Ana Sayfa

Mustafa Aslan - 12 Haziran 2009

 

ABDÜLKADİR KEMALİ BEY’İN ANILARI’NDA DOĞU VE GÜNEYDOĞU

 



Orhan Kemal’in babası Abdülkadir Kemali Bey’in Anıları torunu Işık Öğütçü tarafından yayına hazırlanıp okura sunuldu. Yapıtın yeni basımı Orhan Kemal’in tüm eserlerini yayımlamaya başlayan Everest yayınları tarafından yapıldı.

Orhan Kemal, anlatıcı-kahraman-yazar çakışmasının olduğu yapıtlarında babasından söz eder. Özellikle Babaevi’ni belirtmeden geçemeyeceğim. Babaevi’nde Ulusal Kurtuluş Savaşı günlerinden başlayarak Beyrut’taki sürgün günlerine kadar uzanır.

Abdülkadir Kemali Bey sadece Orhan Kemal’in babası olmasından değil, bir dönem Türk siyasi yaşamına damgasını vurmuş, çeşitli cephelerde bulunmuş insanlardan birisi olduğu için de üzerinde dikkatle durulması gerekir. Ayrıca siyasi tarihe ilişkin değerli bir yapıtla karşı karşıya olduğumuzu belirtmeliyim, onun kimi görüşlerine katılmasanız bile.

Bu yazımda Abdülkadir Kemali Bey’in anılarının Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizi ilgilendiren bölümlerinden din ve toprak sorunu konusuna kısaca değineceğim.

Güleryüzlü ve dindar olarak nitelediği Siirt halkının etnik yapısını, “Halkı Kürt, Arap, Ermeni ve Keldani olmak üzere çeşitlidir; büyük çoğunluğu Müslüman’dır.” (s.111)diye belirtir.

Din (şeyhler, şıhlar)

Bir yanı Elazığ’a öte yanı Balkanlar’a uzanan bir insan Orhan Kemal’in babası Abdülkadir Kemali Bey. Yalnızca baba tarafından Elazığlı olmasıyla sınırlı değil bu bölgeye ilişkin anıları. Siirt’e savcı olarak atanır, zor koşullarda yani Osmanlı’nın son dönemleri.

Bence, Kemali Bey’in anışlarının bu bölümünü Doğu ya da Güneydoğu’ya ilişkin bir şeyler yapmak, üretmek isteyenlerin öncelikle okuması gereken bölümlerdir.
Abdülkadir Kemali Bey’in bölgeye ilişkin üzerinde durduğu konulardan birisi şeyhler ve şıhlardır. O kadar ki, kendine ‘şah’ süsü veren bu kişiler bölgede önemli söz sahibi sayabileceğimiz kişiler arasındadır.

“..Fakat halim selim, çok mütevazi ve çok yüce bir Müslüman olmasını istediğim bu genç şeyhin, kendisine şah süsü vermesine cidden üzülüyordum.” (s.107)

Toprak sorunu

Abdülkadir Kemali Bey anılarında Doğu ve Güneydoğu insanının büyük çoğunluğunun topraksız ya da az topraklı, buna karşın küçük bir azınlığın elinde olduğunu belirtir. Bunun ülkemiz için yarattığı sıkıntılar üzerinde durur. Bu konuda önerdiği şet toprak reformudur.

Büyük toprak ağalarını tanıyan köylüyle hükümet arasında büyük bir duvardır ağalık sistemi.

Abdülkadir Kemali Bey, “İlk ve son vazifen şudur: Ağaların halkla hükümet arasındaki aracılığına son ver… Çünkü bunların önemli bir kısmı halkı kendi esaretleri altında tutar…” dedikten sonra ağaların bu durumdan ne gibi çıkarları olduğunu sıralar.

Bölgede hükümet görevlilerinin yaptıkları haksızlıklar köylüyle hükümetin arasını açtıkça açmaktadır. Bölgedeki hükümet boşluğunun nedenleri arasında bunu da sayabiliriz.

“Anlıyorum ki, merkezden Halep ve Hatta Diyarbakır’a kadar hissedilen hükümet etkisizliği, artık bundan sonra tamamıyla kendini gösterecek, etkisizlik yayıldıkça silahına güvenen fertlerin ve toplulukların daima anarşi halindeki çevresinin derinliklerine gömülecektik…” (s.105)

Işık Öğütçü’nün yayına hazırlayıp kültür dünyamıza sunduğu Orhan Kemal’in Babası Abdülkadir Kemali Bey’in Anıları geçmişimizin kimi karanlık yönlerinin aydınlatılmasına katkı sunabileceği gibi, bugüne ve geleceğe giden yolun önündeki engelleri ayıklamada yardımcı olacağı inancındayım. Sağ olasın Işık Öğütçü!...

*Işık Öğütçü, Orhan Kemal’in Babası Abdülkadir Kemali Bey’in Anıları, II:Basım:Nisan 2009, Everest yayınları, İstanbul

 


[email protected]