Ana Sayfa

Martı Dergisi - Sema Büyüksıvacı - 10 Mayıs 2013

Orhan Kemal Müzesi Gezisi

 
 

Kitap ile Sohbet grubumuzun bir başka güzel etkinliği de müze gezileri planlayıp gitmek. Geçen sene de İstanbul Modern Sanat Müzesi’ndeki sergiye gitmiştik. Bu gibi etkinlikler Kitap ile Sohbet’teki arkadaşlarımızla dostluğu pekiştirdiğinden çok memnunduk. Bu sefer ki rotamız da Orhan Kemal Müzesi idi. Orhan Kemal’in Baba Evi adlı kitabını okumaya karar verdiğimizde Müze’nin altındaki küçük kafede tartışmayı kararlaştırmıştık. Ayrıca Müzeyi hayata geçiren Orhan Kemal’in küçük oğlu Işık Öğütçü bey de konuğumuz olacaktı. Babasını onun ağzından dinlemeyi arzu etmiştik. Böylece 16 Nisan Salı günü sabah Feneryolu’nda buluşmaya karar vererek planımızı uygulamaya koyduk. O gün yağmurlu olacağından Sevgili Ülkü ablamızın yardımıyla bir minibüs kiralanarak hep birlikte yola çıkmaya karar verildi. Fakat benim sevgili arkadaşlarım o gün benim yüzümden biraz gecikmeli olarak yola çıkabildik. Çünkü benim sabah kızımı havaalanına götürüp dönmem gerektiğinden, malum İstanbul trafiğinden dolayı gecikmeli ama güzel gezimize başladık.

Sevgili Yasemin Sungur Ipad’inden bizlere şiirler seçerek hepimize çok güzel şiirler okutturarak köprü trafiğinin sıkıntısını hafifletmiş oldu. Müzeye vardığımızda Işık Bey tarafından karşılandık. Hemen resimler çekmeye başladık. Kafe’ye girdiğimizde raflarda Orhan Kemal’e ait kitaplar bizlere göz kırpıyordu. Hemen hepimiz kitapları alıp incelemeye başlayarak hangisini alsak heyecanına kapıldık.

Sonra Işık Bey kitaplarla ilgili bizlere bilgi vermeye başlamasıyla toplantımız başlamış oldu. Babasıyla olan anılarını, müzeyi oluşturmakla ilgili yaşadıkları sorunları ve güzellikleri bizlerle paylaşarak sorularımıza içtenlikle cevap verdi.



Daha sonra Işık beyin rehberliğinde müzeyi gezmeye başladık. Müzede Orhan Kemal’e ait kitapları, yazdığı daktilosu, masası, giydiği kıyafetlerden bazıları ve kişisel eşyaları bayağı ilgimizi çekti. Çeşitli siyah beyaz fotoğrafları hele de benim doğduğum büyüdüğüm mahalleye ait resimleri görünce beni derinden etkiledi. Yaşarken bazı yerlerin ve anıları nasıl ıskaladığımı bana hatırlatması ayrı bir farkındalıktı. Ayrıca Atatürk’ün çıplak imzası ile Orhan Kemal’e yazılmış bir mektubunu görerek değerli yazarlarımızın farkında olmadığımızdan utanmıştım. Işık Beye bunları dile getirerek ve teşekkür ederek müzeden ayrıldık. Tabi ki karnımız acıkmıştı, gezinin 2.bölümü için Beyoğlu’ndaki tarihi çiçek pasajına gittik. Orhan Kemal’in fotoğraf çektirdiği yerde durup, toplu halde fotoğraf çektirdik. Tarihi Cumhuriyet Meyhanesine giderek rakı, mezeler ve balık eşliğinde keyifle ve bol sohbetle yemeğimizi yedik. Buradan çıktıktan sonra yürüyerek minibüsün bizleri alacağı yere giderken Koska helvacıya uğrayıp balığın üstüne helva yemeyi ihmal etmedik. Arabamıza bindikten sonra tekrar başka bir zaman da Masumiyet Müzesine ziyaret etmeyi planladık. Gezinin sonunda bu gibi etkinliklerin bizlere farkındalık kattığını ve çok mutlu olduğumuzu konuşarak birbirimizden ayrıldık.

Başka bir Kitap ile Sohbet etkinliğinde buluşmak üzere kitapla ve geziyle kalın…

 


[email protected]