Ana Sayfa

Evrensel  - Sevda Aydin - 5 Mayıs 2011

 

ORHAN KEMAL'İN BÜYÜK ESERİ OĞUZ DEMİRİN ELİNDE ÇİZGİ ROMANLAŞTI
Çizgi roman olarak 'Kötü Yol'

 

 

Hayatımızın tam ortasına yerleşmiş, anılarımızda iz bırakmış, hatta çoğu zaman bizi biçimlendirmiş yazarlar vardır. Orhan Kemal bu yazarların başmda gelir. Toplumsal yaşamımızı çok iyi tanıyan, bu yüzden bizi bize yazan yazarımızın 'Kötü Yol' romanı, Oğuz Demir'in elinden çizgi romana dönüştü. Son yıllarda oldukça sık karşılaştığımız çizgi roman kitaplar, özellikle genç okuyucular tarafından oldukça beğeniliyor. Dünya ve Türkiye edebiyatından çeşitli eserleri çizgiyle buluşturan çizerlerin başarılı çalışmaları, edebiyatın bu alanına zenginlik katıyor.

Daha önce bir çok çocuk kitabını çizen Demir'le, Everest Yayınları etiketiyle çıkan 'Kötü Yol'un çizgi roman serüvenini konuştuk.

Bir edebi eseri, ki bu roman gibi kişi, yer ve olaylar örgüsü bakımından geniş kapsamlı bir çalışmayı, çizgi romana dönüştürmenin zorlukları nedir?

Bir romanı çizgi romana uyarlamak, romanı birebir çevirip çizmekten çok, kendi yorumumuz ve estetik anlayışımız doğrultusunda biçimlendirip kağıda dökebilmek demek.

İşin zor ve sorumluluk gerektiren kısmı da bu; eseri yorumlarken hikayeye sadık kalmakla kendi yorumumu katmak arasındaki dengeyi kurabilmek. Ne tamamen romanın kopyasını çizmek ne de yorumlamayı metnin temasını değiştirecek kadar ileri götürmek. Çizgi romanla mesela sinemayı kıyaslamak biraz daha kolay, romanla daha zor.

ÇİZGİ ROMAN BAŞLI BAŞINA BİR DİL

Çizimlerin anlatıya kattıkları ve okurdaki etkileri bakımından gözlemleriniz nelerdir?

Çizgi roman romanla ya da sanatın diğer dallarıyla etkileşim içinde olacaktır tabii ki. Ama edebiyat uyarlamasından yapılan bir çizgi romanın varoluş amacı, romanın okunmasını kolay kılmak ya da metni resimlerle süslemek değil. Çizgi roman başlı başına kendine ait bir dili olan, ayrı bir sanat dalı.

Çizgi romanın "artısı" diyebilir miyiz bilmiyorum ama fark olarak, anlatının içine görselliğin ve farklı bir açıdan bakışın girmiş olmasını sayabiliriz belki.

Daha önce de Orhan Kemal'in eserlerinden birkaçını da çizgi roman olarak ele aldınız. Orhan Kemal, yaşadığı dönemin toplumsal sorunlarını bütün eserlerinde zengin bir şekilde işlemiş bir yazar. Sizdeki Orhan Kemal etkilerini anlatabilir misiniz?

Daha önce Orhan Kemal'in çocuk kitaplarını yine resimlemiştim fakat bir romanını ilk çizgi romana uyarlayışım. Orhan Kemal'in iki ayrı dönemi var. İlk romanlarında Adana'da geçen olaylar son dönemlerinde İstanbul merkezli oluyor ve romanlarında daha çok bir dönem İstanbul'unun yükünü çeken insanlarını anlatıyor. Orhan Kemal'in anlattığı İstanbul, 50-60'lı yıllardaki zor hayat şartları altında ezilen talihsiz insanların İstanbul'u. Romanlarında o dönemin ruhunu hissetmek ve çizmeye çalışmak benim için keyifliydi.

