Ana Sayfa

İnternette Orhan Kemal


Sabah Gazetesi (10-2-2002)

Refik Durubaş

 

ORHAN KEMAL Yaşıyor...

Şimdi Beyazıt’ta “Şimşekhane”nin bulunduğu alanda 60’lı yılların sonunda, Beyazıt camisinin havlusuna sığınmış “Çınaraltı”nda mülhem “Hasıraltı” namında bir kahvehane bulunmakta idi. O günlerde “Ülkücüler” Marmara Kıraathanesi’nde toplanırken 68 Kuşağı' nın devrimci gençlerinin uğrak yerlerinden biri idi”Hasıraltı”
Orhan Kemal’i işte ilk kez bu kahvenin camlı bölmesinde gördüğümü hatırlıyorum.

Üstat,”Bir Filiz Vardı” romanını yazdığı günlerini yaşamaktaydı. Cağaloğlu’ nda kitapçıda genç bir kıza aşık olduğu söylenirdi. Kız, akşam üzeri işten çıktıktan sonra Orhan Kemal ile “Hasıraltı’nda buluşuyor, 68 Kuşağı’nın devrimci gençleri de üstada ”birşey olmasın” diye camlı bölmenin çevresinde etten duvar örüyordu adeta.
Rivayetler ”raviyan-ı ahbar”a kalsın, Orhan Kemal‘ in çevresinde dönen söylentiler ise o zamanın gençlerinin çoğunun malumu idi.

Özellikle de Muzaffer Buyrukçu ve Arap Tlat’ın anlattıkları...
Karaköy’ de Toprak Mahsulleri Ofisi’nde çalıştıktan sonra emekli olan Buyrukçu ve Talat, bir de matbaacı Yelfe İhsan, Orhan Kemal’in sıkı dostları arasındaydı.

MUTLULUK NEREDE?

O günlerden kalan bir Orhan Kemal anısı gönüllerde şöyle mekan bulmuştur:
Üstat ,hastalığı nedeniyle Bulgaristan’a gitmişti.Varna yakınlarında yazarlar evinde misafir edilir.Masasında bir kuş sütü eksiktir,fakat Bulgarlar ne yapsalar,üstadın yüzünde yine de mutluluğun en küçük bir esintisi görülmemekte...Bir gün nedenini sorarlar.

Üstat,mutsuzluğunun nedenini şöyle açıklayacaktır:
“Her şey çok güzel de Muzo (Buyrukçu),Arap,Yelfe yanımda olmadıktan sonra kiminle muhabbet edeceğim. Olmaz olsun böyle mutluluk!”

Hani ,”Gönül sohbet ister kahve bahane” derler ya,o misal...
Geçen gün ,iş bu “kahve” bahanesiyle yolum Cihangir Akarsu caddesinde” Orhan Kemal Müzesi ve İkbal Kahvesi” ne düştü.

Gerçi Nuruosmaniye’ de Orhan Kemal’in müdavimi olup Buyrukçu,Arap Talat ve Yelfe İhsan ile tavla oynadığı “ İkbal Kahvesi” tebdili mekan etmişti ama, üstat bu yeni mekanında bütün hayatı ve hatırasıyla yaşamaktaydı.
Vefalı çocukları bir “Orhan Kemal Kültür ve Sanat Koordinatörlüğü” kurmuşlar.

Oğlu Işık Öğütçü, babasının “ aydınlık gerçekliği” ile müze ve kahveyi aydınlatıyor.

Kahve Orhan Kemal’in eserleriyle donatılmış,hemen yanındaki reyonda üstadın bütün eserlerinin yanında imzasını taşıyan fincan ya da anahtarlık satın almak mümkün...

Kahvenin yanı başındaki ise Orhan Kemal’in hayatına uygun bir sadelikte düzenlenmiş...Müzenin girişinde üstadın kimi fotoğrafları, eserlerinin ilk baskıları, yabancı dillerde basılmış kimi kitapları sergilenmekte... Eserlerinin kaleme aldığı “çalışma odası” tıpkısıyla müzeye taşınmış... Sabah uğrarsanız masasının başında ,daktilosuna yeni bir kitabı aktarırken görüyorsunuz, öğleden sonra divana uzanmış kitap okumakta, akşamüzeri mangalın başında yüreğini ısıtmakta...

Hikayeniz Yazılabilir

Işık Öğütçü amaçlarının bir kültür ve sanat vakfı kurmak olduğunu söylüyor,babasının imzasının taşıyan fincandan kahvesini yudumlarken...Ardından bir anıt mezar yapımı ve kültür sitesiyle Orhan Kemal enstitüsü yada üniversitesinin kuruluşu...

Sizin de bir gün yolunuz Orhan Kemal’in “İkbal Kahvesi”ne düşsün ,çalışma odasında hatırasının teneffüs edin ,kitaplarının kapaklarının okşayın ,imzasını taşıyan fincanla bir kahve için...
Yaşım,Orhan Kemal’in öldüğü yaşı çoktan geçti ama ,ben hala yaşadığına inananlardanım ve hala yazmayı sürdürmekte.

Bakarsınız,sizinde bir hikayenizi yazar,”İkbal Kahvesi”nin bir müdavimi olarak...

Neden olmasın...


[email protected]