Ana Sayfa

Haber Rüzgarı - Emin Karaca - 10 Ekim 2010


DİZİCİLERİN ORHAN KEMAL SAYGISIZLIĞI

 

DİZİ SENARİSTLERİ SAVAŞ KARŞITI, BARIŞ AKTİVİSTİ, SOSYALİST ORHAN KEMAL'İ MİLİTARİST YAPTILAR. HABERRÜZGARI YAZARI EMİN KARACA'NIN KONU İLE İLGİLİ YAZISI..

Kemal’i Kore Savaşına Gönüllü Gönderemezsiniz!

Günümüzün popüler televizyon dizileri hakkında burada birkaç kez yazdığımı hatırlıyorum. Orhan Kemal’in “Hanımın Çiftliği”nin dizi olarak televizyonda yayınlanmaya başlamasından bir süre sonra, aynı adlı romanını, hatta öncesi “Vukuat Var” ile devamı “Kaçak”ı okuyup, dizisinde, özellikle Kürtçe, Arapça, Boşnakça konuşmalara yer verilmeyişini eleştirmiştim.

Daha sonraları da, örneğin “Yaprak Dökümü”, “Aşk-ı Memnu” ve “Hanımın Çiftliği”nin normal hacimlerini ve zamanlarını aşıp gitmelerine, artık karşı olmadığımı belirterek; “Ben uzayıp gitmesinden yanayım” demiştim.

Bu sezon sözünü ettiğim bu dizilerden “Yaprak Dökümü” ve “Hanımın Çiftliği”ni izlemeyi sürdürüyorum. “Aşk-ı Memnu” bitti zaten…

Bir iki gündür “Hanımın Çiftliği”nin Cuma akşamı izleyeceğimiz bölümünün tanıtımına gözüm ilişiyor. Halide ile evliliği bunalıma giren Kemal’in bir yandan eski yavuklusu, şimdi çiftlik sahibi Muzaffer Bey’in dulu Güllü’ye tutkusu tekrar depreşmişken, çıkış yolu olarak “Kore’ye gönüllü giden birliklere katılmaya” karar vermesi beni ne kadar şaşırttı bir bilseniz!..

Bu dizinin yönetmeni (önceki de içinde) Nisan Akman, kitabından dizi senaryosu yazan senaristleri; Elif Usman Ergüden, Nuran Evren Şit, Zeynep Özlem Havuzlu ve Gamze Özer, Orhan Kemal’in biyografisini hiç mi okumamışlar, yaşamının en onurlu yönünün sosyalistliği olduğunu, hatta bu uğurda 5 yıl hapis yattığını bilmiyorlar mı?

Bu güzelim romanların yayımlandığı zamandaki hacimlerine bağlı kalmayıp uzatın uzatabildiğiniz kadar dediysek, sosyalist yazar Orhan Kemal’in “Vukuat Var” ve “Hanımın Çiftliği” romanlarının baş kahramanı “Kemal”i Kore savaşına gönüllü olarak gönderin de demedik canım!

Orhan Kemal’in de içinde olduğu Türkiyeli sosyalistler; Haziran 1950’de, Amerikan emperyalizmin Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ne müdahalesiyle başlattığı savaşa ve özellikle Türkiye’nin asker göndererek bu savaşa katılmasına, bütün imkanlarını kullanarak, Türk Barışseverler Cemiyeti aracılığıyla karşı çıktı.

Haydi diyelim ki dizinin yönetmeni ve senaristleri; Orhan Kemal gibi sosyalist bir yazarın, roman kahramanını Amerikan emperyalizminin emrine, Kore’de savaşa göndermeyeceğinin bilincine varamamış, peki bu dizinin danışmanları yok mu? Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü müdahale edemiyor mu?

Romanda ve dizide, Orhan Kemal’in ideolojisinin temsilcisi, yani sosyalist “Ustabaşı Muhsin”; bilinçsiz Kemal, “Kore’ye gönüllü giden birliklere katılmaya karar verse” bile engel olmaya çalışmayacak mı?

Aynı zamanda yönetmen ve senaristlere tarih bilgilerini gözden geçirmelerini de öneririm.

Bir dönem (1950-1954) milletvekilliği yapıp Adana’ya dönen ve avukatlığa başlayan Orhan Bey birkaç keredir sürmekte olan Kore Savaşı’ndan söz ediyor. Dün de Kemal’i Kore Savaşı’na gönüllü göndermeye kalktınız.

Oysa ki 25 Haziran 1950’de başlayan Kore Savaşı, Temmuz 1953’te varılan bir anlaşmayla iki tarafın ulaştıkları askeri sınır boyunca Kuzey Kore ve Güney Kore olarak ayrılmalarının kabulüyle sona erdi.

Ancak Türkiye 1960’ların ortasına kadar Kore’de askeri birlik bulundurduğundan, askeri hizmet için gerek muvazzaf subay ve gerekse “vatani görev” yapmak için Kore’ye asker gönderiyordu.

Yani sizin anlayacağınız hem gönüllü savaşmak için Kore’ye asker göndermenin vakti geçti hem de eserin sahibi Sosyalist Orhan Kemal’in ruhu bunu yapmanıza izin vermez.

ORHAN KEMAL KİMDİR

Orhan Kemal (asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü) (doğumu 15 Eylül 1914 - ölümü 2 Haziran 1970), gerçekçi romancı ve oyun yazarıdır.

