Göç sorunundan geçim derdine,
eğitimsizlikten acımasızlığa “sokaktaki adam”ın ve
Anadolu insanının hayatını olağanüstü bir yalınlıkla
yansıtan Orhan Kemal, eserlerinin yeniden basımı ve
yurtdışında yayımlanmasıyla edebiyat dünyasının
gündeminde.
Eserleri
birçok kez sahneye ve beyazperdeye uyarlanan Orhan
Kemal’i tanımak için oğlu Işık Öğütçü’nün kurduğu
Cihangir’deki Orhan Kemal Müzesi harika bir
başlangıç…
Yazı: Hande ÖĞÜT
Fotoğraflar: Orhan Kemal Müzesi Arşivi
Yıllar önce “Murtaza”yı
okuduğumda müthiş bir yazarla karşı karşıya olduğumu
fark etmiştim. Bekçi Murtaza’nın ailesi ve sosyal
çevresi ile olan ilişkileri, mahallesini koruma
içgüdüsü, çok eski ama tanıdık duyguların uyanmasını
sağlamıştı içimde.
Orhan Kemal’in tüm yapıtlarını
okuma isteği hasıl oldu elbette “Murtaza” biter
bitmez.
“Cemile”, “Sokaklardan Bir
Kız”, “Baba Evi”, “Bereketli Topraklar Üzerinde”,
“El Kızı”, “Hanımın Çiftliği”, “Evlerden Biri”,
“Tersine Dünya” arka arkaya geldi… Ama en çok “Bir
Filiz Vardı”dan etkilenmiştim galiba… Aslında Orhan
Kemal’in etkileyiciliği, sıradan insanların
dünyasına olanca net ve samimi bakışından ileri
geliyordu. Sanki bir film izlercesine izliyordum
onun insanlarının hayatlarını. Bir kitabın
penceresinden bakmaktı hayata Orhan Kemal’i okumak…
Göç sorunundan geçim derdine, eğitimsizlikten
acımasızlığa Anadolu insanının hayatını müthiş bir
yalınlıkla unutulmaz satırlara döken Orhan Kemal
üstelik sadece roman değil, edebiyatın pek çok
alanında ürün verdi, hem nitelik hem de niceliksel
açıdan önemli sayıda ürün…
Eserleri birçok kez sahneye ve
beyazperdeye uyarlanan Orhan Kemal’in eserleri son
yıllarda yeni basımlarıyla onu henüz tanımayan genç
okurla buluşma fırsatı da buldu. Everest Yayınları,
Kemal’in eserlerini yeniden basarken ünlü yazar, pek
çok yabancı dile de çevrilerek evrensel hale
geliyor. Gerçekçi-toplumcu Türk edebiyatının usta
kaleminin ilk kez 1952 yılında Türkiye’de yayınlanan
“Cemile” romanı Mısır’da; “Sarhoşlar” ve
“Çamaşırcının Kızı” öykü kitaplarından alınan on
dokuz öykü Pakistan’da; “Baba Evi”, “Avare Yıllar”
ve “Nâzım Hikmet’le 3.5 Yıl” yapıtı İngiltere’de;
“Cemile”, “Baba Evi”, “Avare Yıllar” Makedonya’da;
“Ekmek Kavgası” İtalya’da; “Baba Evi” İtalya’da; “El
Kızı” Suriye’de; “Baba Evi” ve “Avare Yıllar”
kitapları Yunanistan'da yayımlandı.
Hayatına bir bakış
Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü
olan Orhan Kemal, 15 Eylül 1914’te Adana’nın Ceyhan
ilçesinde doğdu. Babası ilk TBMM’de milletvekilliği
ve Adalet Bakanlığı yapmış olan Abdülkadir Kemali
Bey’di. Adana’da Ahali Cumhuriyet Fırkası’nın
kurucusu olan Abdülkadir Kemali Bey daha sonra
partisinin kapatılması üzerine ailesiyle birlikte
Beyrut’a yerleşti ve Orhan Kemal bu dönemde orta son
sınıftaki eğitimini yarıda bıraktı. 1932’de
Türkiye’ye geri döndükten sonra, çırçır
fabrikalarında işçilik, dokumacılık ve ambar
memurluğu yapan Orhan Kemal 1937 yılında evlendi.
