Murtaza, Orhan Kemal'in edebiyatımıza armağan ettiği trajikomik bir
tip. İdeolojik sentez yapamayanların, rejimler yaratmadan dürüst
bireylere kavuşamayacağının altını çizen bir tipleme Murtaza. Bu
evrensel tipi Işıl Kasapoğlu Usta tiyatroya taşımış.
Orhan
Kemal'in "Murtaza"sı romandan tiyatroya geçerken edebiyatımız
evrensel bir tip kazanmış.
Işıl
Kasapoğlu'nun adını Orhan Kemal'in liseli yıllarımızda tanıştığımız
Murtaza'sının yanına yazınca bu oyunu görmek, kilometreleri yoka
taşıdı. Vurduk Sivas yollarına... İyi ki de vurmuşuz.
68
yıldır seyrettiğim tiyatrolardan oluşan vitrinde, usta yönetmen Işıl
Kasapoğlu'nun yönettiği "Murtaza" da yerini aldı.
Işıl
Kasapoğlu'nun muhteşem rejisine, muhteşem bir oyunculuk eklenince
ortaya bir dünya klasiği çıkıvermiş. Oyunu izlememişseniz bunu
abartı sanabilirsiniz.
İnanıyorum ki bu reji, bu rejiyi bu denli ustalıkla nakışlayan Sivas
Devlet Tiyatrosu ekibi, her ülkede her dilde zirve yapar.
Işıl Kasapoğlu'nun o geniş mekan çalışması, sahneden tiyatronun
bütün mekanlarına, seyirci koltuklarına indirgeyen illüzyon
yaratıları, bu rejisinde doruğa çıkmış. Üstelik müzikalin orkestrası
da mizansenlere eklenerek bir bütün yaratılmış. Tiyatroda olması
gereken bir diksiyon mükemmelliği ve her sanatçının detone olmadan
şarkı söyleme ustalığı müzikali mükemmelliğe taşıyor. Oyuncular
oyunu sevmiş. Sivas çukurunda bu rejiyi ayaklarına gelen nimet
sayarak yeteneklerinin doruğuna çıkmış. Kasapoğlu şarkı söyleyen
oyunculara birer fabrika makinesi yapıvermiş. Şarkı söyleyen
oyuncular değil de sanki makineler. Üstelik oyunda diyalekt var.
Diyalekt yaparak oynamak ayrı bir yetenek, ayrı bir ustalık.
Cevat
Duman, Arif Yavuz, Mehmet Demiralp, Ümit Dikmen, Nesimi Kaygusuz,
Özgür Cengiz, Kerem Yücel, Volkan Gündüz, Ozan Kalkan, Fulya Ülvan,
Filiz Demiralp, Burcu Ongun Altay, Begüm Şahin, Özgü Günay, Filiz
Uysal'ı unutmayacağım oyunculukları için ve Yavuz Pekman'ın şarkı
sözlerini başarıyla besteleyen Nejat Yavaşoğulları'nı, dekoru yapan
Seyhan Kırca'yı, giysileri tasarlayan İnci Kangal'ı alkışlıyorum.
Ve bir saptama...
Türkiye'de her yıl bir dolu ödül veriliyor. Bu ödüllerin jürileri
İstanbul'daki oyunlan izliyor ve değerlendirmelerine Türkiye yaftası
yapıştırıyor. Anadolu'da tiyatro yapanlar "yok" sayılıyor. Ha varlar
ha yoklar. Tiyatro adına bu haksızlığa kimse ağzını açmıyor.
Sivas'ta Işıl Kasapoğlu'nun yönettiği Orhan Kemal Usta'nın romanı
"Murtaza"yı seyretmeden bu yılın tiyatro ödüllerini verenlerin hepsi
bir haksızlığa yama oluyor. Verilen hiçbir ödülde "İstanbul dışında
oynanan Ödüller saf dışı bırakılmıştır" denilmedi. Oysa bu cümleyle
Anadolu'da tiyatro yapanların hakları pek yenilmemiş olur.
|