Yaşamı

Orhan Kemal, milletvekili ve bakanlık yapmış Abdülkadir Kemali Bey ile ortaokul mezunu aydın bir kadın olan Azime Hanım ın oğludur. 15 Eylül 1914 te Adana'nın Ceyhan ilçesinde dünyaya geldi. Babası siyasal nedenlerle 1931 de Suriye'ye kaçınca, orta öğrenimini yarıda bıraktı ve Suriye de bulaşıkçılık ve matbaa işçiliği yaptı. Bir yıl sonra tek başına Türkiye'ye dönerek Adana'da çırçır fabrikalarında işçilik ve kâtiplik yaptı. Bu yıllardaki birikimleri, ilerde romanlarına hayat vermiştir. 1937 de çırçır fabrikasında (Milli Mensucat) bir işçi olan Nuriye ile evlendi. Bir yıl sonra ilk çocuğu Yıldız doğdu.

HAPİSHANEDE NAZIM HİKMET'LE

1938'de Niğde'de askerliğini yaparken "Maksim Gorki ve Nazım Hikmet kitapları okumak", "yabancı rejimler lehinde propaganda ve isyana muharrik" suçundan 5 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. 1940 ta, Bursa Cezaevi'nde tanıştığı Nazım Hikmet 'in toplumcu görüşlerinden etkilendi; kendisinden Fransızca, felsefe ve siyaset dersleri aldı. Orhan Kemal i şiir yerine roman ve öykü yazmaya teşvik eden de Nazım Hikmet oldu.

İlk öykülerini Orhan Raşit takma adıyla yayımladı. İlk kez 1943 te İkdam Gazetesi'nde "Asma Çubuğu" öyküsünde Orhan Kemal adını kullandı.

AİLESİYLE

1943'te tahliye olunca Adana'ya döndü. Amelelik ve hamallık gibi işlerde çalıştı. 1944 te doğan oğluna Nazım adını verdi. 1949'da üçüncü çocuğu Kemali'nin doğumundan sonra, 1950'de ailesiyle İstanbul'a yerleşti ve ölümüne kadar kitap ve makale yazarak geçindi. 1957'de dördüncü çocuğu Işık doğdu.

1958'de Sait Faik Hikaye Armağanı'nı Kardeş Payı adlı öyküsü ile aldı.

1966'da "hücre çalışması ve komünizm propagandası" yaptıkları gerekçesi ile iki arkadaşı ile birlikte tutuklandı. "Suç teşkil eden bir cihet bulunmadığı" yolundaki bilirkişi raporu üzerine bir ay sonra serbest bırakıldı.

1967'de 72. Koğuş oyunu ile Ankara Sanatseverler Derneği tarafından en iyi oyun yazarı seçildi. 1969'da Türk Dil Kurumu Ödülü'nü ve Sait Faik Hikaye Armağanı'nı Önce Ekmek adlı kitabı ile aldı.

Bulgar Yazarlar Birliği'nin çağrısı üzerine gittiği Sofya'da, tedavi görmekte olduğu hastanede 2 Haziran 1970'te öldü.

ARKADAŞLARIYLA

Anısını yaşatmak için İstanbul'da Orhan Kemal Müzesi açıldı.1972'den bu yana adına bir roman yarışması (Orhan Kemal Roman Armağanı) düzenlenmektedir.

Eserleri

Orhan Kemal, yoksul kesimin, işçilerin, öğrencilerin, "sokaktaki adamın" yaşamını anlatan öykü ve romanlar yazmış ve insan-toplum ilişkilerini gerçekçi bir dille yansıtmıştır. 27 roman, 19'u öykü kitabı ile anı, inceleme, oyun, röportaj türünde kitaplar bırakmıştır.

Öyküleri

Duygu (1948), Menevşe (1948), Ekmek Kavgası (1949), Sarhoşlar (1951), Çamaşırcının Kızı (1952), 72. Koğuş (1954), Grev (1954), Arka Sokak (1956), Kardeş Payı (1957), Babil Kulesi (1957), Dünyada Harp Vardı (1963), Mahalle Kavgası (1963), İşsiz (1966), Önce Ekmek (1968), Küçükler ve Büyükler (1971- ölümünden sonra).

Öykülerinden yapılan derlemeler Bilgi Yayınevi’nce dört cilt olarak yayınlandı: Yağmur Yüklü Bulutlar (1974), Kırmızı Küpeler (1974) Oyuncu Kadın (1975), Serseri Milyoner/İki Damla Gözyaşı(1976).

Arslan Tomson(1976- ö.s), İnci’nin Maceraları (1979 - ö.s)

Romanları

Baba Evi (1949), Avare Yıllar (1950), Murtaza (1952), Cemile (1952), Bereketli Topraklar Üzerinde (1954), Suçlu (1957), Devlet Kuşu (1958,) Vukuat Var (1958), Gavurun Kızı (1959), Küçücük (1960), Dünya Evi (1960), El Kızı (1960), Hanımın Çiftliği (1961), Eskici ve Oğulları ( en iyisi ) (1962- Eskici Dükkanı adıyla 1970), Gurbet Kuşları (1962), Sokakların Çocuğu (1963), Kanlı Topraklar (1963), Bir Filiz Vardı (1965), Müfettişler Müfettişi (1966), Yalancı Dünya (1966), Evlerden Biri (1966), Arkadaş Islıkları (1968), Sokaklardan Bir Kız (1968), Üç Kağıtçı (1969), Kötü Yol (1969), Kaçak (1970-ö.s.), Tersine Dünya (1986-ö.s).

Oyun

İspinozlar (1965), 72. Koğuş (1967 )

Anı

Nazım Hikmet’le Üç buçuk Yıl (1965)

İnceleme

Senaryo Tekniği ve Senaryoculuğumuzla İlgili Notlar (1963)

Röportaj

İstanbul’dan Çizgiler (ö.s.) 1971- (VİKİPEDİ)

 


[email protected]