Ana Sayfa

Evrensel - Bedri Aydoğan - 19 Ocak 2014

 

Borçlu değil alacaklı gitti



Bedri AYDOĞAN *

ORHAN Kemal için parantez 1914 yılında açıldı. O şimdi 100 yaşında. Açılan parantez 1970 yılında kapandı. Aramızdan ayrılalı 44 yıl olmuş, şimdi yazdıklarıyla yaşıyor. Yaşamının en verimli çağında 56 yaşında yitirdik onu. Çileli ama, aydınlık arayan, ümidi karartmayan bir biçimde yaşadı, yazdı. Hak etmediğini hiç istemedi, ama hak ettiğini hiçbir zaman alamadı, borçlu değil alacaklı gitti.
Yayıncılardan, filmcilerden, gazetelerden alacaklıydı. Ölmeden önce yazdığı son cümleler emek ve hak adına büyük anlam taşır: "Eşe dosta selam. İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım, karınca kararınca bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir." Orhan Kemal yazı yazmaya ortaokul sıralarında başlar. İki merakı vardır: futbol ve tiyatro. İlk yazıları spor üzerinedir. Dokuz da oyun yazar, ancak bu oyunları sonradan yok eder. Sonunda her genç gibi o da şiire atlar.
İlk şiiri Duvarlar, 1939'da Reşat Kemal imzasıyla çıkar. Bir yıl sonra da ilk öyküsü Balık'ı çıkarır. Kayseri hapishanesinden şiirler ve öyküler yayımlamayı sürdürür. Edebi türler arasında henüz belirginleşen bir tercihi yoktur. Bu belirginleşme Bursa Hapishanesinde gerçekleşir. Nâzım Hikmet de oraya nakledilmiştir ve aynı koğuşta kalırlar. Nâzım Hikmet, Orhan Kemal'in öğretmeni olur. Orhan Kemal Nâzım'ın yanında henüz bir sanat heveslisidir. Her gün şiir yazıp ustasına, öğretmenine gösterirse de bu şiirler Nâzım Hikmet'i tatmin etmez. Nâzım Hikmet bir gün Orhan Kemal'e ait bir roman denemesi bulur. Bu deneme Nâzım'ı çok heyecanlandırır ve Orhan Kemal'in yolunu çizen kararı söyler: "Şiiri miri bırak, roman öykü yaz." Orhan Kemal ilk aşkı şiirden kopamaz ve yazmayı sürdürür, bu arada yedi de öykü yazar. Nâzım'ın önerisine hapisten çıktıktan sonra yönelir. 1949'da da içinde on sekiz öykünün yer aldığı ilk kitabı Ekmek Kavgası'nı çıkarır. Kalemini öyküde bileyen Orhan Kemal, uzun soluklu olan romana geçer. Ardından eski aşkı tiyatroya. Sonra öyküler romanlar, oyunlar, senaryolar, röportajlar birbirini izler. Hiç durmadan yazar, yazar.
Yazmak zorundadır, çünkü ekmeğini yalnızca kalemiyle kazanmaktadır. İlk kitabının adı Ekmek Kavgası olması boşuna değildir. Son öykü kitabını bundan yirmi yıl sonra çıkarır.
Bu kez, Önce Ekmek der.

ZAMANA KARŞI ORHAN KEMAL
Orhan Kemal, ilk öykü kitabıyla aynı yıl özyaşamöyküsel romanlarından Baba Evini de yayımlar. Buna 1952'de Murtaza, 1954'te Bereketli Topraklar Üzerinde adlı unutulmaz romanlarını ekler. Öldüğünde roman sayısı 27'ye ulaşır. 2011 yılında oğlu Işık Öğütçü gazete sayfalarında unutulmuş Yüz Karası'nı bulup yayımlar. Bu eser kayıp roman olarak da tanınır. Roman sayısı yirmi sekiz oldu derken yine gazetelerden Uçurum adlı bir roman çıkar. Işık Öğütçü romana bir paragraf ekler. Orhan Kemal'in öykü ve romanları geniş kitlelerce bilinmektedir.
Tiyatroculuğu ise daha az bilinir. Bu nedenle en azından oyunlarının adını sayıp hatırlatmak gerekir. Onun altı oyunu iki cilt halinde basılmıştır. İspinozlar, 72. Koğuş, Eskici Dükkanı, Bekçi Murtaza, Kardeş Payı, Üç kâğıtçı. Bu oyunlar basılmakla kalmamış, aynı zamanda sahnelenmiştir. Günümüzde de bazıları sahnelenmekte, bundan sonra da sahnelenecektir. Orhan Kemal bu oyunların sahnelenmesi sırasında da katkılarda bulunmuş, hatta bir oyununda Boyacı Bayram rolüne çıkmıştır.
Orhan Kemal'in beş öyküsünden yola çıkılarak oluşturulan bir başka oyun da Erman Canatan'ın Muammer Muammer'idir. Bu oyun Başkent Oyuncuları ile Bursa Devlet Tiyatrosu, Antalya Sanat Tiyatrosu, Trabzon Sanat Tiyatrosunca sahnelenmiştir. Böylelikle Orhan Kemal'in eserlerinden çıkarılan oyun sayısı yediye yükselmiştir.
Orhan Kemal'in az bilinen bir yanı da röportajlarıdır. Bu röportajları içeren ilk kitap İstanbul'dan Çizgiler'dir. Bu kitap, öykü tadında röportajlar ve öykülerden oluşur. Kitap Orhan Kemal'in ölümünden bir yıl sonra basılır. Bazı röportajlarının da yeni bulunan ve son kısmı eksik olan Uçurum romanıyla birlikte çıkacağı duyurulmuştur.
Doğumunun yüzüncü yılında Orhan Kemal'le tanışacaklar için Nazım Hikmet'le Üç Buçuk Yıl ve Senaryo Tekniği ve Senaryoculuğumuzla İlgili Notlar'ından da bahsetmek gerekir. 1963 yılında yazılmış olan kitabın bugüne katkısının ne olacağını bilmiyorum, ama o gün için böyle kitapların sayısının az olduğu dikkate alınırsa bir boşluğu doldurduğu muhakkaktır.
Orhan Kemal çok zor koşullarda durmaksızın yazdı ve yazdıklarını okurların arasına yolladı. Kendisi yok, ama kitapları aramızda dolaşıyor, bizlerle. Kitapçı vitrinlerinde okura göz kırpıyor. Onun sıcakkanlı, sevecen, dost canlısı karakterleriyle karşılaşmak için kitapların kapaklarını kaldırıp içeri süzülmek gerek. Belki orada kendimizle ya da bir dostla karşılaşırız.

* Yrd. Doç. Dr. - Ç. Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

 


[email protected]