Biri KanalD’de gösterimde
olan Hanımın Çiftliği dizisi,
diğeri aslında bundan yıllar önce de sinemaya uyarlanan 72.
Koğuş. Orhan Kemal’in buünlü
eseri yeniden sinemaya aktarıldı
ve bugün gösterime girdi.
Peki Orhan Kemal’i yeterince
tanıyor muyuz?
Yazarların yapıtlarını okuruz, oyunlarını seyrederiz, dizileri bizi
koltuğa mıhlar ama onun
hakkında yazılmış eleştirilere, incelemelere
pek gerek duymayız.
Şimdi size salık
vereceğim bir kitap,
onun dizisini,
filmini bilerek seyretmenizi sağlayacak.
Mehmet Nuri Gültekin, Orhan Kemal’in Romanlarında
Modernleşme, Birey ve GündelikHayat kitabının başında genel bir edebî portresini çiziyor:
“Orhan Kemal’in yazdığı her hikâyenin, romanın
veya gazete yazısının içerdiği zenginolay, duygu ve karakterlerin hayatla
olan bağı şaşırtıcı derecede renklidir. İster çocuklargeçsin içinden, ister herhangi bir
köylünün yeni geldiği kentte kendi dışında her şeyleboğuşması
anlatılsın, her sayfasında
keyifli ve umutlu
bir yazar çıkar karşımıza.
Bununlabirlikte, yalın anlatım ve güçlü karakterlerin de yaratıcısıdır
Orhan Kemal. Olay
örgüsününcanlılığı ve karakterlerinin
dünyasına olan
nüfuzunun gücü hiç kuşku yok ki,
dilin zenginliğinin bir
yansımasıdır.”
Orhan Kemal’in Roman Anlayışı ve Türk
Edebiyatındaki Yeri, yazarın bu konuda
başka yazarların çalışmalarından
yararlanarak karşılaştırmalı bir
yöntemi uygulamış.
Orhan Kemal’in Yaşamı bölümü, diğer bilgileri daha iyi algılayabilmemiz için
mutlakaokunması gerekir. Orhan Kemal’in ilk
romanları, otobiyografik unsurlar taşır.
Sosyolog olan yazar, bu romanların
toplumsal değişme ve
çözülme ile olan bağlantılarınıda ele
almış.
Kitabın başlıklarından biri olan gündelik hayat, onun romanları için önemli bir
anahtardır.
Çalışma, yazma, romanı
için not alma özelliklerini bildiğimizde,
gündelik hayatlabağlantısını kurmak daha
da kolaylaşır.
Onun yalnızca yapıtlarını değil, kişiliğini
tanımak için bu üç kitabı okumak
şarttır:
Baba Evi, Avare Yıllar, Cemile.
Popülerlik kazanmış, çok okunmuş, tiyatroya, sinemaya aktarılmış
kitaplardan alıntıyapmayı tercih ettim.
Onlar hakkındaki
eleştirileri okuyanlar,
onun başka romanlarını da okuma isteği
duyacaklardır. Orhan Kemal Türkiye’nin her dönem okunacak yazarlarındandır. ÇünküTürkiye’yi
aktaran isimlerin
başında gelir. Onun eserleri geleceğe de ışık tutacak
türdendir.
(Orhan Kemal’in Romanlarında
Modernleşme, Birey ve Gündelik Hayat, Mehmet
NuriGültekin, Everest Yayınları)
KİTAPTAN
Romanlarını güçlendiren otobiyografik
unsurlar
Orhan Kemal’in otobiyografik
romanları, “Küçük
Adamın Notları” serisiyle çıkıyor. Buserinin ilki
Baba Evi’dir ve bunu
Cemile izler. Goldmann,
yazarın kendi yaşamını konu alan
romanların, yaşam öykülerinin çok önem
taşıdığını, bunların salt yazarın bireyselkoşullarına ilişkin
olmadıklarını, derinleştirilmiş bir
incelemeyle, toplumsal sınıflara
karşılık gelen dünya görüşünün gizlendiği
yerler olduğunun farkına varılacağını belirtir.
Doğal olarak, bir
yazarın biyografisi,
başlı başına her şey
demek değildir; bunu
iddia etmek estetik yaratımın
önemli bir unsurunu yok
saymak olacaktır.
Ayrıca, yaşam hikâyelerininiçinde de sosyolojik verilerin bulunacağını
unutmamak gerekiyor.
Hanımın Çiftliği
Orhan Kemal bu romanda, zamanın
ya da dönemin etkin toplumsal-tarihsel
koşullarındanolsa gerek, önemli
bütün karakterleri pragmatist
olarak betimler. Toplumsal
yaşamın her alanında
rastlanılan olayları yorumlamada, sınıfı ve niteliği ne olursa
olsun -makineustaları veya teknisyenler hariç-
herkes aşırı derecede kurnaz ve çıkarcıdır. Toplumdakibireylerin
görünen kimliklerinin arkasındaki iki yüzlü ilişkileri, davranışları
ve düşünceleri bütün açıklığıyla ortaya koyar. Kuşkusuz bu yazarın estetik
yaratmada kendine
görebiçimlendirip, anlamlandırıp yeniden
ve çok farklı bir
düzlemde yansıttığı toplumsal
olguların genel işleyişiyle ilgili bir
özelliktir.
Murtaza ve Murtaza’lık
Yalnız Orhan Kemal’in değil,
TÜrk edebiyatının en
önemli tiplerinden biri
olan Murtaza,olayın
geçtiği yıllar, temsil ettiği
gerçeklik ve zihniyet açısından çok
işlenen romankarakterlerindendir. Murtaza karakteri ya da Murtaza’llık, toplumsal yaşantımızda
birgüldürü tipi midir yoksa tam
tersi trajik bir kahraman mı?
(...)
Murtaza bir sapmadır. Zamandan,
ekonomik koşullardan, politik
işleyişin özünden ve
geleneksel ilişkilerden
bir sapma. Bundan
dolayı, gülünç
durumlarda kalır. Ama bununfarkı, bu gülünç
durumu kendine sorun
etmeyen, kendi dışındaki herkesi
yanlış yoldagören, idealleriyle
yaşamayı seçerek pratik
yarar ve çıkardan sıyrıldığı oranda
yalnızlaşandır. Onu ‘inanılması zor’ kılan da budur. Çünkü,
her türlü ‘ahlak dışı’ paylaşıma
sırtını dönen, farklı bir mekân ve zamanın insanıdır.