|
Türk
edebiyatına 50'den fazla eser kazandırdığı halde layık olduğu değeri
uzun süre görmeyen yazar Orhan Kemal, son yıllarda adeta yeniden
keşfedildi.
Sosyal meselelere olan duyarlığı ve bireyin toplumla olan
münasebetini gerçekçi bir dille anlatma başarısı gösteren yazarın
eserleri, televizyon dizilerinin vazgeçilmez kaynağı haline geldi.
Geçtiğimiz yıl sona eren ve reyting rekorları kıran "Hanımın
Çiftliği"nden sonra bu sezon yayınlanmaya başlayan "Kötü Yol" ve
"Evlerden Biri" dizileri bunun en yakın örnekleri. 'İçeri'deki bu
ilgiye paralel olarak, dış dünyada da Orhan Kemal'in eserlerine aynı
ölçüde rağbet var.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2005'te başlatılan Türk
Edebiyatının Dışa Açılması Projesi (TEDA) kapsamında, yurtdışından
gelen taleplere göre eserlere çeviri ve yayın desteği veriliyor.
Bugüne kadar yaklaşık 340 yazarın 724 eseri yabancı bir dile
çevrildi. Bu yazarlar arasında Orhan Kemal, yurtdışından eserleri en
çok talep gören ikinci isim oldu. TEDA'dan Urduca, Arnavutça, Çince,
Sırpça ve Rusça gibi 12 farklı dilde toplam 44 farklı yayın desteği
alan yazarın değişik coğrafyalara ulaşan kitapları arasında 72.
Koğuş, Bereketli Topraklar Üzerinde, Dünya Evi ve Ekmek Kavgası da
bulunuyor. TEDA'dan en fazla çeviri desteği alan yazar ise Orhan
Pamuk. Nobel ödüllü yazarın farklı dillerde aldığı 71 destekle
listenin birinci sırasında yer alması şaşırtıcı değil. Nobel ödülü
sonrası dünya yayın piyasasında kazandığı popülerlik bir yana,
Pamuk'un eserleri projeden önce de yazarın çabasıyla çevriliyordu.
Şaşırtıcı olan, roman ve öykülerinde daha çok Türkiye'ye özgü
toplumsal sorunları işleyen Orhan Kemal'in başka coğrafyalardan ve
dillerden gördüğü ilgi.
"DÜNYA ONU 21. YÜZYILDA KEŞFETTİ"
Orhan Kemal'in oğlu Işık Öğütçü, 1970 yılında aramızdan ayrılan
yazarın yurtdışında bunca ilgi görmesinin sebebini, onun 'yaşayan
bir yazar' olmasına bağlıyor ve yeni gelişmelerin müjdesini veriyor:
"Eserlerinde halkı anlatması, gerçekçi olması, çok samimi bir dil
kullanması okur tarafından çok seviliyor. Zaten onun anlattığı
olaylar, insanlığın ortak sorunları, ortak dertleri. Dolayısıyla
bütün ülkeler Orhan Kemal'i 21. yüzyılda keşfetti. Ben tabii hem
Orhan Kemal adına hem de ülkem adına gurur duyuyorum. Sürekli yeni
talepler geliyor. Şu anda Hollanda, Hindistan, Hırvatistan, Portekiz
ile temas halindeyiz. En son Çin'de üç kitabı çıktı. Ağustosta
Bereketli Topraklar Üzerine yine Çin'de yayımlanacak. Bulgaristan'da
Hanımın Çiftliği dizisinden sonra Orhan Kemal'in üç kitabı
yayımlandı. Dört romanıyla daha ilgileniyorlar."
TEDA Başkanı Ümit Yaşar Gözüm'ün verdiği bilgiye göre çeviri desteği
verilen yazarlar listesinde 37 yayınla Ahmet Hamdi Tanpınar üçüncü,
Oya Baydar dördüncü, Mario Levi beşinci sırada yer alıyor. Reşat
Nuri Güntekin ile Elif Şafak 22 yayınla altıncı sırayı paylaşıyor.
Bunun dışında, 17 yayın desteğiyle listenin 10. sırasında Hakan
Günday ve Tuna Kiremitçi var. Proje kapsamında yedi yıl içinde
herhangi bir yabancı dile çevrilen 724 eserden bazılarının ikinci
basımı yapılmış. Türk yazarlarının en fazla talep edildiği ilk üç
dil 199 eserle Almanca, 143 eserle Bulgarca ve 106 kitapla Arapça.
Projede bakanlığın seçtiği kitaplar yerine yurtdışındaki
yayınevlerinden gelen istek etkili oluyor. Bu sebeple TEDA, 54
farklı ülkeden başvuru yapan 338 yayınevinin talepleri doğrultusunda
kitaplara destek veriyor.
Destekte yazar ayrımı yapılmıyor
TEDA Projesi Başkanı Ümit Yaşar Gözüm, yazarlara verilen çeviri
desteğinin, Türk edebiyatının dışarıda tanınması açısından çok
önemli bir aşamaya geldiğini söylüyor: "Türk edebiyatının
uluslararası tanıtımında, Cumhuriyet tarihimizde mukayese
edilemeyecek sayıda yazarımız 7 yıl gibi kısa bir süre içinde
dünyaya açıldı. Program objektif kriterleri olan, yazarlar arasında
ayrım yapılmasına imkân vermeyen bir yasal altyapıya sahip. Bunun
yanında, yabancı yayınevlerinden gelen talepler doğrultusunda kitap
yayınlanmasına destek verdiği için de basılan kitapların amaca
hizmet edecek şekilde doğrudan ilgili dil ve kültürdeki okuyucuyla
buluşmasına ortam sağlıyor."
|