Ana Sayfa

İnternette Orhan Kemal


Adana Basını (Haziran 1998)

Fikret Otyam

 

Ölümünün 28. Yılında ORHAN KEMAL

Bulgar doktor Orhan Kemal’in yüreğini eline aldı ne gördü dersiniz?

“Sanatının amacı: İnsanlığın, insanlık tarafından, insanlık için yönetilmek çabası adına sanat.” ORHAN KEMAL

Sağlığı giderek bozuluyordu.

Onu ikinci kez Moskova’ ya götürecektim, ilkinde olduğu gibi “aman be” deyip kaçmaması için başında bekleyecektim. Erzurum Atatürk Üniversitesi’ nde bir öğrenci kendini yakmıştı. Nadir Nadi Bey konuyu incelememi istedi. Erzurum’ a gittim. Bu, Orhan’la Sofya’ya, oradan Bükreş’e oradan da Moskova’ya gidemeyeceğiz demekti ve öyle de oldu. Erzurum dönüşü masamda O’nun bir mektubu. Zarfı açtım, güldüm. Orhan hep parasızdı, telgraf yazar, bir zarfa koyup postaya verirdi.

“TEL”
ACELE
Fikret Otyam
Cumhuriyet Gazetesi
Ankara

Uzun mektubumu aldın mı? STOP Cevap yazman için vakit çok geç STOP 5.5.970 Salı sabahı Yeşilköy’den Nuriye ile birlikte uçuyoruz STOP Tabi havaalanında ters yüz geri çevrilmezsek STOP Pek sanmıyorum STOP Sizi Sofya’da bekleriz STOP Bizim evden sizin eve topyekün selam, sevgi, gene selam, gene sevgi, sevgiler... Orhan Kemal”

“İNSAN CART DİYE ÖLMELİ BE FİKRET”

Mektuplarında sık sık, ”İnsan cart diye ölmeli be Fikret” derdi canım dostum / arkadaşım / ustam Orhan Kemal.

Röportajımın son bölümünü yazarken Sofya mahreçli kara haber geliverdi, ”Orhan ağır” Bahçe içinde bir hastahane de Sofya’da.

Orhan mı? Orhan iki aylık mumyalanmış, morgda!

Bulgaria Otel’ inin kat bakıcısı Emine Mustafaova nasıl geldiklerini, hangi odada yattıklarını anlattı, ”Naa”, ”İşte bu yatakta yatıyordu! ”Şu yatak dediği Orhan’la Nuriye’nin dört beş gün önce yattıkları yataktı! Şimdi bizim yatağımız!

Kötüleşti hastaneye kaldırdılar. Yanında emekli büyükelçi yatıyordu. Nuriye otele dönmüştü, tuvalete gitmek için kalktı, iki adım attı ve yere düştü ki yatak komşusu ışığı yakıp zile bastı.

2 Haziran 1970 saat 21.15’de o canım yüreği Orhan Kemal’in “emeğine son verdi”. Ve bizim Orhan, istediği gibi yataklara düşmeden cart diye öldü! Sofya Tıp Enstitüsü patologlarından doçent Sivço Sivçev bistüriyi bir kez daha attı, Orhan’ın yüreği çıktı ortaya.

Yorgun, örselenmiş... Ama içi insan sevgisi, yurt sevgisi, dürüstlük dolu bir yürek, Orhan’ın yüreği...
Hastanenin Başhekim Yardımcısı Dr.Svetoslav İvanov O’nu anlattı, eserlerini Bulgarcadan okuduğu bir Türk Yazarı' nı, sonra hastanenin 2. İç Hastalıkları Şefi Tötü Gılıbov “Kalbi nasıl çürümüş, nasıl çalışmış bunca yıl, tekleyerek, nasıl direnmiş böylesine yıllar yılı?” dedi.

Gazeteler, radyolar O’nun ölümüne geniş yer verdi. 2 Haziran Otoçesen Front’ta bir demecinden alıntılar:
“Hayatta daha çok adaletsizlik var ve yazarın ödevi buna karşı savaşmaktır.”

“Edebiyat, ülkeler ve halklar arasında değişmez ilişki aracıdır.”

Sofya’da Otel Rila’ nın dördüncü katından aşağılara bakıyorum, bana, ”..Sen benim en has arkadaşımsım.. En has arkadaşım, güvendiğim, inandığım arkadaşım, dostumsun Fikret” diyen Orhan Kemal tabutta!

Sonra, İstanbul’da bir işçi, tabutu taşıyan aracın önüne bir pankart astı:

“BİZ İŞÇİLER SENİN HATIRAN ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİRİZ”

Oğulları artık babalarının kitaplarının yeni baskılarını bana göndermiyorlar nicedir...
Neden, niçin göndersinler, kitaplığımda öyle boş yer yok. Ardı ardına basılan kitaplar rafa mı sığar?
Yazarlar da ölür.
Hayır... Yazarlar, kitaplarının artık okunmadığı zaman ölür.
Orhan Kemal ölmedi. Orhan Kemal yaşıyor daha.


[email protected]