydı,
Orhan
Kemal,
Kabak
Hafız’dan
sonra,
‘Arap
İmam’
tipi
kazandırırdı,
edebiyatımıza;
bana
göre.
“Baba
Rıza’nın
aklından
mahalledeki
mescidin
imamı
Arap
geçti.
Remil
atar,
azgın
kocalara
eşek
dili
yazar,
suya
bakar,
büyü
yapardı.
…Dini
adeta
tam
bir
geçim
aracı
haline
getirdiğinden,
mahalleliyle
en
olmayacak
şeyleri
ciddi
ciddi
konuşur,
papazların
günah
çıkarması
gibi
olmasa
bile,
günahkar
tazeleri
dinler,
faydalanır,
faydalandıklarının
da
ruhlarını
temizlerdi”
(O.
Kemal,
Önemli
Not!
s.60)
Murtaza’da
az
da
olsa,
Orhan
Kemal
yerel
sözcüklere
yer
vermiş.
Rıfat
Ilgaz
ve
yoğun
olarak
Fakir
Baykurt’ta
da
yoğun
olarak
karşılaştığımız,
ama
ilk
kez
duyduğumuz
sözcüklerle
tanıştırıyor,
bizi.
Bu
çok
önemsediğim
bir
şey,
dilimize
yeni
sözcükler
kazandırmak
açısından.
Orhan
Kemal,
Murtaza
da
mizah
olanaklarını
iyi
kullanmıştır.
Mizah
bir
takım
kaba
sözcükler
üzerine
kurmamıştır.
Elbette
şive
taklitlerinden,
göçmen
ağzından
vb…
yararlanmıştır.
Toplumsallıktan
uzaklaşmadan,
mizah
öğesinin
yapıtına
zenginlik
katması
uğruna
bir
takım
yapaylık
ve
zorlamalara
gitmemiştir.
Her
şey
oldukça
doğaldır.
Kendini
“aydınlık
gerçekçi”
olarak
niteleyen
Orhan
Kemal,
çalışan
insanları
hiçbir
yapıtında
idealize
etmemiştir,
Murtaza’da
olduğu
gibi.
Onları
iyi/kötü,
güzel/çirkin
yönleriyle
büyük
bir
insan
sevgisi
içinde
vermiştir.
Yineliyorum,
Murtaza’yı
toplumuzu
daha
yakından
tanımak
için,
öteki
yapıtlarıyla
birlikte
okunması
gereken
bir
yapıttır.
-Orhan
Kemal,
Murtaza,
(roman),
Everest
yayınları,
2007-İstanbul
-Orhan
Kemal-Önemli
Not!,(Tamamlanmamış
yapıtlar
seçilmiş
düzyazılar),
1.
Baskı
Everest
yayınları,
2007-İstanbul
|
|
|
|
|
|
|
|