Doç.Dr. Ercan Küçükosmanoglu
Hekim Bakışı
Orhan
Kemal romanları...
Orhan Kemal, edebiyatımızın önemli roman
yazarlarından biridir. Son yıllarda eserleri,
televizyonlarda tekrar dizi haline getirilip
yayınlandı. Hanımın çiftliği, Kötü yol, Evlerden
biri bu eserlerdendir. Orhan Kemal eserlerinde,
işçileşmeye başlayan köylüleri ve küçük esnaf ve
zanaatkârları anlatır. Ülkemizde ne yazık ki
işçi sınıfının hayatını anlatan, sınıf ilişki ve
çelişkilerini anlatan pek roman yoktur. Ünlü
edebiyat eleştirmenimiz, Fethi Naci bunu
yazılarında sıklıkla vurgular (1). Orhan Kemal
kendisi de işçilik yapan, işçilerin içinde
yaşayan bir romancıdır. Romanlarında kendi
yaşamöyküsünden sıklıkla yararlanır. Orhan
Kemal'in Bereketli topraklar üzerinde, Devlet
kuşu, Murteza, Bekçi, Tersine dünya, Gurbet
kuşları, Eskici ve Oğulları, 72. Koğuş gibi
eserleri de sinema filmi yapılmış, gösterildiği
yıllarda büyük ilgi görmüştür. Bereketli
Topraklar üzerinde adlı film, 12 Eylül 1980
öncesinde, büyük kitleler tarafından
seyredilmiştir. Ali Özgentürk'ün yönettiği 1986
yapımı filmde, Müjdat Gezen'in canlandırdığı
Bekçi Murteza karakteri de uzun yıllar
unutulmamıştır.
Orhan Kemal'in romanlarının geçtiği yerler
Çukurova, Adana ve İstanbul'dur. Kendi doğum
yeri Ceyhan olan yazarın hayatı, Adana ve
istanbul'da geçmiştir. Gençliğinde Adana'da
Çırçır fabrikalarında işçilik yapmıştır.
Niğde'de 1938 yılında Askerde iken okuduğu
kitaplar ve yazdığı şiirler nedeniyle komünizm
propagandası yapmaktan tutuklanır ve Bursa
cezaevinde Nazım Hikmet ile birlikte hapis
yatar. Nazım Hikmet o zamana kadar, çoğunlukla
şiir yazan Orhan Kemal'i düz yazı, roman yazması
konusunda yüreklendirir. Orhan Kemal Adana ve
Çukurova'yı anlatan romanlarında, toprak
ağalarından, ırgatlıktan, ırgatbaşılarının
yaptıkları eziyetten söz eder. O dönemlerde
ağalar CHP'li, ırgatlar Demokrat Partilidirler.
Kurtuluş savaşında tüm halk, birlikte mücadele
ederek düşmanı memleketten kovmuştur. Ancak
toprak meselesi halledilememiştir. Osmanlı'da
"miri toprak düzeni" vardı. Halk toprağın sahibi
değil, kullananıydı. Toprağın mülkiyeti Allahın
(kamunun) kabul ediliyordu (2). Her ne kadar
Kanuni döneminde kesim (iltizam) düzenine
geçilmiş ise, kişiler üzerine ilk toprak tapusu
kaydı 1883 yılında yapılmıştır. Tam da o
yıllarda, yıllardır toprağı işleyen köylüler,
yerine ağalar bir yolunu bulup topraklara
konmuşlardır.
Demokrat parti esas olarak toprak ağlarına
dayanan bir parti olmasına rağmen, o yıllarda
köylü ve işçilere umut dağıtıyordu. İktidara
geldikten sonra sözlerini tutmadığı gibi, ülkeyi
ABD emperyalizmine iyice bağımlı hale getirdi.
Orhan Kemal Romanlarında küçük zanaatkârların
işçileşmesini de anlatır. Eskici ve oğulları
adlı kitap buna en önemli örnektir. Gecekondu
yaşamı, yoksulluk Orhan Kemal'in temel
konularıdır.
Günümüzde de Orhan Kemal'in romanlarında
anlattıklarına benzer durumları yaşıyoruz. İleri
gittik, büyüdük, demokrasi geldi, gelecek dense
de vatandaşın hali iç açıcı değil. İşçi sınıfı
nicelik ve nitelik olarak 60 yıl öncesinden daha
ilerde ise de, örgütlenemediği için ya da
örgütlenmeleri parababaları tarafından
engellendiği için, benzer sorunları yaşıyor.
Roman okumak, özellikle de gençlerin hayatı
anlamaları gerekli bir eylem.
Orhan Kemal'in romanlarını okumak, memleketimiz
insanlarını anlamak, üretim ilişkilerinin nasıl
değişip dönüştüğünü anlamak için çok değerli bir
seçenektir.
1)Fethi Naci, Yüz yılın Yüz Romanı Adam
yayınları
2)Hikmet Kıvılcımlı Osmanlı Tarihinin Maddesi
Derleniş yayınları.