Atila İlhan, TRT’deki programında, “Birazdan okuyacağım şiir, bilin
bakalım kime ait?” sorusuyla konuşmasına başladı. İlhan, sorunun
ardından şu şiiri okuyordu.
“Bindokuzyüz senesinin/ İkibine yerini/ Verdiğini/ Görmek istiyorum/
Ne zevkli şey olurdu seyretmek torunumu/ Van üniversitesindeki kız
arkadaşlarıyla/ Kutbu Şimalide kızak kaydığını/ Vaşington’da Kapitol
bahçesinde/ Ren şarabı içip/ Çinli dostu Şin- Fo’yla beraber/
Şankay’dan haber/ Beklemek! (…)”
Şiir devam ediyordu. Atila İlhan, şiiri bitirdiğinde başını kaldırıp
sordu. “Evet, kimin bu şiir?”, “İçinizden bazılarının Nazım Hikmet,
dediğini duyar gibiyim” dedi. Şiir Nazım Hikmet’in değildi. Ama
Nazım Hikmet’in Bursa cezaevinde önemli dersler verdiği ve
“yeryüzüne saldığı” büyük öykü yazarı ve romancımız Orhan Kemal’e
ait olduğunu söylüyordu, Atila İlhan.
Orhan Kemal’in 2000’e 60 yıl kala yazdığı bu şiir ve gün yüzüne
çıkmamış diğer şiirleri ile günlükleri ilk kez 2002’de “Yazmak
Doludizgin” adıyla Tekin Yayınları’ndan çıktı. Orhan Kemal’in vefalı
oğlu Işık Öğütçü’nün bir araya getirdiği günlük ve şiirlerin ikinci
baskısı bu ay Everest Yayınları’ndan çıktı.
Orhan Kemal’in edebiyata şiirle başladığı bilinen bir şey. Nazım
Hikmet’in Bursa Cezaevi’ne nakledilip Orhan Kemal’le 4 yıl kadar
aynı cezaevinde kalması Orhan Kemal’in şiirden öyküye ve romana
kaymasında önemli bir dönüm noktasıdır. Nazım Hikmet’in telkinleri
yazar üzerinde önemli bir etki gösterecektir. Gerçekten de Orhan
Kemal, 56 yıllık yaşamında öykü, roman, senaryo ve oyun alanında
önemli başarılar göstermiştir. Elimizdeki kitap ise bir yazarın
olgunluk dönemine akarken yaşadığı serüveni görmek açısından önemli
bir kaynak.
Kitap, günlükler, şiirler ve Orhan Kemal için yazılan şiirler olmak
üzere üç bölümden oluşuyor. Günlüklerde Bursa Cezaevindeki günler,
özellikle Nazım Hikmet’le geçirilen zamanlara dair notlar buluyoruz.
Yazarın tahliye olduktan sonra Adana’da geçirdiği günler, İstanbul’a
geçtiği zamanlar ve Moskova- Bulgaristan gezi notları da kitapta
mevcut.
Orhan Kemal gibi her zaman ekmek derdinde olmuş ve yaşamını
kaleminden kazanmış yazarların yaşamının her dönemi önemli hayat
dersleri ile doludur. Zira, bütün zorluklara rağmen Orhan Kemal,
yaşama sevincini yitirmeyen bir yazardır. Bu, eserlerine de olduğu
gibi yansımıştır. Günlüklerde, kitabı hazırlayan oğlu Işık
Öğütçü’nün doğumunu şöyle not düşmüş:
“957 Türkiye’sinin ‘pahalılığı’ ile alay eder gibi, dördüncü çocuk
babası olarak, yeni güne giriyorum. Hayırlısı.” Bu satırları
okuduğumda tuhaf bir şekilde, dedesinin Orhan Kemal’in doğumunu,
Çanakkale’de topçu subayı olarak gören yapan babası Abdülkadir
Kemali’ye bildirdiği telgraf geldi aklıma.
“Ben de dehr’in sitemin
Çekmeğe geldim dehr’e”
Günlüklerin ilerleyen sayfalarında Orhan Kemal’in vefatına yakın
günlerin notlarını buluyoruz. 1 Haziran 1970’te vefat eden yazarın
kitaba alınan son günlüğünün tarihi, 27 Mayıs 1970.
Şiirlere ayrılan bölümde ise Orhan Kemal’in şiir serüvenini
rahatlıkla takip edebiliyoruz.
Kimi şiirleri iyi olmakla beraber, şüphesiz, Orhan Kemal’in diğer
alanlarda gösterdiği başarıyı diğer alanlarda gösterdiğini
söyleyemeyiz. Ancak bir yazarın gelişimini görmek açısından, ilk
eserleri sayılan bu şiirleri okumak önemli.
Yazarın ilk şiirleri 1939 tarihli. 1949’a kadar, araya çok fazla
zaman girmeden şiir yazdığını görüyoruz. 1949’da şiirde yaşanan
kesinti 1969’da yazılan “Mesajlar”a kadar sürüyor. Bu şiir ise Orhan
Kemal’in yazdığı son şiir. Şiir, neredeyse yazarın yaşam
felsefesinin özetidir.
“Küsmek yok/ Bölünüp sinmek/Hele yitirmek umudunu en kötüsü/
Bıçaklar çekilsin/ Patlasın tabancalar/ Ard arda serilsin yerlere
delikanlılar isterse/ Yitirmek yok umudu/ Sinmek hele bir kıyıya/
bölünüp küsmek (…)”
Kitabın son bölümü “Orhan Kemal için yazılan şiirler” bölümünde ise
dostlarının Orhan Kemal için yazdığı şiirler yer alıyor. Işık
Öğütçü, bu bölümü Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın önerisyle hazırladığını
belirtiyor. Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Orhan Kemal’e Ağıt” şiiri
yazarı anlatan en güzel şiirlerdendir.
“Seslendi bez dokuyan basma dokuyana/ Duydunuz mu arkadaşlar,/ Kim
çıktı dışarı /Orhan Kemal. / (…) /Seslendi ulu çınarın kökü uluca
ağacın köküne/ duydunuz mu kardaşlar,/ Kim girdi içeri/ Orhan Kemal”
Yine kitapta, Edip Cansever, Selim Şengil, Zekai Yiğitler, Orhon M.
Arıburnu gibi dostlarının şiirlerini bulabilirisiniz.
Yazımızı Orhon M. Arıburnu’nun sözüyle bitirelim.
“Dünyamızın Orhan Kemal gibi toplumdan alacaklı olarak ölmesini
bilen gerçek insan sevgisi ile dolu namuslu insanlarına ne mutlu.”
Everest Yayınları, Işık Öğütçü, Orhan Kemal-Yazmak Doludizgin, 2007,
263 Sayfa.
|