1938 yılında, Niğde’de askerlik görevini yaparken
Ceza Yasası’nın 94. maddesine muhalefetten
yargılanarak beş yıl hüküm giydi. 1940 yılında Bursa
Cezaevi’nde Nâzım Hikmet’le tanışması sanat
yaşamının önemli dönüm noktalarından biri oldu. 26
Eylül 1943’te serbest kalan Orhan Kemal 1951 yılında
istanbul’a yerleşti.
Bu dönemden itibaren geçimini
yazarlıkla sağlayan Orhan Kemal, 1966 yılında bir
ihbar nedeniyle yeniden tutuklanarak Sultanahmet
Cezaevi’ne gönderildi. Otuz beş gün sonra
salıverildi. 1968 yılında bu davadan beraat ettikten
iki yıl sonra 2 Haziran 1970’te davetli olarak
gittiği Sofya’da öldü.
Yazarlık serüveni
İlk şiirlerini Raşit Kemali
adıyla Yedigün, Yeni Mecmua gibi dergilerde
yayımlayan Orhan Kemal, Nâzım Hikmet’in etkisiyle
düzyazıya yöneldi. İlk düzyazısı “Balık” adıyla 1940
yılında Yeni Edebiyat gazetesinde yayımlandı. İlk
öykülerini ise 1942 ve 43 yıllarında ikdam ile Yurt
ve Dünya dergilerinde yayımlayan Orhan Kemal daha
sonra Varlık, Gün, Yığın, Seçilmiş Hikâyeler,
Yaprak, Yeni Başdan, Yeditepe, Beraber gibi
dergilerde de yer alırken birçok romanı da Vatan,
Dünya, Ulus, Son Havadis ve Cumhuriyet gazeteleri
tarafından tefrika edildi. “Kardeş Payı” ile 1958
yılında Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanan Orhan
Kemal, “Önce Ekmek” ile de 1969 yılında Sait Faik
Hikâye Armağanı’nı ve TDK Öykü Ödülü’nü kazandı.
“72. Koğuş”, “Murtaza”, “Eskici Dükkânı”, “Kardeş
Payı” ve “ispinozlar (Yalova Kaymakamı) adlı
yapıtlarını oyunlaştırdı. “72. Koğuş” ile 1967
yılında Ankara Sanatseverler Derneği tarafından en
iyi oyun yazarı seçildi. Orhan Kemal’in ailesi
tarafından 1972 yılından beri yazarın ölüm
yıldönümünde verilmek üzere Orhan Kemal Roman
Armağanı düzenleniyor.
Orhan Kemal Müzesi
Beyoğlu, Orhan Kemal için de
göz ardı edilmeyecek semtlerin başında gelir. Hem
dolaşıp gözlemlediği mekânları, insanları, olayları
yazarak ölümsüzleştirdiği, hem de Türkiye’nin film
piyasası olan Yeşilçam’dan daima alacaklı olduğu
için…
Kaldırımında
yürüdüğü istiklal Caddesi’nin kalabalıklığını,
insanların işlerine yetişmek için koşuşturmalarını,
filmciliğimizi yıllar önce yazdığı öykü ve
romanlarıyla Beyoğlu’nu günümüze taşır Orhan Kemal.
Zaman zaman Beyoğlu’nun bilmediği sokaklarındaki
meyhaneler, burada içen insanlar yapıtlarının en
önemli kısımlarını oluşturur:
“İstiklal Caddesi’ne paralel
ikinci plandaki arka sokaklardan birinde sigara,
kibrit, soğuk bira, Tekel şarabı satan o ufacık
dükkânın önünden çok geçmiştim ama günlerden bir gün
bir arkadaş alıp götürmeseydi, dükkânın arkasında
kocaman bir mağaza olduğunu, yarımşar kiloluk kalın
şişelerle açık şarap satıldığını, sıra sıra tezgâh
başlarında da sakallı sakalsız (…) bütün sinema
adamlarını küçümseyen “kaliteli sanat filmleri”
üzerine nutuklar çeken “meçhul dahiler”in varlığını
nereden bilecektim?”