Türkiye edebiyatı ve sinemasına bir dönem damgasını vuran, masum bir genç kızın artist olma hayalleri ve bu hayallerin peşinde kabusa dönen yaşamı, sonrasında binbir çıkmazdan kurtulma çabalarını konu edinen 'Kötü Yol' yazıldığı dönemde, toplumun içinde bulunduğu ekonomik ve kültürel sorunları ele alırken, özellikle 1980 sonrası pek çok kalitesiz sinema uyarlamasına dönüştü. Burada kaybedilen edebi niteliği nasıl değerlendiriyorsunuz?

Orhan Kemal, eserleri en çok filme çevrilen yazarlar arasında. 80'li yıllarda videonun hayatımıza girmesiyle çok sayıda kolay ve hızlı film yapıldı, edebiyat uyarlamaları filme çekilirken çoğu zaman eserin ruhunu verme çabasından çok ticari kaygılar ön plana çıktı.

Öte yandan Gol Kralı, Devlet Kuşu, Zübük, Değirmen, Anayurt Oteli, Yılanı, Öldürseler, Hakkari'de Bir Mevsim, gibi değerli ve önemli edebiyat uyarlaması filmler de bu döneme ait.

'Kötü Yol'un yaratımı öncesinde yaptığınız hazırlıklardan bahseder misiniz?

Orhan Kemal'i daha iyi anlamak için diğer romanlarını da okudum. Önceden farklı açılardan farklı yüz ifadeleri üzerinde çalışmak, hikayeyi çizmeye başladıktan sonra kolaylık sağlıyor. 60'lı yıllara ait kıyafet ve aksesuarları, eşya ve mekanları araştırırken internetten sıkça yararlandım.

 

10 YILDIR YARIŞMALARA KATILMIYORUM

Karikatür ve illüstrasyon alanında uluslararası çeşitli yarışmalardan 14 ödülünüz var. Bu yarışmalardan ve ödüllerinizden bahseder misiniz?

İlk karikatürüm ben ortaokuldayken Denizli'de yayınlanan Tebessüm dergisinde yayınlanmıştı. Sonra Gırgır, Deli, Limon, Çarşaf ve diğer dergilerde çalışmalarım yayınlandı. Karikatür alanında yarışma ve sergilere katıldım. İlk ödülümü 1987'de Yeni Asır Gazetesinin düzenlediği bir yarışmada aldım. Sonra 91'de Uluslararası Nasreddin Hoca yarışmasında Kültür Bakanlığı özel ödülü, 93'de Sincan Belediyesinin yarışmasından, 94'de Özgür Ülke gazetesinin yarışmasından... Liste bu şekilde gidiyor. 2000 yılından bu yana yarışmalara katılmadım.
 

TÜRK FİLMİ KARAKTERLERİNDEN İLHAM ALDIM

'Kötü Yol' romanının karakterlerini resmederken ilginizi çeken, üzerinde durup düşündüğünüz durumlar muhakkak olmuştur. Bunlardan paylaşmak istedikleriniz nelerdir?

Kitabı okuduktan sonraki ilk iş karakterleri oluşturmak. Bir dönemi anlatan kitap olduğu için o dönemin kıyafeti, saç bıyık kesimi gibi konularda bir şeyler biliyor olmak gerekiyor. Kötü Yol'daki karakterleri yaratırken özellikle 50 li 60 lı yılların Türk filmi karakterleri oldukça ilham vericiydi. Özellikle romanın kötü karakteri Reşat, hareketleri ve olaylar karşısındaki tutumlarıyla oldukça karikatürize bir karakterdi, ve onu çizmekten özellikle keyif aldığımı söyleyebilirim. Ayrıca unutmadan; çizgi romanın hem hazırlık hem çizim aşamasında, üşenmeden sıkılmadan okuyup eleştiren ve yardımlarını esirgemeyen yazar arkadaşım Arzu Çur'a da çok şey borçluyum.

Önümüzdeki dönemde çizgi roman çalışmanız var mı?

Şu an roman olarak yok fakat çocuk kitapları devam ediyor. Bir de kendi çizimlerimi kitaplaştırmak gibi bir projem var. (İstanbul/ EVRENSEL)

 

 


[email protected]