Ana Sayfa |
|
zaman.com.tr - Yavuz Ulutürk - 20 Ocak 2014 |
Orhan Kemal 100 yaşında |
YAVUZ ULUTÜRK - İSTANBUL 20 Ocak 2014 Çukurova özelinde Anadolu insanını bütün doğallığıyla eserlerine taşıyan, Türk edebiyatının özgün kalemlerinden Orhan Kemal (1914-1970), 100 yaşında. Orhan Kemal, doğumunun 100. yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor. Baba Evi, Avare Yıllar, Murtaza, Cemile ve Bereketli Topraklar Üzerinde gibi unutulmaz romanlara imza atan yazar için Hece dergisi de özel bir sayı yayımladı. Oyuz yıllık yazarlık hayatına on iki öykü kitabı, yirmi yedi roman ve iki tiyatro oyunu sığdıran Orhan Kemal, 55 yaşında ve hastalıkların pençesindedir. Son yılları ameliyatlar, krizler, kanamalarla geçen yazar; dinlenmesi gerektiğini söyleyen doktorlara rağmen kalemi elinden bırakmaz. Bir zamanlar ekmek parasını çıkardığı “yazmak” artık onun için tutkudur. Güç bela aldığı pasaportla önce bir davet üzerine Moskova’ya uçar. Yeni ameliyat olan yazar, rahatsızlanınca hastaneye kaldırılır. Yıl 1969… O yıl ödüllerine bir yenisi eklenir. “Önce Ekmek” adlı kitabı Türk Dil Kurumu 1969 Hikâye Ödülü’ne değer görülür. Asıl adı Mehmet Raşit olan Orhan Kemal, Bulgaristan göçmeni ailesinin hikâyesini yazmak için eşi Nuriye Hanım’la Mayıs 1970’te Sofya’ya gider. Ama kalbi onu rahat bırakmaz. Kaldırıldığı hastanede vefat eder. Cenazesi konvoy eşliğinde karayoluyla Türkiye’ye getirilir. Orhan Kemal’i taşıyan arabanın üzerinde şöyle yazıyordur: “Biz işçiler senin hatıran önünde saygıyla eğiliriz.” Çukurova’da pamuk tarlalarında, çırçır fabrikalarında çalışan işçileri anlatan, ezilen ırgatların, yoksul köylünün, taşradan geçim derdiyle şehre göçüp hakir görülen Anadolu insanının hikâyesini tüm gerçekliğiyle eserlerine taşıyan Türk edebiyatının usta ismi Orhan Kemal, 100 yaşında. Devlete sadık bir memur babanın oğlu olarak 1914’te doğar. Zamanla devlete muhalif bir tavır alan baba Abdülkadir Kemalî Bey ülkeyi terk etmek zorunda kalınca, ailesiyle Suriye’ye kaçar. Elde avuçta kalan altınlarla açtıkları lokanta iflas edince önce Orhan Kemal, sonra anne ve kardeşleri bir bir Adana’ya dönerler. ‘AVARE YILLAR’ BAŞLIYOR Orhan Kemal, okul yıllarında edebiyattan adeta nefret etmektedir. Kitapla tanışması da hayatın içinde olur. O yıllar, onun için “varsa futbol, yoksa futbol”dur. İstanbul’a eğitimini tamamlamak için gitmiş ancak bir kız uğruna Adana’ya geri gelmiştir. Artık ‘Avare Yıllar’ başlamıştır. İşsiz güçsüz dolaşırken sıkça uğradığı kahvede İsmail Usta adında bir adamın hediye ettiği birkaç kitap sayesinde edebiyatın dünyasına girer. Yıllar geçer ve bu kitap sevgisi onu romancılığının vesilesi olacak olaya sürükler. Daha ilk çocuğu doğalı yirmi gün olmuştur. Fakat askere çağrılır. Tezkere almasına kırk gün kala bir ihbara uğrar. “Nazım Hikmet ve Maksim Gorki okuduğu için” mahkemeye çıkarılır ve beş yıl hapse mahkûm edilir. Orhan Kemal’in hapishanede yazdığı şiirler, dergilerde yayımlanır. Babası bu sırada ülkeye dönmüş ve oğlunun başına gelenleri öğrenmiştir. Onu