Ana Sayfa

Alkış - Orhan KEMAL - Mayıs - Haziran 2010

 

ORHAN KEMAL'DEN

 

 

* GERÇEKÇİLİK ÜSTÜNE

Bir bakıma çok kaypak bir kavram. Dışımızda: yani bilincimizin dışında, bilincimize bağlı olmayarak varolan gerçeğin tıpatıp fotoğrafını çekip okurlara göstermek de bir çeşit gerçekçilik sayılır. Ama buna «naturalizm» diyorlar. Şuna benzer: Olmakta olanı olduğu gibi yansıtmak, başka bir deyimle doktorun hastasındaki hastalığı görmekle yetinmesi gibi bir şey. Benim andığım gerçekçilik yalnızca bu kertede kalmamalı. Onun için sanatçı gerçeğin ölçülerini kendinde toplayıp «olmuş mu?» ile birlikte «olabilir mi?» nin karşılığını verebilmeli. Bununla da kalmamalı, «nasıl olmalı?» ya da karşılık bulabilmelidir. Sanatçı doğanın kopyacısı değil kendinden bir şeyler katan bileşimci olmalıdır. Bilmem anlatabildim mi?

(Yelken/Kasım 1963)

* SANATIMIN AMACI

Sanatımın amacı... Şöyle özetlemekte bir sakınca var mı acaba? Halkımızın, genel olarak da insan soyunun müspet bilimler doğrultusundaki en bağımsız koşullar içinde, en mutlu olmasını isteme çabası. Ünlü Lincoln'ün demokrasi tarifi gibi: Halkın, halk için, halk tarafından yönetimi der o. Biz de neden şöyle demeyelim? «İnsanlığın, insanlık tarafından, insanlık için yönetilme çabası adına sanat.»

(Varlık/Ağustos 1970)

* TOPLUMA İLETİLECEK BİLDİRİ

Sanat eserinin bildirisi değil de, bence, sanatçının bizzat kendisi önemli. Toplumcu bir yazarım. Bireyin gerçek mutsuzluk ya da mutluluğunun, içinde yaşadığı toplum düzeninden gelebileceğine inanıyorum. Hikâye, roman, tiyatro oyunlarımın da bu inançtan hız alacağı doğal. Çağımızın pek çok toplumları gibi, içinde yaşadığımız kendi toplum düzenimizin de insanlarımızı mutlu kılmaktan uzak olduğu su götürmez. Ben hikâye, roman, tiyatro oyunlarımla bozuk düzenimizin nedenlerini insanlarımıza göstermek, onları uyarmak, gösterip uyarmakla da kalmayıp bu bozuk düzeni düzeltmeye çaba göstermelerini, bu çabayı elbirliğiyle göstermemiz gerekliliğini yanıtlarım; yanıtlamaya çalışırım.

(Varlık/15 Ocak 1966)

MEKTUP

Fakir, ezilmiş, zavallı, hor görülmüş halkımı ayak altına alacak romanlara milyon verseler benim için önemli değil. Halka, halkıma inanıyorum. Her türlü geriliği, zaman zaman hainliğine rağmen, suç onun değil. Yüzyıllar boyunca ona ne verilmiş ki ne isteniyor.

Oy'unu, kurtlarına veriyorsa suç onun mu? "Akrep gibisin kardeşim" de denebilir. Doğrudur ama, onlar gene, her zaman, her şeye rağmen haklıdırlar.

Geç, güç, lakin akıllarını yavaş yavaş da olsa başlarına toplayacaklar ve bizzat kendilerinden başka onlara yar olanın bulunamayacağını anlayacaklar bir gün. Ben buna inanıyorum.

(Orhan Kemal 5/6 Şubat 1970)

*

Eşe dosta selam, inandığım doğruların adamı oldum. Böyle yaşadım, karınca kararınca bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım, kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.

(Orhan Kemal 5 Nisan 1970 Pazar)

*

Önemli Not!

Not: Bu dosyada Murtaza'nın ikinci cildini yürütecek olan müsveddelerle, 47. sayfaya kadar tape edilmiş bölüm vardır. Tape edilmiş bölüm üç nüshadır. Geziden dönüşte devam edilecektir. (Tabii kısmetse... ki elbette kısmettir).

(Orhan Kemal 2 Nisan 1970)


 

 


[email protected]