Ünlü yazar Orhan Kemal'in oğlu Işık Öğütçü, babasının 50 kitap
yazdığını buna rağmen hayatı boyunca ekonomik sıkıntıdan
kurtulamadığını söyledi.
Öğütçü, babasının 1970'te davet edildiği Sofya'da yaşama veda
ettiğini hatırlatarak, 'Hâlâ dönecek diye beklerim. Ona sormak
istediğim çok soru var' dedi.
KEMAL SELÇUK
TÜRK edebiyatının unutulmaz isimlerinden Orhan Kemal
için geçtiğimiz günlerde sona eren Bursa Kitap Fuarı'nda bir
etkinlik düzenlendi. Ünlü yazarın oğlu Işık Öğütçü, Uludağ Konferans
Salonu'nda Orhan Kemal'in hayatından kısa bilgiler aktardı.
Öğütçü, babasının asıl adının Mehmet Raşit Öğütçü
olduğunu söyledi. Orhan Kemal'in döneminin tanınmış simalarından
olan babası Abdülkadir Kemali'nin anılarının kitap olarak
yayımlandığını hatırlatan Öğütçü, dedesinin Osmanlı'nın son
dönemlerinde Kirmasti'de (Mustafakemalpaşa) kaymakamlık yaptığını
belirtti.
Babasının hayatının büyük sıkıntılar içinde geçtiğini dile getiren
Öğütçü, 'Mücadeleyle geçen hayatında dimdik durmasını bildi.
Kitaplarında hep umut ve iyimserlik vardır' dedi.
Orhan Kemal'in hayatının serüven dolu olduğunu
vurgulayan Öğütçü, 'Bunları Avare Yıllar, Cemile gibi romanlarında
görmek mümkün. Örneğin dedemle ilişkilerini Babaevi romanında
okuyabilirsiniz' diye konuştu.
HAYATINDAN İZLER...
Babasının Adana'da geçen gençlik yıllarını öykü ve romanlarına
yansıttığını anlatan Öğütçü, şöyle devam etti:
'1937 yılında evlenen babam, askerdeyken Nâzım Hikmet'in şiirlerini
okuduğu için tutuklanır. Niğde, Kayseri ve Adana'dan sonra Bursa
Cezaevi'ne gönderilir. Nisan 1940'ta Bursa'dadır. Nâzım Hikmet de
Aralık 1940'ta Bursa'ya gelir. Nâzım'm şiirlerini okuduğu için hapse
atılan Mehmet Raşit, Nâzım Hikmet'le aynı koğuşta kalmaya başlar.
Birlikte geçirdikleri üç buçuk yılın sonunda Mehmet Raşit, Orhan
Kemal olmuştur. Nâzım Hikmet'ten çok şey öğrenmiştir. Örneğin babam
yazdığı şiirleri Nâzım Hikmet'e götürür. Büyük şair, 'inanmadığın
satırları niye yazıyorsun' der. Onu eleştirir ve düzyazıya
yönlendirir. Diyebilirim ki Orhan Kemal, Bursa Cezaevi'nde Nâzım
Hikmet kürsüsünde yetişmiştir. Bursa Cezaevi kaç üniversiteye
bedeldir.'
Orhan Kemal'in, Nâzım Hikmet'in tavsiyelerine uyarak öyküler
yazdığını, dergilerde yayımladığını söyleyen Öğütçü, 'Öyle ki,
Sabahattin Ali bile mektup yazarak kim bu öykücü diye sorar. Onun
nezdinde de öykücü olarak kabul görmüştür' dedi.
Babasının 1942 yılında yaşama veda ettiği 1970'e dek
Orhan Kemal adını kullandığını kaydeden Öğütçü, 'Orhan Kemal halk
için düşünüp, halk için yazmıştır. Onun yazdıklarında pek çok
insanla karşı karşıya gelir okur. Her okuyuşta yeniden keşfediliyor'
diye konuştu.
Hayatı geçim sıkıntısıyla geçti
IŞIK Öğütçü babası Orhan Kemal'in hayatı boyunca ekonomik
sıkıntılardan kurtulamadığını vurgulayarak, 'Murtaza, Bereketli
Topraklar Üzerinde, Vukuat Var, Hanımın Çiftliği'nin de aralarında
bulunduğu 50 kitap yazdı. Buna rağmen iki yakası bir araya gelmedi
bir türlü' dedi.
'SORMAK İSTEDİĞİM ÇOK SORU VAR...'
Babasını kaybettiğinde 13 yaşında olduğunu açıklayan Işık
Öğütçü, '1970 yılında Bulgaristan'a davetli gitmişti. Orada
kaybettik onu. Ben aradan geçen bunca yıla rağmen hâlâ dönecek diye
beklerim. Kafamda ona sormak istediğim çok soru var' dedi.
'VUKUAT VAR'I 20 GÜNDE YAZDI...'
Babasının daktilo başına geçtiğinde saatlerce yazdığını anlatan
Işık Öğütçü, 'Daktilo tuşlannda parmaklarım rüzgârlaşır, derdi.
Vukuat Var romanını 20 günde yazdı. Daktilo tıkırtıları hâlâ
kulaklarımda' dedi. |