Ana Sayfa

Anafilya - Mutahhar Aksarı - Temmuz 2009

 

ORHAN KEMAL’İN DEĞERİ

 

"Bir kitap okudum hayatım değişti”li günlerdeyiz(!) Aynı zamanda romanların da pek satamadığının farkındayız. Neden acaba? Önceki yıllarda elimizden romanların düşmediği, su içer gibi roman okuduğumuz günlerden ne oldu da, nasıl oldu da bugünlere geldik? 

Sorularla sizi yormak değil amacım. Sizlere okuduğum “Orhan Kemal’in Romanlarında Modernleşme Birey ve Gündelik Hayat”* adlı incelemeden söz edeceğim. M. Nuri Gültekin’in incelemesi. Daha doğrusu aynı adı taşıyan bir doktora çalışması. Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde sunulmuş. Eğitim Sentarafından 3 ayda bir yayımlanan Hakemli Dergi Eğitim Bilim Toplum’daki makalesinden tanımıştım Gültekin’i. Doktora çalışmasından yararlanarak bir makale göndermişti. Yayımlanmıştı hakem sürecinden kolayca geçtikten sonra. Ürün Yayınları yöneticisi Metin Turan’a teşekkür etmeliyim öncelikle böylesi hacimli ve doğru bakış açısına sahip, Orhan Kemal’in gerçek değerini veren bir incelemeyi yayımladığı için. Çünkü günümüz yayıncıları –birkaçı dışında- artık yayın politikalarını “Çok Satan” yapıtlara yöneltmiş durumda… 

Gültekin; incelemesine “Orhan Kemal’in Türkiye’nin politik, ekonomik, sosyal modernleşme sürecinin bir bölümünü yaşayan biri olarak toplumsal değişimi romanlarında nasıl ortaya koyduğunu anlamaya çalışmak”(s.9) amacıyla yola çıkmış. Bu yolda yürürken Orhan Kemal’in “…romanlarındaki dünyanın bu denli renkli ve zengin olabileceğini”(s.9) tahmin bile edememiş. Gültekin;“Otobiyografik Romanlarda Toplumun Değişimi ve Çözülme” başlığı altında “Baba Evi”, “Avare Yıllar” ve “Cemile” romanlarını incelemiş. “El Kızı”, “Eskici Dükkanı”, “Murtaza”, “Vukuat Var”, “Hanımın Çiftliği” ve “Kanlı Topraklar” romanlarıyla da“Anadolu’daki Değişimin Topraktaki Yansıması-Kırsalda Büyük Dönüşüm ve Çözülme”yi irdelemiş. “Kırdan Kente Akış, Göç ve Zıtlıklar” ise, “Bereketli Topraklar Üzerinde” “Gurbet Kuşları”nda ele alınmış. “Kentte İnsan (Yeşilçam Olgusu)”, “Gâvurun Kızı”nda işlenmiş. 

İncelemeyi değerli kılan başlıca nedeni şu birkaç saptamada görmek kolayca olanaklıdır: “Orhan Kemal, bir köy romancısı değildir. Onun anlattığı köy, toplumsal dönüşümün, kapitalist ilişkilerin, toprak kavgalarının, sömürülen insanların yani köylülerin dış dünyayla karşılaşma olgusunun romanıdır. Klâsik anlamda, taraf olmasına rağmen, gerçekliği yansıtmada da asla ütopik davranmaz.”(s.19), “Orhan Kemal, romanlarında, zamanı, mekânı ve bireyi toplumsal koşullarla ilişkilendirir. Birey, sosyolojik olarak, zamanının nesnel duvarıyla, somut gerçeklikle karşılaşarak parçalanır ki, bu da toplumsal değişimi yaratan etkenlerden başka bir şey değildir.”(s.22)… 

Orhan Kemal’in romanlarının yeniden basılıyor ve de okunuyor olması bizlere yerinin hâlâ doldurulamadığını anlatmaktadır. 

Günümüz roman yazarları, acaba bundan bir pay çıkarabilirler mi? 

Bir sosyoloğun gözünden ve bilincinden Orhan Kemal’i dosdoğru anlayabilmek, Orhan Kemal’in değerini kavrayabilmek için ilgilenenlere M. Nuri Gültekin’in bu incelemesini özellikle öneririm. Bilmem önerim tutulur mu? 

24 Haziran 2009 

                 

* Orhan Kemal’in Romanlarında Modernleşme, Birey ve Gündelik Hayat; İnceleme; M. Nuri Gültekin, Ürün Yayınları, İlk Basım, Mart-2007, Ankara.
 


[email protected]