Ana Sayfa

İnternette Orhan Kemal


Radikal - 02/06/2003

Evrim ALTUĞ

 

Bener ödülünü aldı

AKM'deki törenle ödülünü alan Bener, günümüz edebiyatının kaçış eğilimi içinde olduğunu söylüyor.

'İlişkiler' adlı romanıyla 32. Orhan Kemal Roman Armağanı'nı kazanan Erhan Bener'e göre Türkiye'de hala özgürlük karşıtları var.

Şair ve yazar Orhan Kemal, ölümünün 33. yılında Atatürk Kültür Merkezi'nde anıldı. Bu kapsamda, 32 yıldır verilen Orhan Kemal Roman Armağanı ise, düzenlenen bir anma töreninin ardından yazar Erhan Bener'e sunuldu. Ödülünü yazarın eşi Nuriye Öğütçü ve Işık Öğütçü'den alan Bener, seçici kurulun çalışması sonucunda bu ödüle 'İlişkiler' adlı son romanı nedeniyle layık görüldü.

Orhan Kemal'i anma etkinlikleri kapsamında bu yıl bir ilk de gerçekleşti ve 'Öğretmene Öykü/Öğrenciye Şiir' ödülleri sahiplerini buldu. 72 yapıt arasından yapılan seçim sonucunda, öykü dalında öğretmen Serap Karaman Yılmaz 'Bir Kitap Kurdunun Düşleri' adlı çalışmasıyla, şiir dalında ise genç şair Mustafa Yalçınkaya 'Mülteci Mektubu' adlı eseriyle ödüle değer görüldü. Törende, her iki dalda ilk dört sırayı paylaşan yapıtların sahiplerine de çeşitli ödüller sunuldu. 

'Baskı rejimini sürdürenler var'

Bener, tören sonrasında Radikal'e verdiği röportajda kitabı 'İlişkiler'in içeriği ve günümüz edebiyatını şöyle değerlendirdi:

"Özellikle de Batı dünyası bir nevi ekonomik doygunluğa erdikten sonra, vaktiyle Troçki'nin de dediği gibi 'Gelişmiş bir dünyada edebiyata gerek kalmayacak' noktasına geliniyor. Öyle bir öngörüyle, Batı dünyasında bizim anladığımız anlamda insanı anlatan edebiyatın giderek unutulmaya başladığını düşünüyorum. Geriye dönük eski hikâyeler, sultan hayatları ortaya çıkmaya başladı.

Eco'nun 'Baudolino'sunu okuyorum; bizim 1001 Gece Masalları'ndan pek bir farkı yok gibi. Bu anlamda belki, sanatta, edebiyatta bir çeşit kaçış eğilimini görmek mümkün.

Ben eserlerimde, insanı çevresiyle, yaşadığı dönemle birleşmiş olarak anlatmak istiyorum. Mesaj varsa, zaten o çevreden, o insanlardan çıkıyor. 'İlişkiler'de asıl anlatılan, insan ilişkilerinin 'kırılma noktaları'dır diyebiliriz. Türkiye'nin pek parlak bir geleceği olduğunu sanmıyorum. Özellikle son birkaç gündür yaşadıklarımıza bakınca, Türkiye'de hâlâ düşünce ve yaşam özgürlüklerinin kısıtlı olduğunu ve kısıtlanmaya çalışıldığını düşünüyorum. Görünüş odur ki, biz hâlâ bir baskı rejimini sürdürme çabası içerisindeyiz." 


[email protected]