Ana Sayfa

Berfin Bahar - Mazlum Vesek - Şubat 2011/156


DOLUDİZGİN BİR ÖMRÜN SATIRLARI…

 



Atila İlhan, TRT’deki programında, “Birazdan okuyacağım şiir, bilin bakalım kime ait?” sorusuyla konuşmasına başladı. İlhan, sorunun ardından şu şiiri okuyordu.
“Bindokuzyüz senesinin/ İkibine yerini/ Verdiğini/ Görmek istiyorum/ Ne zevkli şey olurdu seyretmek torunumu/ Van üniversitesindeki kız arkadaşlarıyla/ Kutbu Şimalide kızak kaydığını/ Vaşington’da Kapitol bahçesinde/ Ren şarabı içip/ Çinli dostu Şin- Fo’yla beraber/ Şankay’dan haber/ Beklemek! (…)”
Şiir devam ediyordu. Atila İlhan, şiiri bitirdiğinde başını kaldırıp sordu. “Evet, kimin bu şiir?”, “İçinizden bazılarının Nazım Hikmet, dediğini duyar gibiyim” dedi. Şiir Nazım Hikmet’in değildi. Ama Nazım Hikmet’in Bursa cezaevinde önemli dersler verdiği ve “yeryüzüne saldığı” büyük öykü yazarı ve romancımız Orhan Kemal’e ait olduğunu söylüyordu, Atila İlhan.
Orhan Kemal’in 2000’e 60 yıl kala yazdığı bu şiir ve gün yüzüne çıkmamış diğer şiirleri ile günlükleri ilk kez 2002’de “Yazmak Doludizgin” adıyla Tekin Yayınları’ndan çıktı. Orhan Kemal’in vefalı oğlu Işık Öğütçü’nün bir araya getirdiği günlük ve şiirlerin ikinci baskısı bu ay Everest Yayınları’ndan çıktı.
Orhan Kemal’in edebiyata şiirle başladığı bilinen bir şey. Nazım Hikmet’in Bursa Cezaevi’ne nakledilip Orhan Kemal’le 4 yıl kadar aynı cezaevinde kalması Orhan Kemal’in şiirden öyküye ve romana kaymasında önemli bir dönüm noktasıdır. Nazım Hikmet’in telkinleri yazar üzerinde önemli bir etki gösterecektir. Gerçekten de Orhan Kemal, 56 yıllık yaşamında öykü, roman, senaryo ve oyun alanında önemli başarılar göstermiştir. Elimizdeki kitap ise bir yazarın olgunluk dönemine akarken yaşadığı serüveni görmek açısından önemli bir kaynak.
Kitap, günlükler, şiirler ve Orhan Kemal için yazılan şiirler olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Günlüklerde Bursa Cezaevindeki günler, özellikle Nazım Hikmet’le geçirilen zamanlara dair notlar buluyoruz. Yazarın tahliye olduktan sonra Adana’da geçirdiği günler, İstanbul’a geçtiği zamanlar ve Moskova- Bulgaristan gezi notları da kitapta mevcut.
Orhan Kemal gibi her zaman ekmek derdinde olmuş ve yaşamını kaleminden kazanmış yazarların yaşamının her dönemi önemli hayat dersleri ile doludur. Zira, bütün zorluklara rağmen Orhan Kemal, yaşama sevincini yitirmeyen bir yazardır. Bu, eserlerine de olduğu gibi yansımıştır. Günlüklerde, kitabı hazırlayan oğlu Işık Öğütçü’nün doğumunu şöyle not düşmüş:
“957 Türkiye’sinin ‘pahalılığı’ ile alay eder gibi, dördüncü çocuk babası olarak, yeni güne giriyorum. Hayırlısı.” Bu satırları okuduğumda tuhaf bir şekilde, dedesinin Orhan Kemal’in doğumunu, Çanakkale’de topçu subayı olarak gören yapan babası Abdülkadir Kemali’ye bildirdiği telgraf geldi aklıma.
“Ben de dehr’in sitemin
Çekmeğe geldim dehr’e”
Günlüklerin ilerleyen sayfalarında Orhan Kemal’in vefatına yakın günlerin notlarını buluyoruz. 1 Haziran 1970’te vefat eden yazarın kitaba alınan son günlüğünün tarihi, 27 Mayıs 1970.
Şiirlere ayrılan bölümde ise Orhan Kemal’in şiir serüvenini rahatlıkla takip edebiliyoruz.
Kimi şiirleri iyi olmakla beraber, şüphesiz, Orhan Kemal’in diğer alanlarda gösterdiği başarıyı diğer alanlarda gösterdiğini söyleyemeyiz. Ancak bir yazarın gelişimini görmek açısından, ilk eserleri sayılan bu şiirleri okumak önemli.
Yazarın ilk şiirleri 1939 tarihli. 1949’a kadar, araya çok fazla zaman girmeden şiir yazdığını görüyoruz. 1949’da şiirde yaşanan kesinti 1969’da yazılan “Mesajlar”a kadar sürüyor. Bu şiir ise Orhan Kemal’in yazdığı son şiir. Şiir, neredeyse yazarın yaşam felsefesinin özetidir.
“Küsmek yok/ Bölünüp sinmek/Hele yitirmek umudunu en kötüsü/ Bıçaklar çekilsin/ Patlasın tabancalar/ Ard arda serilsin yerlere delikanlılar isterse/ Yitirmek yok umudu/ Sinmek hele bir kıyıya/ bölünüp küsmek (…)”
Kitabın son bölümü “Orhan Kemal için yazılan şiirler” bölümünde ise dostlarının Orhan Kemal için yazdığı şiirler yer alıyor. Işık Öğütçü, bu bölümü Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın önerisyle hazırladığını belirtiyor. Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Orhan Kemal’e Ağıt” şiiri yazarı anlatan en güzel şiirlerdendir.
“Seslendi bez dokuyan basma dokuyana/ Duydunuz mu arkadaşlar,/ Kim çıktı dışarı /Orhan Kemal. / (…) /Seslendi ulu çınarın kökü uluca ağacın köküne/ duydunuz mu kardaşlar,/ Kim girdi içeri/ Orhan Kemal”
Yine kitapta, Edip Cansever, Selim Şengil, Zekai Yiğitler, Orhon M. Arıburnu gibi dostlarının şiirlerini bulabilirisiniz.
Yazımızı Orhon M. Arıburnu’nun sözüyle bitirelim.
“Dünyamızın Orhan Kemal gibi toplumdan alacaklı olarak ölmesini bilen gerçek insan sevgisi ile dolu namuslu insanlarına ne mutlu.”

Everest Yayınları, Işık Öğütçü, Orhan Kemal-Yazmak Doludizgin, 2007, 263 Sayfa.



 

 


[email protected]