Değerli Dostlar;
Hepinizi elli birinci sayımızla selamlıyorum. Alkış, acısıyla
tatlısıyla sekiz yılı geride bırakmış ve elli bir sayısı yayımlanmış
bir kültür sanat dergisinin adıdır. Barışa, mutluluğa, sevgiye ve
güzelliğe adanmış bir kültür sanat dergisinin... Kahramanmaraş'tan
çıkan ulusala seslenen, Kahramanmaraş'a da ulusaldan esintiler
getiren derginiz Alkış'tan söz etmek tüm Alkış ailesi ve Alkış
dostları gibi beni de mutlu etmektedir.
Ellinci sayımızda sevincimizi büyük şair Gülten Akın ile
paylaşmıştık. Onun destanıyla süslenmişti kurtuluş şenliklerimiz. Bu
sayımızı ise büyük yazar Orhan Kemal'e ayırdık. İçinde bulunduğumuz
günler Orhan Kemal'in aramızdan ayrılışının kırkıncı yılına denk
gelmektedir. 2 Haziran 1970'de Sofya'da genç sayılacak bir yaşta
gözlerini kapamıştı dünyamıza. Aradan geçen kırk yıl onun değerini
ve önemini hiç azaltmamış tam tersine ne büyük bir usta olduğunun
daha iyi anlaşılmasına vesile olmuştur. En çok rahat edebileceği en
çok eser verebileceği bir zamanda göçüp gitmesi Türk Ulusu ve Türkçe
için büyük bir kayıp olmuştur.
Orhan Kemal Ceyhanlıdır, bu nedenle hemşerimizdir. Eserlerinin
önemli bir bölümünde yöremizden söz etmektedir. Bu eserlerin birçoğu
filme de aktarılmıştır. Öyle olmasa bile Orhan Kemal Türkiye
sınırlarını çoktan aşmış tüm dünyaya mal olmuş bir kişiliğe
sahiptir. Bize de bu nedenle daha çok bir övünme payı düşmektedir.
Orhan Kemal'in oğullarından Kemali arkadaşımdır ama böyle bir
sayının çıkmasında küçük oğlu Işık'ın emeği daha çoktur. Dahası, hiç
yazı yazmamıştır, dedikleri kızı Yıldız ile büyük oğlu Nazım'ın
katkıları da bizi mutlu etmiştir. Bu arada torunlarının katkılarını
da ekleyelim ve Nil Salman'a da buradan teşekkürlerimizi sunalım.
Bu içeriği ile bu sayımızı okurlarımızın ve Orhan Kemal'in ailesinin
beğeneceği umuduyla çıkarıyoruz. Eksiklerimiz, kusurlarımız af
ola...
Kalın sağlıcakla.
Oğuz PAKOZ
|