Bugün, Orhan Kemal’in aramızdan
ayrılışının 38. yıl dönümü. Onun, her gün daha da çoğalan
okuyucu kitlesine bir başka pencereden Orhan Kemal’i anlatmak
için, yazarın oğlu Işık Öğütçü ile Cihangir’deki Orhan Kemal
Müzesi’nde bir söyleşi gerçekleştirdik. Orhan Kemal’i bu kez
oğlunun ağzından dinleyip onun baba yönünü de tanımak yazara
karşı duyduğumuz saygı ve sevgiyi bir kat daha arttırdı. İşte,
Işık Öğütçü’nün ağzından Orhan
Kemal!
—Öncelikle
bizlere Orhan Kemal Müzesinin kuruluş serüveninden ve
gerçekleştirdiğiniz etkinliklerden bahseder misiniz?
Babamın öldüğü yıl olan 2 Haziran
1970'ten itibaren aile büyüklerimiz ve edebiyatçı dostlar hep
bir Orhan Kemal Müzesi açılsın istiyorlardı. Tabi bu bazı
olanaklarla gerçekleşebilecek bir şeydi. Bu imkânı 2000 yılında
yakalayabildik. Orhan Kemal ailesinin tüm fertlerinin
çalışmaları sonucunda 2000 yılında burayı açtık. Her yıl 2
Haziran'da babamın anma gününü gerçekleştiriyoruz. Bu anma
gününde, o yılın en iyi edebiyat eserine ‘Orhan Kemal Roman
Armağanı Ödülü’nü veriyoruz. Geleneksel hale getirdiğimiz bu
anma ve ödül törenini Beyazıt'taki Orhan Kemal Kütüphanesinde
gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra Orhan Kemal eserlerinin tüm
telif hakkı çalışmalarını buradan yürütmekteyiz. Ayrıca 'www.orhankemal.org'
adlı web sitemizde de babama ve eserlerine ait tüm bilgileri tüm
Orhan Kemal dostlarıyla paylaşıyoruz. İnternet sitemize de çok
büyük ilgi var.
—Geçtiğimiz
yıllarda Orhan Kemal Müzesi olarak okullara 'kitap kampanyası'
çalışmalarınız vardı. Bu çalışmalar hala devam ediyor mu?
Bu bizim arkadaşlarımızla beraber
yaptığımız bir çalışmaydı. Çeşitli kaynaklar ve
sponsorlar sayesinde ihtiyacı olan
okullara kitap yardımı yapmaktaydık. Ancak şu anda babamın
eserlerine olan ilgi trafiği çok yükseldiği için bu tip
kampanyalara pek vakit ayıramıyoruz. Kitap kampanyası bitmiş
değil devam ediyor ama şu anda herhangi bir aktivitesi yok.
Elimizden geldikçe bu tip kampanyalarda yer almaktan her zaman
mutluluk duyarız.
— Orhan Kemal
eserleri yurt dışında da oldukça ilgi görüyor. Bu eserler hangi
ülkelerde okuyucularla buluşuyor?
Yunanistan'da yayınlanan pek çok
kitap var. Haziran ayıyla birlikte İngiltere ve İtalya'da
yayınlanacak olan kitaplar var. Almanya'daki temaslar da
sürüyor. Çok yakın zamanda Almanya'da da okuyucularımızla
buluşacağız. Bildiğiniz gibi Frankfurt Kitap Fuarına Türkiye
konuk ülke olarak katılacak. Fuarla birlikte Türk edebiyatına
olan ilgi de artarsa değişik yayın evlerine de bazı Orhan Kemal
kitaplarını yayınlatma imkânımız olabilir diye düşünüyorum.
—Babanız vefat
ettiğinde siz 13 yaşındaydınız. Biz bir yazar olarak Orhan
Kemal'i çok seviyoruz. Siz bize baba Orhan kemal'i anlatır
mısınız? Orhan Kemal nasıl bir babaydı?
Çocuklar için analar, babalar çok
önemlidir Onları kaybettiğinizde yerine koyacak kimseyi
bulamıyorsunuz. Yıllar geçtikten sonra siz de baba oluyorsunuz.
Sizin de evladınız oluyor. Annem de babam da çok zor şartlar
altında yaşam mücadelesi verdi Babam evimizi geçindirmek için
sürekli gazetelerde iş almak zorundaydı. Aynı zamanda
yazdıklarını yayınlatmak amacıyla da yayın evleri ile görüşürdü.
Babam da annem de bizleri okutmak için inanılmaz mücadeleler
verdi. Babam, çocuklarını çok severdi. Anneme ara sıra
takılırdım "Anne derdim sen beni çok döverdin" diye. Annemden
çok dayak yedim fakat babamdan bir fiske dahi yemedim. Babamın
bizlere bağırmasını bile duymadım. Bunun nedenini uzaklarda
aramaya gerek yok. Babamın kitaplarına baktığınız zaman babamın
insanlara olan sevgisini görmeniz mümkün. Babam, bırakın
çocuklarına vurmayı kendi kitaplarındaki herhangi bir
kahramanına bile kıyamazdı. Ben böyle bir sevgi ortamında
büyüdüm. Parasızmışsınız hiç önemli değil. Size verilen sevgi ve
umut sizi yaşatıyor. Babam benim için çok önemliydi. Babamı genç
yaşta kaybettiğim için çok üzgünüm.
