Ana Sayfa |
|
Aydınlık Gazetesi - Fikret Otyam - 21 Eylül 2013 |
GELECEK YIL ORHAN KEMAL 100 YAŞINDA |
Fikret OTYAM GELECEK YIL ORHAN KEMAL 100 YAŞINDA Hastaydı, parasızdı, oysa Sovyetler Birliği'nde eserlerinin karşılığı yığınla parası vardı ne ki bunları almak için oraya gitmesi gerekiyordu. Öğrendim ki Çalıkuşu romanı için aileye para geliyor. Büyükelçilikte Basın Ataşesi dostumdan rica ettim bunların listesini istedim bir süre sonra liste geldi, dört buçuk sayfa! "SAYIN BÜYÜKELÇİ AMİRAL FAHRİ KORUTÜRK" Moskova Büyükelçimiz Amiral Fahri Korutürk'e bir mektup yazıp oraya gelemeyen Orhan Kemal'e de Reşat Nuri'nin Çalıkuşu telif haklarında olduğu gibi ödeme yapılmasının sağlanmasını rica eltim ve listeyi de ekledim. Orhan'dan bir mektup, Moskova'dan biraz para gelmiş, bütün borçlarım ödemiş falan... VER ELİNİ MOSKOVA! Fistülden yakınıyor iskemleye yan oturuyordu, tedavi görüyordu, bir mektubuma "öğrendiğime göre muhterem kıçınızda..." diye başlamıştım. "ULAN AYI..." Anında yanıt geldiydi: "Ulan ayı" diyordu, "Ona 'Kıç' denmez 'Uzv-u nazik' denir." MOSKOVA'DAYIZ Kremlin Hastanesi'nde yeri hazırdı, yatmadan önce üç dört gün kaynattık/gülüştük. Kremlin önündeyiz üşüyor gibiydi, üzerimdeki pardösüyü çıkarıp giydirdim, çevirmen Vera'ya makineyi verdim, Nâzım'ın çok yakın dostu, hayatını ve başka güzel kitaplar da yazan ünlü Rus yazarı dostum "Radi Fiş" poz verdik, üzerindekinin bana ait olduğunun pozuydu bu, gülüştük... HASTALIĞI BÜYÜK ACILAR VERİYOR... Yeni bir gezi hazırladım, Sofya, Bükreş Moskova, trenle... Cumhuriyet Gazetesi'nin sahiplerinden sevgili "Nadir Nadi Bey" çalışanı Fikret Otyam'dan ilk kez bir ricada bulundu, acaba Erzurum'a kadar gider miymişim, bi üniversiteli öğrenci yaşasın sosyalizm deyip kendini yakmış! Gitmez olur muydum? Ve döndüm gece yanlarına kadar röportajı yazıyorum ve bir gece geç vakit ortanca eczacı oğul Kemali'den bir telefon "Fikret amca Sofya'da babama herhalde bi şey olmuş..." Sofya uçağı uçmuyor gibiydi.. "NE YANI İNSAN DEDİĞİN CART DİYE ÖLMELİ" 'Altına oturak falan sürülmeden... Her şey birdenbire olmalı be Fikret... Böyle ölmek isterim. Kime kimseye muhtaç olmadan... Cart diye ölmeli, ölebilmeli insan... Aman be... Hazırım, hazır be Fikret..." Orhan altına oturak sürülmesine razı kişi değil... Hasta yatağında kımıldamaması sıkı sıkı tembihlenmiş. Ve Orhan altına oturak sürülmesin diye ayağa kalktı... Odanın sağ köşesindeki tuvalete doğru yürüdü. Oda arkadaşı Büyükelçi pat diye bir ses duydu ve açtı gözlerini. Orhan Kemal yerdeydi. Zile bastı. 2 HAZİRAN 1970, SAAT 21.15'TE O CANIM YÜREĞİ ORHAN KEMAL'İN 'EMEĞİNE SON VERDİ' Sofya Tıp Enstitüsü pataloglarından Doçent Sivko Sivçev bisturiyi bi kez daha attı, Orhan'ın yüreği çıktı ortaya. Anlatıyorlar anında çeviren var; Doktor Toti Gılabov, hastanenin ikinci İç Hastalıkları Şefi, konuşmalara katılıyor: "...Kalp nasıl çürümüş? Nasıl çalışmış bunca yıl tekleyerek... Nasıl direnmiş böylesine yıllar yılı ve nasıl tıkanmış kılcal damarlar beyne giden..." HAYIR! "Sizin çok yakın dostunuz olduğunu biliyoruz, Orhan Kemal'i iki ay için tahnit ettik ve sadece size gösterebiliriz." YANITIM "HAYIR..." Ne güzel... Orhan önümüzdeki yıl eserleriyle 100 yaşına basacak. Az şey mi bu, acılı tatlı 500 sayfa "Arkadaşım Orhan Kemal ve Mektupları"nı kimi zaman gülerek kimi zaman gözleri dolu dolu yazdım, salt edebiyatçı Orhan değil baba Orhan da kitapta. Nazım Yüksek Petrol Mühendisi... Okul biter bitmez yabancı petrol şirketleri yarışa girdi büyük paralarla, ama o Türk şirketi TPAO'yu seçti, zaman geldi petrol de buldu, ne ki Orhan göremediydi ve Nazım aynı şirketten emekli oldu... Yıldız ev hanımı, Kemali çok sevilen bi eczacı... Tekne kazıntısı Işık Öğütçü'nün haberini alır almaz ilk otobüsle istanbul'a... Mesleğini sorarsanız Kimya Mühendisi... Babası için çok zengin bir müze kurdu, Orhan Kemal Müzesi ve Işık Öğütçü'nün takdir edilecek çabalarıyla Orhan Kemal yedi iklim dört köşede okunur oldu. Çeviriler birbirini izliyor ve Orhan gelecek yıl yüz yaşına basacak... Göreceklere ne mutlu bir de Beyoğlu Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Işık Öğütçü'yü... Bu da nereden mi çıktı, yıllardır Beyoğlu'nda yaşayan Işık, CHP'den aday adayıymış ey millet! Antalya Geyikbayırı Köyü, 19 Eylül 2013
|
|
|
|