Ana Sayfa

Aydınlık - Tanju Cılızoğlu - 4 Mayıs 2011

 

Muhteşem reji, muhteşem oyunculuk
Sivas'ta 'Murtaza'

 

Murtaza, Orhan Kemal'in edebiyatımıza armağan ettiği trajikomik bir tip. İdeolojik sentez yapamayanların, rejimler yaratmadan dürüst bireylere kavuşamayacağının altını çizen bir tipleme Murtaza. Bu evrensel tipi Işıl Kasapoğlu Usta tiyatroya taşımış.

Orhan Kemal'in "Murtaza"sı romandan tiyatroya geçerken edebiyatımız evrensel bir tip kazanmış.

Işıl Kasapoğlu'nun adını Orhan Kemal'in liseli yıllarımızda tanıştığımız Murtaza'sının yanına yazınca bu oyunu görmek, kilometreleri yoka taşıdı. Vurduk Sivas yollarına... İyi ki de vurmuşuz.

68 yıldır seyrettiğim tiyatrolardan oluşan vitrinde, usta yönetmen Işıl Kasapoğlu'nun yönettiği "Murtaza" da yerini aldı.

Işıl Kasapoğlu'nun muhteşem rejisine, muhteşem bir oyunculuk eklenince ortaya bir dünya klasiği çıkıvermiş. Oyunu izlememişseniz bunu abartı sanabilirsiniz.

İnanıyorum ki bu reji, bu rejiyi bu denli ustalıkla nakışlayan Sivas Devlet Tiyatrosu ekibi, her ülkede her dilde zirve yapar.

Işıl Kasapoğlu'nun o geniş mekan çalışması, sahneden tiyatronun bütün mekanlarına, seyirci koltuklarına indirgeyen illüzyon yaratıları, bu rejisinde doruğa çıkmış. Üstelik müzikalin orkestrası da mizansenlere eklenerek bir bütün yaratılmış. Tiyatroda olması gereken bir diksiyon mükemmelliği ve her sanatçının detone olmadan şarkı söyleme ustalığı müzikali mükemmelliğe taşıyor. Oyuncular oyunu sevmiş. Sivas çukurunda bu rejiyi ayaklarına gelen nimet sayarak yeteneklerinin doruğuna çıkmış. Kasapoğlu şarkı söyleyen oyunculara birer fabrika makinesi yapıvermiş. Şarkı söyleyen oyuncular değil de sanki makineler. Üstelik oyunda diyalekt var. Diyalekt yaparak oynamak ayrı bir yetenek, ayrı bir ustalık.

Cevat Duman, Arif Yavuz, Mehmet Demiralp, Ümit Dikmen, Nesimi Kaygusuz, Özgür Cengiz, Kerem Yücel, Volkan Gündüz, Ozan Kalkan, Fulya Ülvan, Filiz Demiralp, Burcu Ongun Altay, Begüm Şahin, Özgü Günay, Filiz Uysal'ı unutmayacağım oyunculukları için ve Yavuz Pekman'ın şarkı sözlerini başarıyla besteleyen Nejat Yavaşoğulları'nı, dekoru yapan Seyhan Kırca'yı, giysileri tasarlayan İnci Kangal'ı alkışlıyorum.

Ve bir saptama...

Türkiye'de her yıl bir dolu ödül veriliyor. Bu ödüllerin jürileri İstanbul'daki oyunlan izliyor ve değerlendirmelerine Türkiye yaftası yapıştırıyor. Anadolu'da tiyatro yapanlar "yok" sayılıyor. Ha varlar ha yoklar. Tiyatro adına bu haksızlığa kimse ağzını açmıyor.

Sivas'ta Işıl Kasapoğlu'nun yönettiği Orhan Kemal Usta'nın romanı "Murtaza"yı seyretmeden bu yılın tiyatro ödüllerini verenlerin hepsi bir haksızlığa yama oluyor. Verilen hiçbir ödülde "İstanbul dışında oynanan Ödüller saf dışı bırakılmıştır" denilmedi. Oysa bu cümleyle Anadolu'da tiyatro yapanların hakları pek yenilmemiş olur.

 

 


[email protected]