Roman, Vukuat Var'dan iki yıl sonra 1961'de
yayımlanır. Orhan Kemal'le ilgili okumalarımızdan yapıtın 1955'te
yazıldığını biliyoruz.
Güllü, Vukuat Var'ın son sayfalarında çiftliğe giderken nefret,
öfke, hırs doluydu. Ağlamıyordu. Ramazan'a karı olmayacaktı asla:
"Ben de Güllü'ysem, o soytarıya avrat olmam. . "
Böyle bir gidişin ardından gelişen olaylar anlatılır Hanımın
Çiftliği'nde.
Güllü istemeye istemeye geldiği çiftlikte sevmediği Ramazan'la
evlenmemek için direnir. Ramazan'ın dayısı çiftlik Ağası Muzaffer
Bey çapkınlıkta kural tanımaz biridir. Çiftliktekiler Ağa'nın
Güllü'yü ayartmasından korkmaktadırlar. Önlem olarak da Güllü'yle
Muzaffer Bey'in yüz yüze gelmesini önlemeye çalışmaktadırlar.
Güllü'yü merak eder Ağa, yanına çağırtır. Görünce çok beğenir,
kendine alır Güllü'yü.
Güllü eski Güllü değildir şimdi. Filmlerde gördüğü gösterişli yaşama
alışmış, Kadillak arabayla kentte dolaşan,toplantılara
katılan,varlıklıların derneklerinde boy gösteren Güllü'dür artık o.
Güllü de değildir: Serap Hanım'dır artık...
Çiftlik çevresi Muzaffer Bey'in tutumunu beğenmemektedir. Kâhya
Yasin Ağa çiftlikten ayrılır. Dedikodular üzerine Muzaffer Bey
Ramazan'ı çiftliğin ortasında herkesin gözü önünde öldüresiye döver.
Sonra da kovar çiftlikten. Berber Reşit ile Cemşir çıkan fırsatı
kaçırmaz, yerleşir çiftliğe.
Muzaffer Bey gücünü kullanarak toprak işgalleri yapmaktadır.
Muzaffer Bey'in düşmanı Habib, umudunu yeni kurulan partinin seçimi
kazanmasına bağlamıştır. Elinden alınan toprakların yeniden kendinin
olacağını düşünmüktedir. 1954 seçimleri gelir çatar? Habib'in
düşüncesi gerçekleşmez, Muzaffer Bey de yeni partiye girer. Habib
için tek yol Muzaffer Bey'in pusuya düşürülerek öldürülmesidir...
Cinayeti işleyenler bulunmaz.
Çiftlik Serap Hanım'ındır. Başından bunca olay geçmiş bir zamanların
işçi Güllü'sü çiftliği ele geçirmiş, çiftlik, "Hanımın Çiftliği"
olmuştur.
Güllü, çiftliğin avukatı Erdoğan'la evlenme hazırlıkları yaparken
Erdoğan'la Habib arasındaki bir tartışma, eski düşmanlıkları su
yüzüne çıkarır.
Habib, çevresindekilerle bir gece çiftliği basar, yakar. Güllü,
yemin eder, Habib'i ele vermeyeceğini söyler öldürülmekten kurtulur.
Emzikte bir çocuğu vardır Güllü'nün Muzaffer Bey'den. Çiftlik
baskınının davacısı olmaz.
KAÇAK
Irmak romanın son cildi Kaçak'tır.
Romanı Orhan Kemal ölümünden iki ay örce bitirmiştir; 15 Mart l970.
Yazarın ölümü: 2 Haziran 1970'tir.
Kaçak, I970'de yayımlanır. Sonraki yıllarda yeni baskıları yapılır.
Yanılmıyorsam, "Üç Tekerlekli Bisiklet" adıyla filme de alınır.
Kaçak'ta Muzaffer Bey'i öldüren, çiftliği yakan Habib'in öyküsü
anlatılar.
Habip, Gavurdağı eteklerinde bir kasabada yer bulur kendine. Bir
kadının evine sığınır. Kadının kocası yedi yıldır eve
uğramamaktadır. Hacer, yarı dul sayılır. Habip'le Hacer arasında
çıkarsız bir sevgi gelişir. Bu sevgi Habip'in kimi düşüncelerini
etkiler. Topraklarını almak, hakkını yedirmemek, zorbalığa, sömürüye
karşı koymak için geliştirdiği düşüncelerini gözden geçirir.
Zorbalığı, sömürüyü yıkmak için "anarşist" eylemlerin yanlışlığını
görür.
Vukuat Var, Hanımın Çiftliği, Kaçak Orhan Kemal'in ırmak roman
biçimiyle Çukurova'yı anlattığı,1950'li yılların toprak, ırgat,
işçi, emek, siyaset, sevgi... temlerini öne çıkardığı önemli
romanlarından.
Orhan Kemal, çocukluğundan beri ekmek kavgası içinde olan bir yazar.
İstanbul'a geldikten sonra ailesinin günlük yiyeceğini bile bulmakta
zaman zaman zorlanan bir yaşam sürmüş.Ölene dek...
Hanımın Çiftliği televizyon dizisi şimdi.Orhan Kemal'in mirasçıları
bölüm başına sekiz on bin lira alıyormuş gazete haberlerine göre...
Orhan Kemal, büyük yazar. Yazdıklarının parasal değerini göremedi
hiç.. Yazdıklarını sömürdü yayıncılar, yapımcılar...Yazdıkları para
ediyor şimdi ama Orhan Kemal yok... |