Öykü ve romanlarıyla Beyoğlu’nu
bizlere sunan, duygularımızı harekete geçiren Orhan
Kemal’in anısını yaşatmak isteyen oğlu Işık
Öğütçü’nün kurduğu Orhan Kemal Müzesi, bu büyük
yazarı yakından tanımak için harika bir imkân. 2000
yılında açılan müze, üç bölümden oluşuyor. 70 adet
çeşitli fotoğrafının yer aldığı duvarlarda, dört
ayrı vitrinde kitaplarının ilk basımları,
yurtdışında basılan kitapları, kullandığı küçük
eşyaların sergilendiği vitrin ve babası Abdülkadir
Kemali Bey ile ilgili dokümanların, ilk meclis
tarafından verilen mavzer, istiklal Madalyası'nın
sergilendiği köşe müzenin önemli değerlerinden.
Çalışma odasında ise masası, daktilosu, kitaplıklar
ve kitapları, yatağı, yatağının üzerindeki öldüğü
gün yüzünden alınan maske de müzede görülecekler
arasında. Müze gezinizin sonunda, yine müzeye dahil
olan ikbal Kahve’sinde bir kahve içtikten sonra
yazarın kitaplarını, hediyelik eşyaları, CD, VCD,
poster satın alabileceğiniz, Orhan Kemal Kitap
Mağazası’nı dolaşmanızı tavsiye ederiz.
* Akarsu Caddesi, No: 30,
Cihangir, Beyoğlu
Tel: (0212) 292 92 45
Pazar hariç, her gün
10:00-19:00 arası açık. Giriş ücretsizdir.-
VARAN YOLBOYUNCA • NiSAN 2009
ORHAN KEMAL’İN YAPITLARI
Öykü: Ekmek Kavgası, 1949;
Sarhoşlar, 1951; Çamaşırcının Kızı, 1952; 72. Koğuş,
1954; Grev, 1954; Arka Sokak, 1956; Kardeş Payı,
1957; Babil Kulesi, 1957; Dünyada Harp Vardı, 1963;
Mahalle Kavgası, 1963; işsiz, 1966; Önce Ekmek,
1968; Küçükler ve Büyükler, 1971. Ayrıca
öykülerinden yapılan derlemeler Bilgi Yayınevi’nce
dört cilt olarak yayınlandı: I. Yağmur Yüklü
Bulutlar, 1974; II. Kırmızı Küpeler, 1974; III.
Oyuncu Kadın, 1975; IV. Serseri Milyoner/iki Damla
Gözyaşı, 1976. Arslan Tomson, 1976; inci’nin
Maceraları, 1979.
Roman: Baba Evi, 1949; Avare
Yıllar, 1950; Murtaza, 1952; Cemile, 1952; Bereketli
Topraklar Üzerinde, 1954; Suçlu, 1957; Devlet Kuşu,
1958; Vukuat Var, 1958; Gavurun Kızı, 1959; Küçücük,
1960; Dünya Evi, 1960; El Kızı, 1960; Hanımın
Çiftliği, 1961; Eskici ve Oğulları, 1962; Gurbet
Kuşları, 1962; Sokakların Çocuğu, 1963; Kanlı
Topraklar, 1963; Bir Filiz Vardı, 1965; Müfettişler
Müfettişi, 1966; Yalancı Dünya, 1966; Evlerden Biri,
1966; Arkadaş Islıkları, 1968; Sokaklardan Bir Kız,
1968; Üç Kağıtçı, 1969; Kötü Yol, 1969; Kaçak, 1970;
Tersine Dünya, 1986.
Oyun: İspinozlar, 1965; 72.
Koğuş, 1967. Anı: Nazım Hikmet’le Üç buçuk Yıl,
1965.
inceleme: Senaryo Tekniği ve
Senaryoculuğumuzla ilgili Notlar, 1963.
Röportaj: İstanbul’dan
Çizgiler, 1971.