Ana Sayfa

Mustafa Aslan - Ocak 2009

 

ORHAN KEMAL VE SENARYO

 



Orhan Kemal senaryolarıyla sinemamıza katkıda bulunan yazarlarımızdan biridir. Yazar bununla da yetinmemiş, senaryo konusunda fazla yapıt bulunmadığı yıllarda senaryo tekniğiyle ilgili bir kitap yazmış. İlk basımı 1963’te yapılan yapıta yıllar sonra, Işık Öğütçü babasının iki senaryosunu da eklediği Senaryo Tekniği ve Senaryolar Everest Yayınları okurlara sundu.

Yapıtta, Orhan Kemal’in senaryo tekniğine ilişkin anlattıklarının yanında iki de senaryosu yer almaktadır. Bunlardan birisi roman olarak da okurla buluşan yapıtı Murtaza, öteki ise Yörük Ali Efe’dir. Bu iki senaryonun yeni baskıya eklenmesi iyi de olmuş.

Senaryo yazmaya nasıl başladığını anlatan yazar sinemayı en başata bir fotoğrafla anlatım sanatı olarak gördüğünü söylemeliyim. Elden geldiği kadar dialogları doğru ve yerinde kullanmak gerekmektedir. Uzun uzun yer verilmemelidir. Hatta özel bir önem verilmelidir dialoglara. Konunun anlatımında karşılıklı konuşmalar çok önemlidir, ama gereksiz yere uzun uzun konuşma konmamalıdır.

Konu senaryonun esasını oluşturmaktadır. Aşamalarını tek tek anlattığı senaryodaki konu (tema) ile öyküdeki konu kimi açılardan birbirlerinden farklıdır.



“Sizin hikayeler çoğu zaman olayın içine paraşütle inmişçesine, o anı tespit ediyor. Film hikayesi ise, üç bin metrelik bir filmi dolduracak genişlikte, bir baş, bir orta, bir son ister.” (s.2)

Türk Sineması’nın senaryo konusunda sıkıntılarına değindiği “Senaryo Tekniği ve Senaryolar” adlı yapıtında bu konudaki teknik terimleri de açıklıyor, örneklerle: Metin Erksan’ın Gecelerin Ötesi, Charlie Chaplin’in Sahne Işıkları. Sinemamızın açmazları arasında, senaryo konusunda ticari bakış açısı ve sansüre dikkat çekmektedir.

Orhan Kemal’e göre sinemanın eğitici yanı göz ardı edilmelidir. Buna dikkat edilerek senaryolar yazılmalıdır.



MURTAZA ROMAN/SENARYO



Yazarın Murtaza adlı romanının senaryosunun verilmesi okuru bu konuda daha aydınlatıcı olduğuna inanıyorum. Çünkü romanı inceleyen birisi senaryosuyla karşılaştırma olanağını elde etmiş olur. Uzun uzun konuşmalar yerine daha çok görüntünün egemen olduğu elden geldiği kadar dialoglara kısa ve gereken yerlerde girildiğini görüyoruz. Romanda sık ve uzun oalrak karşılaştığımız dialoglar yerini görüntüye bırakmıştır yerini.



“Ola idiniz yiğeni Kolağası Hasan Bey’in, döke idiniz mübarek kanlarınızı kutsal vatan topraklarına, taşısa idiniz damarlarınızda Hasan Bey’in kanını, anlardınız gülmemek gerektiğini. Çünkü gülünmez karşısında herhangi bir amirin, inekler gibi.” (Murtaza (roman) s.77)

Murtaza’nın romanı ve senaryosu birbirinden bir çok açıdan farklılıklar göstermektedir. Bunların birkaçından söz edecek olursak… Murtaza’nın oğlu Hasan romanda olmadığı gibi fabrikada sendika temsilcisidir. Eşi ise kadınlar tuvaleti bekçisi. Romanda yer verilen İsmet İnönü-DP çekişmesine ise senaryoda hiç yer verilmemiştir. Elbette bu senaryonun kendine özgü durumlarından kaynaklanmaktadır.



YÖRÜK ALİ EFE

Yapıtta yer alan Orhan Kemal senaryolarından birisidir. Eşraf-yoksul halk çatışmasından yola çıkarak işgalci güçlere karşı verilen mücadelenin anlatıldığı bir çalışmadır.

Yapıt Abdülhamit döneminde başlayan yapıt İttihatçı-Hürriyet İtilafçı çatışması, Sevr Antlaşması ve kurtuluş günlerini anlatmaktadır.



Orhan Kemal’in iki senaryosu da eklenen yeni basımında Senaryo Tekniği ve Senaryolar adlı yapıt yazarın meraklılarının yanında senaryo çalışması yapanların da yararlanabileceği bir yapıt. Asıl önemlisi, bence, Murtaza’yı roman olarak okuyanların senaryo olarak da incelediklerinde iki tür arasındaki farkı göreceklerine inanıyorum. Orhan Kemal’in senaryolarıyla sinemamıza katkılarını bir kez daha duyumsayacağız, bu yapıtı zevkle okurken.





*Orhan Kemal, Senaryo Tekniği ve Senaryolar, Yayına Hazırlayan:Işık Öğütçü, 3. Basım:Kasım 2008, Everest Yayınları – İstanbul



*Orhan Kemal, Murtaza, 16. Basım:Mart 2007, Everest Yayınları - İstanbul

 


[email protected]