Ana Sayfa

Milliyet Güney - Mehmet Emin Arıcı - 16 Haziran 2013

Yazmak doludizgin

 


 

Mehmet Emin Arıcı

Sanatın içinden


 

Yazmak doludizgin


 

Benim oğlum
Yerli dokuma ketenden başka
Mesela metresi
16 liralık kumaş elbise giyemedi.
Vermut, tedansan, kokteyl
Diyemedi
Biftek, rosto, jambon
Yiyemedi.
Giyemedi, diyemedi, yiyemedi amma
Gene de benim oğlum dünyayı
Anasından çok seviyor !

Dedi Nazım Hikmet'le aynı kaderi paylaştığı Bursa Cezaevinde... Bu dizeler Türk Edebiyat Dünyasına adını altın harflerle yazdıran hemşerimiz Orhan Kemal'e ait. Birçoğumuz onun şiirlerinden habersizizdir belki.

Oysa O edebiyata şiir yazarak başladı. Dost acı söyler hesabı bir gün Nazım Hikmet Orhan Kemal'e dönerek şiir yazmayı bırak der.

Nazım biliyor olmalıydı içindeki asıl cevheri...

O muhakkak hikâye yazmalıydı. Öyle de oldu.

Bu söz O'na yokluk içinde ve aile baskısı ile geçirdiği yaşamını anlattığı Baba Evi kitabını yazdırdı. Arkasından Avare Yıllar, Cemile, Bereketli Topraklar Üzerinde geldi.

 

Ölümünün ardında 43. yıl

Geçen hafta aramızdan ayrılışının 43. yılında Orhan Kemal'i anma etkinliği gerçekleştirildi Orhan Kemal Kütüphanesi'nde. Etkinliği Orhan Kemal Müzesi adına organize eden Işık Öğütçü, yaptığı 43. yıl konuşmasında Adana'da açılan yeni üniversitelerden birisine Orhan Kemal'in adının verilmesi isteğini bir kez daha yeniledi.

Etkinliğe alanında uzman çok sayıda edebiyatçı katıldı. Bunlar: Turhan Günay (Orhan Kemal Roman Armağanı). Çimen G. Erkol (Orhan Kemal'in Edebi Dünyası), Öner Yağcı (Edebiyatımızda Orhan Kemal), Etem Çalışkan (Anılarda Orhan Kemal). Buket Uzuner (Babamın Sevdiği Yazar). Ertuğrul Efeoğlu (Orhan Kemal'den Hasan Özkılıç'a), Nuray Sancar (Hasan Özkılıç ve Yapıtları).
 

Babamın Sevdiği Yazar

Konuşmacılar arasında iki isim vardı ki, anlattıkları kısa sürede salondakileri etkisi altına almayı başardı. Buket Uzuner "Babamın Sevdiği Yazar" isimli anlatımında, iki yıl önce vefat eden babası ile olan hatıralarından bahsetti. Baba kızın anılarında Orhan Kemal'in çok önemli bir yere sahip olduğunu öğrendik böylece. Orhan Kemal'i şahsen tanımıyorlardı ama evlerinde O'nun ayrı bir yeri vardı. Buket Hanım'ın anlattıklarından baba-kızın okuma saatleri olduğunu ve o saatler geldiğinde babasının kendisine. "Nerdesin kızım. Orhan Kemal okuma saatimiz geldi, hâlâ ortada yoksun sen?" diye seslendiğini öğreniyoruz. Hatta ne zaman bir erkek arkadaşıyla buluşsa ve bu yüzden babasıyla bozuşsalar düzenli yaptıkları bu okuma saatleri sayesinde kolayca barıştıklarını anlatıyor yüzünde hüzünlü bir gülümsemeyle...

Etem Çalışkan ise Çukurova'daki anılarını anlatırken sık sık Orhan Kemal'den bahsetti. Öğrencilik yıllarında okuldan eve dönerken elinden Baba Evi kitabını düşürmediğini anlattı bizlere.


 

Orhan Kemal Roman Yarışması ve Zahit – Etem Çalışkan


Orhan Kemal aramızdan ayrılalı 43 yıl olmasına rağmen kitaplarının yeni nesil tarafından da okunuyor olması bir tesadüf değildir. Türk Edebiyat Dünyasında hep ayrı bir yeri olacağı kuşkusuzdur.

Ama yeni Orhan Kemal'ler, Yaşar Kemal'ler olmalı ki edebiyatımız ilk günkü gibi hep dinamik kalsın.

Bu amaçla olsa gerek tam 42 yıldır Orhan Kemal roman yarışması düzenleniyor.

Bu seneki ödüle Hasan Özkılıç, "Zahit" isimli eseri ile layık görüldü. 80 sonrasının acılı ve kasvetli günlerinin, yaşanan yasal dalgalanmaların, ekonomik sıkıntıların ve Türkiye'yi kaosa götüren göç dalgasının anlatıldığı kitap, Orhan Kemal Roman Ödülünü almaya hak kazandı.

Orhan Kemal'in gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerle yaşatılması, bu sayede hep aramızda olması O'nu sevenler adına bizleri çok mutlu ediyor. Bu konuda Oğlu Işık Öğütçü' ye teşekkür borçluyuz diye düşünüyorum.

Çünkü babasını daha çok insana taşıma sevdasıyla bıkmadan, yorulmadan çalışmaya devam ediyor

 

 

 


[email protected]