Ana Sayfa

Radikal Kitap Eki - Ömer Türkeş - 30 Ekim 2009

 

ERKEKLER Jr , KADINLAR SUE ELLEN
HANIMIN ÇİFTLİĞİ

 



Hanımın Çiftliği’nde tarihsel dönem korunmuş olmasına rağmen Orhan Kemal’in dert ettiği meseleler silinmiş, yerine Güllü ve Muzaffer Bey öne çıkarılmış, Hanımın Çiftliği dizisinin web sitesindeki başlıktan anlaşılacağı gibi romanın hikâyesi ‘Eskimeyen Zamanlardan, Eskimeyen Bir Aşk Hikâyesi’ne indirgenmiş. Oysa Orhan Kemal, Vukuat Var (1958), Hanımın Çiftliği (1961) ve Kaçak (1970) romanlarıyla tamamlanan üçlüsünde Adana çevresindeki zengin-yoksul çelişkisini siyasi iktidarla, iktidarların sınıfsal yapısıyla ilişkilendirerek işlemişti. Muzaffer Bey’in parasıyla gözü dönen Güllü’nün komik modernleşme girişimleri, zenginlere yaranmaya çalışan ve o yılların yükselen değerlerine sarılan taşra politikacıları, lumpenlerin hırsı, köylülerin boyun eğmişliği gibi bir çok meseleye değinen romandaki yegane insan gibi insan, Muzaffer Bey’e direnebilen Habip’ti. Ne Kuyucaklı Yusuf ne de İnce Memed’ti Habip. O, kendi hakkını, ekip biçeceği, yeni doğan bebesini besleyebileceği toprağını isteyen bilinçli bir köylüydü. Habib üzerinden Orhan Kemal’in işaret ettiği ise sivil bir isyanın meşruluğuydu.
 


[email protected]