Ana Sayfa

Cumhuriyet Kitap - Hasan Akarsu - 13 Mart.2008

 

Arkadaş Islıkları

Yazar Orhan Kemal, Arkadaş Islıkları romanında, bir delikanlının yaşantısını anlatırken çevresinde yaşananları da yansıtarak geniş bir dünya çiziyor. Bir taşra kentindeki aileyi tanıyoruz önce. Baba ölü. Anne, üç kız bir de delikanlı. Geçim zor. Delikanlı ortaokuldan terk. Arkadaşları da işsiz ve serseri. Romanda, anlatıcı olan delikanlı, arkadaş çevresini tanıtıyor, olayları yansıtıyor. Buluştukları yer Sümbül’ün Kahvesi ya da Berduş şaraphanesi. Bir kıza aklını takıp okulu bırakan delikanlı, kız için kendini bıçaklamaktan çekinmiyor. Evlenmesi için iş bulması gerekiyor. İş yok. Son çare, sevgilisine ayrılık mektubu yazmak. Yine olmuyor ve bu kez kız kaçıyor delikanlıya. Arkadaş evlerinde barınmaya çalışıyorlar.

O sırada yaşadıkları olaylar, romanın can alıcı noktaları. Baba dostu Gaffar Amca (Bebe Ruhi), göründüğü gibi değil. Kız kaçırdığı için önce azarlıyor delikanlıyı, sonra da evlerine konuk ediyor. Niyeti kötü. İçkili sofrada, delikanlının nikâhsız karısına sarkıntılık ediyor. Bu nedenle “Kart Horoz” diye anılıyor. Delikanlı, Deli Atıf’tan, Gaffar Amca’nın karısını genelevden çıkarıp evlendiğini öğreniyor. Ayrıca, kadın alıp satan birisi olduğunu da. Deli Atıf, delikanlıya bir iş buluyor. Demiryolları İşletmesi’nde, Kantarcı Osman’ın yanında, muhasebe işinde çalışmaya başlıyor. Onun oturduğu evin bir odasına taşınan delikanlı, bu kez Kantarcı Osman’ın ev yaşantısını anlatıyor.

Kantarcı Osman da ilginç bir tip. Karısı Şahinde’nin elinde oyuncak olmuş, her dediğini yapan, bulaşık, çamaşır yıkayan bir tip. Çocuklarının da oyuncağı olmuş. Futbol maçlarında kalede durarak gol yedikçe “Folluk” olduğu söylenen bir baba. O sırada, işletmenin futbol takımına alınan bir genç de katılıyor onlara. Ortahaf olan Cemal, varlıklı bir ailenin çocuğu olup işi serseriliğe vurmuş. Delikanlıyla iyi anlaşıyor. Kantarcı Osman’ı adam etmeye kararlı. Hiç içki içmemiş olan Osman, içki içince cesaretlenip karısı Şahinde’ye, çocuklarına meydan okuyor, onları dize getiriyor. Bir fırtına gibi esiyor evde. Şahinde, delikanlının karısını küçümsüyor, aşağılıyor. Hamal kadrosunda, kâtip parçasının nikâhsız karısı diyerek azarlıyor. Kavga döğüş sonrası bu kez Çerkez Rasim’in evine taşınıyorlar. Bu aile de ilginç. Çerkez Rasim, Hitler özentisi içinde olan birisi. Bu evde, delikanlıyla karısı kavga ediyorlar, delikanlı evi terk ederken, karısı yalvarıyor: “Bırakma beni. Beni kirli bir paçavra gibi yollama babamın evine. Yalvarırım ayrılma benden. Arkadaşlarını unutamıyorsan unutma, istediğin zaman bul onları, gez, dolaş, zilzurna sarhoş ol, naralar at sokaklarda. Ama içkiden başın ağrıdığı, kustuğun zaman gel bana, başını dizime koy. Başağrısı ilacını benim elimden iç. Hastalandığın zaman seni sabahlara kadar bekleyeyim.” (s.129)