önce Adana, sonra da Bursa Cezaevi’ne naklettirir. O yıllarda Nazım Hikmet de hapistedir ve Çankırı Cezaevi’nden Bursa’ya nakledilmiştir. Birkaç gün sonra Orhan Kemal’le kalmak isteyen Nazım Hikmet’in bu isteği kabul edilir. Orhan Kemal de ilk iş olarak şaire kendi şiirlerini okur. Nazım Hikmet beğenmediği gibi sert bir şekilde eleştirir. Nazım Hikmet, “Sizde, sanat için iyi bir kumaş var.” diyerek onunla ilgilenmeye devam eder. Şiir yazmaya devam eden Orhan Kemal, bir de roman kaleme almaya başlar. Bu çalışma Nazım Hikmet’in eline geçer ve şair metne hayran kalır. Orhan Kemal’e şiiri bırakmasını ve roman yazmasını salık verir. O güne kadar Mehmet Raşit olarak çok şey görüp geçiren, fabrikada çalışan, tarlada ırgat olan, mahpus yatan genç adam, o günden sonra kendine has kurduğu ve zamanla geliştirdiği dili ve üslubu ile “Orhan Kemal” olmuştur. Baba Evi, Avare Yıllar, Murtaza, Cemile, Bereketli Topraklar Üzerinde romanları birbirini izler. Ardından Hanımın Çiftliği, Eskici ve Oğulları, Gurbet Kuşları, Evlerden Biri, Kötü Yol, Kaçak ve Tersine Dünya gibi pek çok roman... İlk öyküsünü 1941’de kaleme alan usta romancı, öyküden hiçbir zaman vazgeçmez ve Ekmek Kavgası, 72. Koğuş, Babil Kulesi, Önce Ekmek gibi öykü kitapları da yayımlar. Yazarın, yayımlandığı yıllarda sinemaya ve tiyatroya uyarlanan birçok eseri, son yıllarda adeta yeniden keşfedilerek çeşitli televizyon dizilerini beslemeye devam ediyor. Hece’den Orhan Kemal özel sayısı 2010 yılında ölümünün 40. yılında andığımız Orhan Kemal’in 100. doğum yılında da etkinlikler yapılıyor. Usta yazarın doğduğu topraklarda gerçekleşen “Çukurova 7. Kitap Fuarı”nda (4-19 Ocak) ana tema “Orhan Kemal 100 Yaşında” olarak belirlendi. Bir güzel haber de Hece dergisinden geldi. Dergi, 18. yılının ilk sayısını (205. sayı) Orhan Kemal’e ayırdı. Aynı zamanda Hece’nin 27. özel sayısı olan “Bereketli Topraklar’ın Yazarı Orhan Kemal” başlıklı dergi, yedi bölümden oluşuyor. Birinci bölümde yazarın hayatı, kişiliği ve düşüncesi anlatılıyor. Mehmet Narlı’nın kaleme aldığı portre, Mehmet Raşit’ten Orhan Kemal’e geçişi özetliyor. İkinci bölümde Fikret Uslucan, Bilâl Uysal, Köksal Alver, Özlem Fedai, Alâattin Karaca, Bâki Asiltürk gibi yazarlar, Orhan Kemal’in romancılığını ve öykülerini ele alıyor. Üçüncü bölümde ise yazarın eserlerindeki konular, meseleler, dil, üslup, halk kültürü unsurları ve çeşitli imgeler ele alınıyor. Özel sayıda beşinci bölüm “Mektuplar ve Tanıklar” başlığına ayrılmış. Derginin dikkatle okunması gereken ve Orhan Kemal’in hayatına içeriden bir bakış sunan bu bölümdeki müstakil yazılarda, günlükler ve mektuplar eşliğinde pek çok ayrıntıya yer veriliyor. Doğan Hızlan’dan Talât S. Halman’a, Kültür Bakanı Ömer Çelik’ten yazarın oğlu Işık Öğütçü’ye, Abdulkadir Budak’tan Yüksel Aksu’ya pek çok isim ise ‘soruşturma’ bölümünde Orhan Kemal’e dair düşüncelerini paylaşıyor. Yusuf Turan Günaydın tarafından hazırlanan bibliyografya ve Orhan Kemal albümü de dergiye değer katan bölümler arasında. |
|
|
|