Orhan Kemal’e olan ilginin
arttığı, hem kitaplarının yeni baskılarının yayımlanmasından, hem
ünlü bir eserinin yeniden televizyon ekranına uyarlanmasından
görülüyor. Usta yazarın oğlu Işık Öğütçü, babasının eserlerinde
bugüne göndermeler yaptığına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Çünkü o,
Türk toplumunun bir aynasıdır…”
SEZA ÖZDEMİR
Türk edebiyatının mihenk
taşlarından Orhan Kemal’in “Vukuat Var”, “Hanımın Çiftliği” ve
“Kaçak” adlı romanları Ağustos ayında yeni baskılarını yaptı. İlk
kez 1990 yılında, TRT tarafından dizi olarak televizyona uyarlanan
“Hanımın Çiftliği” de, bugünlerde yeniden ekranlarda. Son yıllarda
Orhan Kemal’e ilginin artmasını, Cihangir’deki Orhan Kemal
Müzesi’nde usta kalemin oğlu Işık Öğütçü’yle konuştuk.
ORHAN KEMAL 95 YAŞINDA
Aydınlık- Orhan
Kemal’in “Hanımın Çiftliği” adlı üçlemesi, ağustosta yeni
baskılarını yaptı. Eserin televizyon uyarlaması da yoğun ilgi
görüyor. Bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
Işık Öğütçü- Babamın
Çukurova yöresiyle ilgili romanlarından en önemlileri “Vukuat Var”,
“Hanımın Çiftliği” ve “Kaçak”. Aslında Orhan Kemal’in bu eserleri 55
yıldır piyasada var, okunuyor fakat daha yeni yeni keşfediliyor.
Orhan Kemal, aslında bugüne de göndermeler yapan pek çok eser
yazmıştır. Çünkü o Türk toplumunun bir aynasıdır. Ben tabii başka
bir şeyden dolayı heyecanlıyım. Bu sene babamın 95. yaşı olacak. Onu
da 15 Eylül’de kutlayacağız. Bu diziyi ben Orhan Kemal’e bir saygı
ifadesi olarak yorumluyorum. Tabii sadece bu değil. Bugün “72.
Koğuş”u Sadri Alışık Kültür Merkezi oynayacak. Antalya Devlet
Tiyatrosu, 2009-2010 sezonunda “İspinozlar”ı oynayacak. Babamın 95.
yaşını böyle kutlayacağız.
YAZARLARIN TARİHSEL ROLÜ
Aydınlık- Bugün
toplumcu gerçekçi yazarlarımıza ilginin gittikçe arttığını
görüyoruz. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Işık Öğütçü- Toplumcu
gerçekçi yazarların eserleri belli bir sorunu anlatan eserlerdir. O
sorunlar arasında; işçi-işveren, köylü-toprak sahibi, topraksız
köylü, tarım ürünlerinin para etmemesi, toprağın çok çabuk el
değiştirip kendi vasfından başka işlerde kullanılması var. O
yazarlar, bu sorunları irdeleyip tarihe not düşmüşlerdi. Bugün
sosyologlar ve tarih araştırmacıları, bilimsel kitaplar kadar bu tür
toplumcu gerçekçi eserlere bir referans kitap olarak başvuruyorlar.
Onlar, önümüzdeki dönemler için bunların çözümlerini arıyorlar.
Elimizdeki bu kitaplar çok büyük belgeler. Çok daha önceden bunların
gündeme getirilmesi, okunması, geleceğe taşınması gerekiyordu.
ORHAN KEMAL VE TOPRAK
MESELESİ
Aydınlık- Orhan
Kemal’in romanlarındaki ana konulardan biri de toprak meselesi.
Orhan Kemal’in kitapları bu açıdan bugün için ne ifade ediyor sizce?
Işık Öğütçü- O dönemde
çok sayıda topraksız köylü var, sahipsiz çok toprak var ve bu
toprakları sahiplenen birtakım çevreler var. Toprak, 1950’lilerde
daha yeni sanayileşmeye başlayan Türkiye’de çok büyük para ediyor.
Toprak bugün de para ediyor ama bu sefer rant alanı olarak para
ediyor. O dönemlerde de parasız köylülerin bu mücadelesine hep tanık
olduk. “Vukuat Var”, “Hanımın Çiftliği”, “Bereketli Topraklar
Üzerinde”, “Kanlı Topraklar” hep bu gerçeği vurgular. Sonra “Gurbet
Kuşları” olarak İstanbul’a geliyorsunuz. İstanbul’daki işçi
kesiminin dünyasına girdiğiniz zaman orada da aynı sıkıntının
yaşandığını görüyorsunuz. Yöneticiler, bu sorunları çözmek
istiyorlarsa buralardan ders çıkarıp daha iyi çözümler
üretebilirler.
|