ORHAN KEMAL VE SENARYO
|
|
|
Orhan Kemal senaryolarıyla sinemamıza katkıda
bulunan yazarlarımızdan biridir. Yazar bununla da
yetinmemiş, senaryo konusunda fazla yapıt
bulunmadığı yıllarda senaryo tekniğiyle ilgili bir
kitap yazmış. İlk basımı 1963’te yapılan yapıta
yıllar sonra, Işık Öğütçü babasının iki senaryosunu
da eklediği Senaryo Tekniği ve Senaryolar Everest
Yayınları okurlara sundu.
Yapıtta, Orhan Kemal’in senaryo tekniğine ilişkin
anlattıklarının yanında iki de senaryosu yer
almaktadır. Bunlardan birisi roman olarak da okurla
buluşan yapıtı Murtaza, öteki ise Yörük Ali Efe’dir.
Bu iki senaryonun yeni baskıya eklenmesi iyi de
olmuş.
Senaryo yazmaya nasıl başladığını anlatan yazar
sinemayı en başata bir fotoğrafla anlatım sanatı
olarak gördüğünü söylemeliyim. Elden geldiği kadar
dialogları doğru ve yerinde kullanmak gerekmektedir.
Uzun uzun yer verilmemelidir. Hatta özel bir önem
verilmelidir dialoglara. Konunun anlatımında
karşılıklı konuşmalar çok önemlidir, ama gereksiz
yere uzun uzun konuşma konmamalıdır.
Konu senaryonun esasını oluşturmaktadır. Aşamalarını
tek tek anlattığı senaryodaki konu (tema) ile
öyküdeki konu kimi açılardan birbirlerinden
farklıdır.
“Sizin hikayeler çoğu zaman olayın içine paraşütle
inmişçesine, o anı tespit ediyor. Film hikayesi ise,
üç bin metrelik bir filmi dolduracak genişlikte, bir
baş, bir orta, bir son ister.” (s.2)
Türk Sineması’nın senaryo konusunda sıkıntılarına
değindiği “Senaryo Tekniği ve Senaryolar” adlı
yapıtında bu konudaki teknik terimleri de açıklıyor,
örneklerle: Metin Erksan’ın Gecelerin Ötesi, Charlie
Chaplin’in Sahne Işıkları. Sinemamızın açmazları
arasında, senaryo konusunda ticari bakış açısı ve
sansüre dikkat çekmektedir.
Orhan Kemal’e göre sinemanın eğitici yanı göz ardı
edilmelidir. Buna dikkat edilerek senaryolar
yazılmalıdır.
MURTAZA ROMAN/SENARYO
Yazarın Murtaza adlı romanının senaryosunun
verilmesi okuru bu konuda daha aydınlatıcı olduğuna
inanıyorum. Çünkü romanı inceleyen birisi
senaryosuyla karşılaştırma olanağını elde etmiş
olur. Uzun uzun konuşmalar yerine daha çok
görüntünün egemen olduğu elden geldiği kadar
dialoglara kısa ve gereken yerlerde girildiğini
görüyoruz. Romanda sık ve uzun oalrak
karşılaştığımız dialoglar yerini görüntüye
bırakmıştır yerini.
“Ola idiniz yiğeni Kolağası Hasan Bey’in, döke
idiniz mübarek kanlarınızı kutsal vatan
topraklarına, taşısa idiniz damarlarınızda Hasan
Bey’in kanını, anlardınız gülmemek gerektiğini.
Çünkü gülünmez karşısında herhangi bir amirin,
inekler gibi.” (Murtaza (roman) s.77)
Murtaza’nın romanı ve senaryosu birbirinden bir çok
açıdan farklılıklar göstermektedir. Bunların
birkaçından söz edecek olursak… Murtaza’nın oğlu
Hasan romanda olmadığı gibi fabrikada sendika
temsilcisidir. Eşi ise kadınlar tuvaleti bekçisi.
Romanda yer verilen İsmet İnönü-DP çekişmesine ise
senaryoda hiç yer verilmemiştir. Elbette bu
senaryonun kendine özgü durumlarından
kaynaklanmaktadır.
YÖRÜK ALİ EFE
Yapıtta yer alan Orhan Kemal senaryolarından
birisidir. Eşraf-yoksul halk çatışmasından yola
çıkarak işgalci güçlere karşı verilen mücadelenin
anlatıldığı bir çalışmadır.
Yapıt Abdülhamit döneminde başlayan yapıt
İttihatçı-Hürriyet İtilafçı çatışması, Sevr
Antlaşması ve kurtuluş günlerini anlatmaktadır.
Orhan Kemal’in iki senaryosu da eklenen yeni
basımında Senaryo Tekniği ve Senaryolar adlı yapıt
yazarın meraklılarının yanında senaryo çalışması
yapanların da yararlanabileceği bir yapıt. Asıl
önemlisi, bence, Murtaza’yı roman olarak okuyanların
senaryo olarak da incelediklerinde iki tür
arasındaki farkı göreceklerine inanıyorum. Orhan
Kemal’in senaryolarıyla sinemamıza katkılarını bir
kez daha duyumsayacağız, bu yapıtı zevkle okurken.
*Orhan Kemal, Senaryo Tekniği ve Senaryolar, Yayına
Hazırlayan:Işık Öğütçü, 3. Basım:Kasım 2008, Everest
Yayınları – İstanbul
*Orhan Kemal, Murtaza, 16. Basım:Mart 2007, Everest
Yayınları - İstanbul
|
|
| |