Ana Sayfa

Mustafa Aslan - Ocak 2009

 

CEMİLE

 





*Orhan Kemal, Cemile, 18. Basım:Kasım 2008, Everest Yayınları - İstanbul

CEMİLE



Cemile Orhan Kemal’in yaşamından izler taşıyan romanlarından birisi. Bu romanda yazarın yakınlarını görüyoruz başta eşi olmak üzere.

Cemile’de işçi kahramanları ağırlıkta. Romanda zaten iki yer arasında geçer. Bunlardan birisi fabrika öteki ise işçi mahallesidir. İşçilerin yaşadıkları çevreyi, arkadaş ilişkilerini iyi bir şekilde vermektedir, Orhan Kemal.

İşçilerin oturdukları mahalleleri “işçi mahallesi” adıyla vermektedir.



BALKANLARIN DAĞILMASI

Orhan Kemal’in romanlarında görebileceğimiz en önemli tarihi tanıklıklardan birisi de Balkanların dağılmasından sonra çeşitli nedenlerle ülkemize gelen insanlardır. Kahramanlarımız, Amir Ağa’nın kışkırtmaları sonucunda Karadağ milletvekili Boşkoviç’in ölümünden sonra orada kalamayacaklarını daha iyi anlar, öldürülmekten kurtulmak için yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalırlar. Bir yerde parçalanmanın, dağılmanın her türlü acısını çekmiş bu insanların Türkiye’deki yaşamlarına tanık oluruz, özlemleri ve beklentileriyle birlikte.

Yerinden yurdundan olmuş olan bu insanlar Türkiye’ye perişan bir halde gelirler. Yanlarında getirdikleri birkaç parça eşyayı da satıp yedikten sonra geçim derdine düşerler.

Zagreb’te doğan Boşnak güzeli Cemile’nin ve Sadri’nin babası Malik eski bir derebeyi ve çete reisidir. Sırbistan’dan ülkemize göçerler.

“İstanbul limanına birkaç parça mücevherle ayak basan kalabalık iki ailenin elindeki, avucundakiler şaşılacak bir hızla eriyiverince, Malik’le Muy hayatlarında ilk defa, geçim derdi diye bir şey öğrendiler.” (s.89)



ORHAN KEMAL, BALKAN VE AKDENİZ ROMANCILARI



Orhan Kemal’in yapıtlarında Boşnaklar başta olmak, üzere, Selanik vb. göçmenlerinden Cemile’nin de içinde olduğu yapıtlar serisinde anlatır. Bu yapıtta da Cemile’nin babasının geriye dönüşlerle anlattığı yaşamı nedeniyle öğreniyoruz, Balkanlarda yaşananları. Bu yanıyla Orhan Kemal Balkan romancıları arasında bu yılları yazan ender ve önemlilerinden birisidir. Yazdıkları sadece bizim için değil Balkan ülkeleri için de oldukça önemlidir. Çünkü onun yazdıkları öteki ülkelerdeki (Yugoslavya, Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan…) yazılanların bir tamamlayıcısıdır.



“Müslüman mahallerinde kadınlarla çocukların çığlıkları yükselir, kapılar kırılır ve alınmış bir öcün ılık dumanı tüten kanlı kesik başlar, terkilere bağlanıp rüzgar gibi gidilirdi.” (s.89)

Orhan Kemal, Balkanların dağılmasına değinir, bu yapıtında. Dağılma ve cinayetlerin işleniş nedeni olarak insanların dinsel inançlarından yararlanılarak yapıldığını belirtir.

“Cami ve kilisenin hatırı için işlenen cinayetlerin haddi hesabı yoktu.” (s.89)





ÖNCÜ İŞÇİ

Orhan Kemal’in birçok yapıtında değişik adlarla karşımıza çıkan bir öncü, aydın işçi tipi vardır. Cemile’de bu tip İzzet Usta adıyla okurun karşısına çıkıyor. Usta sağduyulu, okuyan, haksızlığa ve serüvenciliğe karşı birisidir.

Cemile ile katibin evlenme işinde de hatırı sayılır, sözü dinlenir birisi olduğu için İzzet Usta çoğu kişi’nin çekindiği adama kızının evliliği konusunu açar.

Yapıtta yapılacak en iyi analizleri o yapar. Onda umutsuzluk yoktur, tıpkı Orhan Kemal gibi. Cemile’de de makineleşmenin beraberinde getirdiği işsizlik konusunda,

“İzzet Usta, Makineye sövme, faydası yok!” dedi.” (s.3) diyerek akılcı, bilimsel olan yanıtı verdirtir, Yazar. Evet makineleşme işsizliği yaratmıştır, ama ona düşman olmaya gerek yoktur. Onu insanın yararına sunmanın yollarını aramak gerekir.



Cemile’de anlatılanlar tamamıyla Orhan Kemal’in yaşamıdır. Katip, Cemile’yi seven yazarın ta kendisidir. Cemile ise 1937 yılında yaşamını birleştirdiği Nuriye Hanım’dan başkası değildir. Sırbistan’dan Türkiye’ye göç eden derebeyi Malik ise Nuriye Hanım’ın babasıdır.



Orhan Kemal'in buram buram insan sevgisi kokan bir yapıtı, Cemile. Ülkelerin parçalanmasının, dağılmasının, kardeş kavgasının insanların başına nelerin getireceğini belirtmektedir.

 


[email protected]