Keşke yaşasaydı da şu anda aklımda
kalan pek çok şeyi sorabilseydim ona. Babam biraz daha yaşasaydı
belki bir kaç kitap daha yazacaktı. Babam biraz daha yaşasaydı
ona çektiği acıları unutturacak bir takım maddi imkânlar
sağlayacaktım ve bir evlat olarak bundan gurur duyacaktım.
Bunları sağlayacak fırsatım olmadı babam çok erken vefat etti.
Annem 84 yaşına kadar yaşadı. Hiç olmazsa annemi biraz rahat
ettirmeye çalıştık. Ama tabi babanın yeri bambaşka oluyor.
Ergenlik ve gençlik yıllarında pek çok hata yapıyor insan. Size
yardım edip size fikir verecek birilerini arıyorsunuz. Babamın
kitapları ve eserleri bizler için çok önemli bir miras. Babam
yazdıklarıyla zaten yaşıyor ama keşke biraz daha yanımızda
kalsaydı.
—Babanızın
yayınlanmamış eserleri var mı?
Ben bunlardan iki tanesini
yayınladım. Babamın düz yazılarından ve şiirlerinden oluşan
'Yazmak Doludizgin' ile babamın yarıda kalmış iki eserinin yer
aldığı 'Önemli Not!' isimli kitabı okuyucularla buluşturduk. Bir
kaç projemiz daha var. Babamın 100. yaşına denk getirmek üzere
bir fotoğraf albümünü yayınlamak istiyorum. Ayrıca 1970 yılına
kadar babamla ilgili yazılmış yazılardan oluşan bir çalışmayı
yayınlamak istiyorum. Bunun dışında son olarak babamın yazdığı
ve babama yazılan mektupları derlemek istiyorum.
—Babanızın
eserlerinde kendinizle örtüştürdüğünüz bir kahraman var mı,
bunun dışında babanızın en sevdiğiniz kitabı hangisi?
Ben 15 yaşıma dek babamın tüm
kitaplarını okumuştum. Ancak o yıllardaki dünya görüşünüzle şu
andaki dünya görüşünüz aynı olmuyor. Babamın kitaplarını halen
tekrar tekrar okuyorum. Her
okuyuşumda bambaşka şeyler keşfediyorum. Daha geçtiğimiz gün
'Eskici ve Oğulları'nı okudum. Babamın toplam 42 kitabı var. Bu
kitapların 42'sinde de ayrı dünyalar var. Ben hiç bir kitabını
diğerinden ayıramıyorum, hepsi benim evlatlarım. Babamın
eserlerindeki bütün karakterlerde kendime dair bir şeyler
bulabiliyorum.
—Sizce neden
hala Orhan Kemal bu denli okunabilen ve sevilen bir yazar, onu
diğer yazarlardan farklı kılan ne?
Orhan Kemal, bize içimizden
bakıyor. Onun sıcaklığı, umudu ve iyimserliği kitaplarındaki her
satırında olduğu sürece Orhan Kemal'in kitapları hep
okunacaktır. Onun kitaplarında karamsarlık yoktur, karamsar
neden olsun ki... Her zaman karanlıktaki bir ışığı yakalamıştır.
Bundan sonrası artık okuyucuya kalmıştır. Buraya gelen pırıl
pırıl Orhan Kemal hayranları
görüyorum. Onlardaki aydınlığı hissedebiliyorum. Gençlerin
elinde şu anda o kadar çok teknoloji var ki, gençlere her şey
hazır sunuluyor. Ellerinde her şey var, sadece tek bir şeyleri
yok; hayalleri yok. Hayalleri de bu kitaplardan elde edecekler.
Orhan Kemal'in kitapları bu konuda gençlere yardım edecek. Hayal
dediğim şey öyle ütopik, havada olan
bir hayal dünyası değil. Ayakları yere basan genç kuşaklara
Orhan Kemal rehber olacak. Ben gençlerden her zaman umutluyum.
Çocuklar umudumuzdur. Onlar okuyacaklar, onlar aktaracaklar ve
Orhan Kemal nesiller boyunca hep okunacak. Bugün, dünya üzerinde
de çok ünlü yazarlar yaşadıkları dönemlerde anlaşılamamışlardır.
Yıllar sonra öyle bir anlaşılmışlardır ki o dönemin moda olan
yazarları, moda olan sanatçıları bir anda yok olmuşlardır.
Dünyada böyle olmuştur Türkiye'de de böyle olacaktır. Onun için
ben sadece Orhan Kemal’i yaptığımız bu çalışmalarla görünür
kılıyorum. Orhan Kemal var, 94 yaşında ve yapıtlarıyla şu anda
aramızda.
