Türk edebiyatının en özgün ve gerçekçi yazarlarından
Orhan Kemal, yazdığı roman, oyun ve öykülerin hepsinde yoksul,
hayatla mücadele etmek zorunda olan, ama umudunu, yaşama sevincini
kaybetmeyen insanlardan söz eder.
“Elli Kuruş”, “Aslan Tomson” ve “Uyku” adlı kitaplarında yine aynı
dünyanın çocuklarını anlatıyor. Bu harika kitaplar Büyülü Fener
Yayınları’ndan çıktı ve Oğuz Demir resimledi. Çocuklar, hatta
büyükler için...
Elli Kuruş
“İster lapa lapa kar, ister şarıl şarıl yağmur yağsın, isterse de
bütün gecenin ayazından karlar dona kesmiş olsun, sabahın beş
buçuğunda karanlıkları ürperten sesiyle sokağa girerdi: ‘Gazete
havadis!’
Sabahın dördünde yazı makinemin başına geçtiğim için, bu ses, bu
kara yağmura, ayaza kafa tutan bu canlı, bu pırıl pırıl ses beni
yazı makinemin başında bulurdu. Gazete paralarını akşamdan masamın
kıyısına koyduğum için, bekletmez, koşardım sokak kapısına.
Gazetelerimi önceden hazırlamış olurdu. Uzatır, paraları alır,
saymaya falan lüzum görmeden cebine atar, canlı, yaşam dolu sesiyle
sokağı gene neşelendirirdi: ‘Gazete havadis!”
Aslan Tomson
“Ayağında babasının kocaman postalları, başında kulaklarına geçmiş
kasketi, boynuna kınnapla asılı işportasıyla evden çıktı. Çoluğu
çocuğu etrafını almış, gaileli bir ev erkeği hesaplılığıyla sokağı
geçti. Caddedeki tütüncünün bulunduğu köşeye işportasını her zamanki
gibi yerleştirdi. Ne çıkacaktı sanki? Zengin mi olacaktı? Çengelli
iğneler, renk renk balonlar, kurşun kalemleri, birkaç mavi kurdele,
düğme, paslı çakılar, zarf kâğıt...”
Uyku
“Madeni eşya fabrikası hafta tatiline hazırlanıyordu. Fabrikanın yüz
elli amelesinden sekseni, on dörtle on altı yaş arasında erkek
çocuklardı ki, yirmi kadarı ‘pres’ makinelerinde çalışıyordu.
Üstleri başları paramparçaydı. Aşağı yukarı aynı boy ve aynı kalıpta
olduklarından, birbirlerine benziyorlardı. Terden
sırılsıklamdılar... Atölyenin makine gürültüsü yüklü ağır havasında
kaynaşıyorlardı: Muslukların fışkıran suyunda el yüz yıkayanlar,
sıra bekleyenler, helalara girip çıkanlar, fırsattan istifade
kovalamaca oynayanlar...”
Orhan Kemal kimdir?
15 Eylül 1914’te Ceyhan’da (Adana) doğdu. Asıl adı Mehmet Raşit
Öğütçü’dür. Genç yaşında para kazanmak zorunda kalması nedeniyle,
hayatın önüne çıkardığı engeller ve acı, onun iç dünyasını
zenginleştirdi. İlk yapıtlarında kendi yaşam öyküsüne dayanan bir
çerçevede, Çukurova’nın tarım ve fabrika işçilerinin sorunlarını
işledi. Daha sonra İstanbul’un kenar mahalle insanlarının, işçilerin
dünyasını yansıttı. Çocuklar için de kitaplar yazan yazarın
eserlerinden bazıları şunlardır: “Murtaza”, “Sokakların Çocuğu”,
“Müfettişler Müfettişi”, “Eskici Dükkanı”, “Cemile”, “Kırmızı
Küpeler”, “Gurbet Kuşları”, “Arkadaş Islıkları”... |