Ana Sayfa

 
 

Ege'de Bugün - Mazlum Vesek - 25 Ocak 2013

 

 

  Yazıları benden, çizgileri senden

 

 


İstanbul'da İkbal adında bir kahve... Biri yazar öteki çizer iki usta... .Yazar olan, çizer olana "Benim bir İstanbul çalışmam var. Sen de İstanbul'u çiziyorsun. Bir kitap çıkaralım. Yazıları benden, çizgileri senden. Adı da İstanbul'dan Çizgiler olsun. Var mısın?" der. Orhan Kemal ve Ferit Öngören'in İstanbul'dan Çizgiler adlı ortak çalışması işte bu sözlerle başlar. İşinin ehli iki usta, 'bu işi akşama bitiririz' hesabıyla İstanbul'a dalarlar. Fakat İstanbul, öyle hemen yazılıp çizilecek bir şehir değil; iki sanatkar bunu ilk günde anlarlar.
1965'te başlayan bu çalışma tam beş yıl sürer.
Kitap tam basılacakken, Orhan Kemal hayata veda eder ve kitabı hazırlamak Ferit Öngören'e kalır. 1971 yılında ilk defa basılan kitap geçtiğimiz günlerde Everest Yayınlan tarafından tekrar basıldı. Ferit Öngören'in güzelim önsözü ile bir vefa kitabına da dönüşen İstanbul'dan Çizgiler, iki ustayı buluşturan sıra dışı bir İstanbul güzellemesi. İki yıl önce aramızdan ayrılan Ferit Öngören'in 'Çizgilerle İstanbul' çalışmasındaki çizgilerle beslenen; kuşkusuz çizgilerini Orhan Kemal'in röportajlarından besleyen özel bir 'İstanbul Hatırası' da diyebiliriz, kitaba.
Kitapta, Orhan Kemal'in gündelik hayat içinde tuttuğu notlar ve yaptığı görüşmeler öykü tekniği ile yer alıyor. Yazarlığının yanı sıra gazeteciliği ile de şehrin nabzını tutan yazar, 1960'lann ortasında günden güne sorunları artan İstanbul'da adeta sokak muhabirliği yaparak gözlemlerini aktarıyor.
Kitabın birinci bölümü, kitabın da adı olan İstanbul'dan Çizgiler'de, özellikle o dönem İstanbul'daki konut sorunu anlatılıyor. Tabii, günümüze kadar süre gelen emlak mafyası ve rant da.. .Ev arama derdindeki bir hemşerisi ile ilgilenen Orhan Kemal, İstanbul'da daha uygun fiyata bir ev bulma hevesinin bile nasıl bir rant ve vurgun çarkını meydana getirdiğini aktarıyor.
İkinci bölümde aslında apayrı bir kitaba konu olabilecek bir semt anlatılıyor: Taşlıtarla. Yani bugünün Gaziosmanpaşa'sı. 1950'lerden sonraki İstanbul'a farklı bir kimlik katan ve günümüzde de İstanbul siyasetinin belirleyicisi ilçelerden biri olan Gaziosmanpaşa; işçileri, işsizleri, taşlı yolu, harap evleri ve dertli insanları ile anlatılır. Kitapta 58 sayfa ile günlere yayılarak her yönüyle resmedilen ilçeyi Orhan Kemal şöyle aktarıyor: "Taşlıtarla bu, fakir fukara yatağı. Çalışan insanların kaynaştığı, yaşama savaşı yaptığı yer. Büyük şehrin varoşu. Yarın gene geleceğiz. İşten dönenleri görmek, kabil olursa konuşmak, dertlerini dinlemek için." (s. 86) Bugün, Gaziosmanpaşa'yı bir daha ele almak gerekirse, Orhan Kemal'in notlarına mutlaka bakmak gerek.
Kitabın üçüncü bölümü 'Kısa Kısa' ise gerçekten de çok kısa notlarla İstanbul'un yaşam kavgası içindeki insanların hikayeleri birinci ağızdan hikayeleri aktarılır. Tabii, burada bir gazeteci ve yorumcu bakışı da var şüphesiz.
Serserileri, üçkağıtçıları, hamalları, çarşaflı kadınları ve hınca hınç dolmuşlanyla değişen bir İstanbul anlatılıyor.
İstanbul'dan Çizgiler, 42 yıl sonra Ferit Öngören'in limanları, işçileri, öğrencileri, pankartları ile anlattığı; Orhan Kemal'in ise hem müdahili hem yazarı olduğu İstanbul hikayeleri ile hala özel ve özgün bir eser olarak karşımızda duruyor. Toplumcu gerçekçi bir yazar ve çizerin toplumcu bir duyarlılıkla aktardığı çizgilerin altı bugün de çizilmelidir. Yaşadığı kente karşı sorumluluk duyan iki aydının içten çabası okunmaya değer.
 

Orhan Kemal, İstanbul'dan Çizgiler; Everest Yayınları, 216 sayfa "Yazıları benden, çizgileri senden"

        

[email protected]