—Türkiye’de
yazarlar eskiden beri yazdıklarıyla ilgili sıkıntılar
yaşamışlardır. Orhan Kemal’in de düşünceleri ve yazdıklarından
dolayı hayatının bir bölümü hapishanede geçmiş. Bu konuyla
ilgili düşünceleriniz nedir?
Türkiye'de bazı yazarlar
Murtaza'nın deyimiyle muzır
vatandaşlardır. Ve daima denetim altında tutulmalıdırlar. Yani
Orhan Kemal bu sorunuzun cevabını 'Murtaza'
ile vermiş.
Yazarlar ve sanatçılar kabında
duramayan insanlardır. Bize güzellikleri sunan insanlardır. Tabi
ki onların bazı düşünceleri bizim normal düşünce sistemimizin
dışında olacaktır. İnsanın düşünce dünyasının gelişmesi
böyledir. Aykırı fikirler her zaman olacaktır. Katılırsınız ya
da katılmazsınız. Bunları alıp o yıllarda hapse koymak hatta
2000'li yıllarda olacak şeyler değildir. Ama üstadın
kitaplarındaki 'umut' var ya bu olumsuzlukların hepsi bir gün
aşılacak. Çağdaş ve bizi uygarlık yolunda yürütecek her
düşüncenin bir gün bu ülkede de ışık hızıyla gideceğine ben
inanıyorum.
Çünkü babam olsun, Nazım Hikmet
olsun diğer yazarlar olsun insanların aydınlanması ve uygarlık
yolunda daha kültürlü ilerlemesi için yüzlerce eser yazdılar. Bu
olumsuzluklar ülkelerin sosyal gelişim hayatında görülen bir
takım engellerdir. Bunlar da aşılacaktır. Mesela Nazım Hikmet
yıllarca hapislerde yattı daha sonra Kültür Bakanı onun 100.
yaşını kutladı. Bu tip şeyler gelip geçicidir yani siyasiler,
siyasi düşünceler bir gün silinip gider ama büyük sanatçılar hep
kalır. Biz bugün Nazım Hikmet'e 28 yıl ceza veren insanları
tanımıyoruz ama Nazım Hikmet'in şiirlerini okuyoruz. Babama
mahkûmiyet verenleri tanımıyoruz ama 72.Koğuş'u okuyoruz.
Yazarlar, sanatçılar bu yollardan geçecekler ama sonunda mutlaka
onların güzel bir dünya olmasını istediği dönemler gelecektir.
Bu 3–5 yıl sonra gelecek bir dönem değildir uzun bir süreçtir.
Bizler göremeyiz ama gelecek nesiller bunu görecektir. Buna
sonuna kadar inanıyorum.
—Geçtiğimiz yıl
Nazım Hikmet'i konu alan 'Mavi Gözlü Dev' adlı film
izleyicilerle buluştu. Babanızın da hayatını konu edinen bir
filmin yapılmasını ister misiniz?
Babam, bizlere otobiyografik-roman
anlamında 5 tane kitap vermiş.'Baba Evi', 'Avare Yıllar',
'Cemile', 'Dünya Evi' ve 'Arkadaş Islıkları'. Siz, babamla
ilgili bir film yapmak istediğinizde zaten Orhan Kemal o filmin
içinde oynamaya başlayacaktır. Mesela 'Mavi Gözlü Dev' demişken
şunu söylemek istiyorum, filmde yansıtılan Orhan Kemal karakteri
Nazım Hikmet'in yanında el pençe, sığıntı gibi duran bir insan.
Hâlbuki işin gerçeği öyle değil. Babam ile Nazım Hikmet aynı
koğuşta yatıyorlar, zaman zaman
fikir tartışmaları yapıyorlar, ikisi de sürekli iç içe. Bu tür
bir ortamda babamın Nazım Hikmet'in yanında süklüm püklüm
oturması gibi bir şey söz konusu olamaz. Ben, 'Mavi Gözlü Dev'
filmini genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim ama dediğim gibi
filmdeki Nazım Hikmet ile Orhan Kemal ilişkisi çok da doğru
çizilmemiş. Orhan Kemal'in bir filmi yapılacak olursa onun
eserleri ve bizler buradayız. Ebetteki fikirlerimizi söyleriz.
Öyle bir teklif gelirse sıcak bakarız. Orhan Kemal adına
yapılacak olan güzel şeyler bizleri çok mutlu eder.
—Son olarak
neler söylemek istersiniz?
Evrensel okuyucularına şunu
söylemek istiyorum, Orhan Kemal'in insan sevgisi her zaman
üzerlerinde olsun. Sevginin tüm zorlukların üstesinden
gelebileceğine inanıyorum. Orhan Kemal'in eserlerindeki sevgi,
dostluk ve ümitle birlikte inanıyorum ki yarınlar hep güzel
olacak.