Delikanlı, karısının bu sözlerine aldırış etmeden evi terk ediyor. Karısı ortada kalakalıyor ve izini kaybettiriyor. Karısını terk edişini sindiremiyor, arıyor, bulamıyor. Anne evine dönünce sevinçle karşılansa da üzüntüsünü yenemiyor. Meyhanenin şişelerine sarılıyor, karısını düşündükçe içiyor, kendini yitiriyor. Karısının İstanbul’a gidip kötü yola düştüğünü düşündükçe bunalıma giriyor. Düşünde, karısının Sirkeci’de bir otelde nasıl kirletildiğini görüyor. Otel sahibinin ve otel kâtibinin, karısını Beyoğlu’ndaki Kartal Aile Gazinosu’na götürüşlerini, gazino sahibi Zeki Tunçbilek’in, karısını ünlü bir şarkıcı yaptığını görüyor düşünde. Serseri arkadaşları, hasta arkadaşlarını ziyarete gelip yine aralarına almak istiyorlar. Delikanlı, onlarla gitmiyor da Ortahaf’la (Cemal) bir gazinoya gitmeye başlıyor. Orada tanıdığı Güzide’yi karısına benzetiyor. Onun yaşamöyküsüyle, karısınınkinin çakıştığını düşünüyor. Gazinoda, Gaffar Amca’yı daha iyi tanıyor, Fabrikatör Yunus Bey’le birlikte küçük kızlara bile sarkıntılık ettiklerine tanık oluyor.

Bu arada, Cemal’in ailesini de tanıtıyor anlatıcı. Annesi Nazan Hanımın ve yaşlı teyzesinin yaşamöyküsünü de öğreniyoruz. Delikanlı, fabrikaya gidip karısını aramaya başlayınca önünde “Yeni Ufuklar” açılıyor. Hamdi’nin kahvesinde tanıştığı işçi İlyas, delikanlının yaşamöyküsünü öğrenince ona sahip çıkıyor, karısını bulmasına yardımcı oluyor. İşçi İlyas, sosyalist düşünceleriyle tanınıyor. Çevresindeki işçileri etkiliyor. Fabrikanın revirindeki doktor da, delikanlının baba dostu olan doktor. Delikanlıyı tanıyor ve ona iş bulmak için söz veriyor. Delikanlı, annesinin ölümünü düşünüyor. O gidince, kız kardeşlerinin durumunu göz önüne getiriyor. Onlara yeni bir gelecek hazırlamak gerektiğini akıl etmeye başlıyor. Bu gelişmelerde işçi İlyas’ın ve doktorun etkileri olduğu gözleniyor. İşçi İlyas Usta, içki içerek sıkıntıların unutulmasına karşı. Delikanlı, eve giderken arkadaş ıslıklarını duyuyor yine. Arkadaşlarıyla karşılaşıp tartışıyor ve yolları ayrılıyor artık. Ve bir gün, revire doktoru görmeye giderken karısına rastlıyor. Parmağında alyans olan karısı, bir tamirciyle evlendiğini, kendisinin de biçki dikiş yurdunda çalıştığını ve kocasına saygı duyduğunu söylüyor. Delikanlıyı sevdiğini de söylemekten çekinmiyor. Ayrılıp yoluna devam ediyor.

Bundan sonra delikanlı, fabrikada çalışarak üç kız kardeşine ve annesine karşı sorumluluklarını yerine getiriyor, doğru yolu bulduğuna, mutlu olacağına inanıyor. Yazar Orhan Kemal, sıradan bir delikanlıyı, sokak serseriliğinden kurtarıp sorumluluk sahibi olan bir genç konumuna getirerek geleceğe umutla bakılması gerektiğini vurguluyor. Karamsarlığa düşmüyor, okuyucuya umut aşılıyor.

“Arkadaş Islıkları”, herkesin zevkle okuyacağı bir roman.

Arkadaş Islıkları/ Orhan Kemal/ Everest Yayınları/ 7. Basım, Ocak 2008/ 255 s.

 

 

 


[email protected]