Kolay bir iş gibi görünüyor ama değil.. Tiyatroda zaten bir yıldır
birlikte oynuyorlardı, sinemaya taşımış oldular, ne var bunda
denecek kadar basit değil..
Yavuz Bingöl ile Kerem Alışık zor işe kalkmış.. Orhan Kemal’in 72.
Koğuş’unu bir kez daha sinemaya taşımış..
Cesaretli adım..
Niye mi?
Şundan..
72. Koğuş 40 yıldır, 45 yıldır binlerce kez oynandı.. Filmi
çekildi.. Yani çok bildik, çok tanıdık.. Yani başı sonu belli..
Bu sebeple seyirci için sürpriz yok, merak yok.. Daha önce tiyatroda
izleyen, filmin birinci dakikasından itibaren ne olacağını, ne
biteceğini biliyor..
Finalin son karesini bile..
Bu kadar bildik bir eseri bir kez daha filme çekmek, gösterime
sokmak cesaretli adımdır..
Bu devirde!.. Hele hele komedilerin iş yaptığı bu dönemde, hapishane
filmi çekmek çok cesaretli bir iştir..
Hele o hapishane 1940’ların hapishanesiyse cesaretli adım cesaret
rekoruna aday demektir...
*
Peki, Yavuz Bingöl ile Kerem Alışık bunu bilmiyor
mu?
Bilmez olurlar mı?
Bırakın daha öncekileri 72. Koğuş’u sahneledikleri kendi
tiyatrolarına gelen izleyici ortada.. O izleyici, aynı ikilinin
oynadığı filme niye gitsin?
Gitmesi için..
Çok çarpıcı bir anlatım lazım, çok etkileyici sahneler lazım, iz
bırakan kareler lazım..
Var mı?
Var..
Ön gösterimine gittim, öyküyü ezbere bildiğim halde soluk soluğa
izledim..
|